Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/890 E. 2021/1064 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/890 Esas
KARAR NO : 2021/1064

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
K.YAZIM TARİHİ :14/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından ödenmeyen elektrik bedelinin tahsili amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığı, ancak müvekkili tarafından bu borcun sadece 5.000 TL’sinin kabul edildiği, zira müvekkili tarafnıdan kaçak kullanımın tespit edildiği adresin çok kısa bir süre kullanıldığını, bu hususta tüm itirazların yapıldığını, ancak davalı tarafından nazara alınmadığını, bu nedenle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davalı haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Müvekkili kurum yetkilileri tarafından davacının kullandığı tespit edilen kaçak elektriğe ilişkin 28/11/2018 tarihli Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit Tutanağı düzenlendiğini, cevap dilekçesi ekinde sunuşan tutanaktan da anlaşılacağı üzere davacı …’nın imzadan imtina ettiği, tutanağın müvekkili kurum yetkililerince imza altına alındığını, aynı zamanda tutanakta davacının isim, soyisim, abone numarası ve T.C. Kimlik numarasının mevcut olduğunu, Söz konusu tutanak dolayısıyla uyuşmazlık konusu faturanın ihdas edilerek davacıya ödenmesi için verildiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle … aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası ile icra takibinin açıldığını ve takibin kesinleştiğini, bu nedenle davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyaya sunulan 27/05/2020 tarihli bilirkişi …. tarafından hazırlanan raporda; tutanağa konu adreste Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmesi gerekeceği, dava konusu kaçak elektrik tüketim faturasının 28.11.2018 tarihli olup 06.09.2018 — 28.11.2018 tarihler arasında … marka … seri nolu sayaç tarafından kayıt altına alınan 10488,000 kwh — 6152,419 kwh 5 4335,581 kwh x 15 (akım trafo oranı) & 65033,715 kwh tüketim üzerinden ceza enerji bedeli dahil edilerek toplam fatura tutarının 90.302,65 TL olarak hesap edildiği, davacının 15.09.2018 kira sözleşme başlangıç tarihi itibariyle mahalli kullanmaya başladığına kanaat getirildiğinden 08.09.2018 — 28.11.2018 tarihler arasındaki dönemi ihtiva eden dava konusu kaçak elektrik tüketim faturasının tamamından davacının sorumlu tutulamayacağının kanaatine varıldığı; sözleşmesiz elektrik kullanıldığından davacının mahalli kullanmaya başladığı 15.09.2018 tarihindeki sayaç işaretinin bilinmediği, bu nedenle davacının kullanım dönemi olan 15.09.2018 — 28.11.2018 tarihler arasında yukarıda detayı verilen tutanak tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekeceğinin kanaati ile dava konusu tutanak tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin sair hükümleri uygulanarak davacının dava konusu 28.11.2018 tarihli tutanak döneminde 35.017,02 TL tutarındaki kaçak elektrik tüketim faturasından sorumlu tutulabileceği, davacı vekilinin, 90.302,65 TL — 35.017,02 TL – 55.285,63 TL Menfi tespit talebinin olabileceği, Davacının sorumlu tutulabileceği 35.017,02 TL tutarındaki kaçak elektrik tüketim faturasının 19.03.2019 takip tarihine kadar işlemiş gecikmiş gün faizi 1.617,79TL; Faizin KDV si 291,20 TL olduğu hususları tespit edilmiştir.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerinde dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda da davalı vekilinin itirazları değerlendirilerek kök rapordaki kanaatini koruduğu beyan edilmiştir.
Mahkememizin 30/06/2020 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca davacıya harca esas değeri bildirmek ve varsa eksik harcı ikmal etmek için süre verilmiş olup davacı tarafından 09/10/2020 tarihli dilekçesi ile harca esas değer 55.285,63 TL olarak bildirilerek eksik harç ikmal edilmiştir.
Huzurda görülen dava kaçak elektrik kullanımından kaynaklı menfi tespit davasıdır.
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer, fakat davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır; davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki İlişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı HMK m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer. (Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372)
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından kiracı olarak kullanmakta olduğu işyerine ilişkin olarak tutulan kaçak elektrik tutanaklarına dayalı olarak adına tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle hakkında başlatılan icra takibinde borçlu olmadığının tespiti istemli olarak huzurda görülen dava açılmıştır. Mahkememizce tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi kök ve ek raporlarında da belirtildiği üzere davalı tarafından 06.09.2018 — 28.11.2018 tarihler arasında davacı adına kaçak elektrik tüketim bedelinin tahakkuk ettirildiği; ancak davacının 15.09.2018 kira sözleşme başlangıç tarihi itibariyle mahalli kullanmaya başladığından 06.09.2018 — 28.11.2018 tarihler arasındaki dönemi ihtiva eden dava konusu kaçak elektrik tüketim faturasının tamamından davacının sorumlu tutulamayacağı, bu nedenle davacının kullanım dönemi olan 15.09.2018 — 28.11.2018 tarihleri arasında tutanak tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri uygulanarak hesaplanan 35.017,02 TL tutarındaki kaçak elektrik tüketim faturasından sorumlu tutulabileceği, davacının 90.302,65 TL — 35.017,02 TL = 55.285,63 TL menfi tespit talebinin yerinde olduğu kanaati ile davanın 55.285,63 TL yönünden kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davacının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında 55.285,63 TL borçlu olmadığının tespitine,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 3.776,56 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 947,24 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 2.829,32 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından sarf olunan (800,00 TL bilirkişi ücreti + 73,25 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 873,25 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%100 kabul oranı) hesaplanan 873,25 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 947,24 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 7.987,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı