Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/881 E. 2020/26 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/881
KARAR NO : 2020/26

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/08/2010
KARAR TARİHİ : 16/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 16/08/2010 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; davalının dünya genelinde güvenlik sistemleri ile ilgili üretim ve satış yapan marka olduğunu, Türkiyedeki faaliyetinde ise …. markası ile Düzce’de faaliyet gösteren kilit firmasını satın aldığını ve aynı faaliyete devam ettiğini, 2007 Mart ayında bu firma ile tanıştıklarını ve davalının çok acil iki kalem üründe hızlı fiyat ve numune çalışmaları yapılmak suretiyle parçaların üretimi için verdiği talimat üzerine yaklaşık 2 yıl sürecek çalışma sürecinin başladığını, mevcut tedarikçiler ile çok sıkıntı yaşadıkları bildirildiği için belli kod nolu ürünler yönünden teklif ve numune çalışması yapıldığını, verdikleri fiyatın diğer tedarikçilere göre daha pahalı olmasına rağmen davalının bunu kabul ederek yıllık 2.000.000 adet tüketecekleri beyanıyla bunu kabul ettiğini, yine, bir diğer sorun yaşanılan parça ile ilgili ürün çalışması yaptıklarını ve bu üründen de her gün 50.000 adet gönderilmesi gerektiği belirtilince bu talebin de davacı taraf olarak kendileri tarafından kabul edildiğini, acil olan 3 ayrı ürün sorununun giderilmesi, kalite ve teslimat konusunda firmaya sıkıntı yaşatmaması sonucu diğer talaşlı imalat ve pres baskı işlerinden oluşan toplamda 75 kalem ürünün üretiminin davalı tarafça kendilerine yaptırıldığını, özetle davalının başka tedarikçiler ile yaşadığı yetersiz hizmet, kalitesizlik, zamanında teslim edilmeme gibi sorunlardan dolayı kendileri ile çalışmak istediğini ifade etmesi ve kendilerinin de bu tedarikçiler gibi davalıya sorun yaşatmaması için bu siparişler ve taahhütler sonucu forecast denilen ön planlamalarını yapıp, makine parkurlarının büyütülmesi, yeni makineler alınması, kaliteli malzeme üretimi için öncelikle hangi ürünlere ihtiyaç duyulacağının bildirilmesi gibi yöntemler ile çalıştıklarını ve bu şekildeki ürünlerin zamanında ve kaliteli biçimde teslim edildiğini, siparişler gereği olarak da ilave personel istihdamına gidildiğini, bir süre bu şekilde çalışıldıktan sonra davalının siparişlerini önceden bildirmeden sert bir şekilde kestiğini, önce mali krizi bahane gösterip geçici olarak durdurduğunu, stoktaki kalan ürünlerin teslim alınmasını istedikleri halde davalının bu ürünleri almadığı gibi başka firmadan tedarik yoluna gittiğini, gerekçe olarak davacı şirketin vergide kod listesinde olmasını gerekçe gösterdiğini, oysa bu iddianın haksız olduğunu, zira bu durumun davacı şirket olarak kendi eylemlerine dayalı olmadığını belirtilerek davalının davranışı sebebiyle uğradığı zararlara ilişkin ¨5.000,00’lik maddi, yaşanılan üzüntünün telafisi için ¨25.000,00 manevi tazminatın davalıdan tahsiline,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalıya usule uygun tebligat çıkarılmış, vekil aracılığıyla yazılı cevap dilekçesi verildiği, öncelikle yetki itirazında bulunduğu ve Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkisi sebebiyle yetkisizlik talep ettiği, esas yönünden de davalı olarak ” …. Kilit ” markasının sahibi olduklarını, sahip olduğu marka değerini korumak için bu doğrultuda kalite ve hizmet prensipleri ile çalıştığını, davacı ile sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ticari ilişkide bulunduklarını, bu boyutta sürekli ya da belli bir süreyle miktar ya da değer olarak belli bir tutarda iş ve imalat yaptırma taahhütünde bulunmadıklarını,başka kişiler ile imalat konusunda çalışmayacaklarına dair bir taahhütlerinin olmadığını, 2007 yılının Nisan ayı itibariyle aktif olarak davacı ile çalışmaya başladıklarını, başlangıçta aylık ortalama tüketim miktarlarının davacı talebi üzerine onlara bildirildiğini ve haftalık ihtiyaçlara dayanarak sipariş açılıp sevklerin istendiğini, ödemelerin de yapıldığını, ancak daha sonra davacının ihtiyaçlara zamanında cevap veremediğini beyanla sonraki aylara ait sipariş miktarlarını düzenli olarak bildirmelerini istediğini, planlama departmanlarının da aylık tahmini ihtiyaç sayısını düzenli bildirdiğini, ancak düzenli alım yapacağı taahhütünün bulunmadığını, siparişlerin haftalık siparişler olduğunu ve tesliminin istendiği 10/06/2008 tarihine dek ilişkinin bu şekilde devam ettiğini, davacının fiyat seviyelerinin yüksek olması ve bir kısım ürünler ile ilgili müşteri şikayetlerinin gelmesi üzerine tedarikçi değişikliğine gidip davacı ile çalışmayı kestiklerini, bu durumun 06/03/2009 tarihinde bildirildiğini, artık stok yapmayı kesmeleri ve stok miktarlarının da bir an önce bildirilmesinin talep edildiğini, bu süreçteki eksik sipariş olarak istenen ürünlerin de tamamının teslim alındığını, ödemenin yapıldığını, fakat davacının bu talepten yaklaşık 3,5 ay sonra stoklarını bildirdiğini, bu süre zarfındaki davalı talebi dışında ürettiği stoklar bulunduğu halde iyi niyetli olarak bu stok ürünleri almaya devam ettiklerini, bedellerinin ödendiğini, en son vergi dairesinden gelen yazıyla davacı şirketin sahte ve yanıltıcı belge kullandığı iddiasıyla uyarılması üzerine itibarı düşürmemek adına ticari ilişkinin tamamen sonlandırıldığını belirtilerek, maddi tazminat talebinin dayanaksız olduğunu, manevi tazminat yönünden de olayın manevi tazminatı gerektirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Mahkekekizce yapılan ilk yargılama sonunda verilen karar Yüksek Yargıtay ….’ncu Hukuk Dairesi’nin 26/10/2017 gün ve …. esas, … karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava nitelik olarak taraflar arasında mal tedariki ve siparişi sonucu davacının davalıya tedarik ettiği, bedelini aldığı alım satım ilişkisinin sonlanması nedeniyle bu ilişkiden dolayı davalı talebi ile stoklarda bulunan malzemelerden doğan ve ilişkinin sonlanmasına dayalı yaşanan maddi kayıplara ilişkin maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraf delilleri toplanmış, mail örnekleri, stok listeleri, ihtarname, forecast bildirim kayıtları, davacının davalı siparişlerine yetişmek için yaptığı işçi alımlarının iddiasının dayanağı SGK kayıtları celbedilerek, taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu 16/05/2012 günlü mali müşavir bilirkişi raporunun dosyaya ibrazı sağlanmıştır. Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere taraflar arasında ticari ilişkinin 13/03/2007-06/03/2009 tarihleri arasında olduğu, davacı şirketin stok kayıtlarında muhtelif değerde malzeme bulunduğu, davalının yaptığı ödemelerin kayıtlarda yer aldığı, davacı satışları içinde, 2007-2009 yıl aralığında davalıya yönelik toplam satış yüzdesinin ne kadarlık kısım olduğu belirlenmiş ve yine davacının maddi tazminat talebinin açıklanmasına ilişkin sunduğu dilekçe kapsamından, sipariş edilip alınmayan ürün bedeli olarak ¨1.000,00, hammadde değeri olarak ¨500,00, ürünlerin stokta bekletilmesi sonucu zarar olarak ¨500,00, üçüncü kişilerin alacaklarının ödenememesinden kaynaklanan zararlar için ¨1.000,00, siparişlerin üretimin fesih ihbarı yapılmadan askıda tutulması sebebiyle personel ve makine parkının atıl olmasından kaynaklanan zarar için ¨750,00, üretilen malzemelerin satılmaması nedeniyle zararı kapatmak için makine parkının daha düşük bir bedelle satılmasından kaynaklanan zarar olarak ¨750,00, davalının ürünleri almaktan vazgeçmesi sebebiyle ödeleyemediği borçları için katlanılan ¨500,00 olmak üzere toplam ¨5.000,00 ki maddi zarar açılımı değerlendirilerek, davacının elinde kalan stok listesindeki değerin parasal karşılığının %35 iskontolu birim fiyatları dikkate alınarak ¨115.825,24 olduğu belirlenmiştir. Ancak bu emtiaların stokta bulunan emtialarla aynı olup olmadığı mali müşavir bilirkişi tarafından tespit edilemediği için uzman bir bilirkişi marifetiyle tespitinin öngörüldüğü, davacı şirket satışlarının ise defter kayıtlarına göre 2010 yılında ciddi oranda düştüğü ve o tarihten sonra aktif olarak ticari faaliyeti yürütemediği belirlenmiştir. Keza aynı mali incelemede davalının sipariş mektupları ve teslim aldığını gösterir ambar giriş belgeleri ve stok mail yazışma çıktıları uyarınca davalı almadığı emtia bulunmadığını ifade etmiş ise de, bu kayıtlarla aradaki davacının belirttiği şekilde olan ve kendisinin de kabul ettiği ticari ilişki biçimine göre ilişkinin sonlandığı tarih itibariyle satın almadığı stok ürünü bulunmadığı yolundaki iddiasının ispat edilemediği ve tespit edilemediği belirtilmiştir.
İlk bilirkişi raporunda belirtilen bu ihtiyaç sebebiyle bu kez stok emtiaları üzerinde yerinde uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış, 29/01/2013 raporun dosyaya alınması sağlanmıştır. Bu rapor kapsamına göre muhtelif koli kilit emniyet sistem parçaları üzerinde inceleme yapılmış, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmasa da bu stok ürünlerinin kullanımı amaçlı ticari ilişki bulunduğu ve bu ürünlerin piyasada başka bir imalatta yarı mamul olarak kullanılamayacak nitelikte olduğu, ancak hurda değerini taşıdığını anlaşılmıştır. Keza, elektronik posta yazışmaları ile de davalının ihtiyaçlarını belirttiği, zaman zaman davacı firmadan stok listelerini istediği tespit edilmiştir. Hatta çalışmaya son verildiği tarih itibariyle mevcut olan stok kalemlerini kendilerinin belirleyeceği birim fiyatlardan davalı taraf olarak almayı taahhüt ettikleri görülmüştür. Bu mailden sonra dahi davalının haftalık siparişlere devam ettiği tespit edilmiştir. Zaman zaman davalının davacıya yolladığı forecast listeleri ve dosyadaki stok listeleri ve yazışmalar çerçevesinde davacının imal ettiği yarı mamullerin sadece davalının kendi imalatında kullanabileceği ürünler olduğu belirlenmiştir. Bunların %35 iskontolu haliyle toplam ¨118.452,26 olabileceği sair maddi tazminat dayanağı giderler ile ilgili hususun ise bu teknik bilginin dışında kaldığı belirtilmiştir.
Taraf itirazları üzerine ve ayrıca diğer maddi tazminat dayanaklarının değerlendirilmesi amacıyla bu kez üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. 13/01/2014 günlü bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere taraf kayıtları incelendiğinde 2007 yılının beşinci ayından itibaren başlayan ticari ilişkinin 2009 yılı sonuna dek devam ettiği, bu yıllar içerisindeki ticari ilişkiye dayalı faturaların kayıtlara alındığı, cari hesaba ilişkin bir cari alacak kaydı bulunmadığı tespit edilmiştir. Ancak davacının dava dilekçesinde talep ettiği ve sonradan 14/06/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile artırdığı ayrıca açılımını yaptığı maddi tazminat istemleri yönünden irdeleme yapıldığında mail yazışmaları da irdelendiğinde sipariş ve stok durumunu gösteren kayıtlar çerçevesinde 2009 yılı Ekim ayı sonuna dek peyder pey davalı tarafça sipariş verildiği görülmektedir. Davacının 2010 yılının Nisan ayında keşide ettiği ihtarname içeriğinden stokların teslim alınıp bedelinin ödenmesini içerir talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır. Yazılı bir sözleşme olmasa dahi aradaki ticari ilişkinin davalı tarafça sonlandırıldığı açıktır. İlişkinin, davalının, davacıya sipariş ettiği ve başka türlü kullanılamayacak olan yarı mamullerin davalının yoğun ve fazlaca talebi sebebiyle davacı tarafça ön stok bildirimleri sonucu stoklarında bulundurmak suretiyle davalı için üretip gönderdiği ve bu şekilde devam ettiği tespit edilmekle, davacının maddi zarar adı altında ileri sürdüğü stoklardaki yarı mamul malzemenin davalıyla ilgi ve illiyeti yönünden irdeleme yapılmış ve sipariş edildiği halde davalı tarafından teslim alınmayan ürünler yönünden aynı bilirkişi raporunda stok döküm sistemi üzerine davalıya bildirilen dökümlerin davacının elinde olup davalı siparişine binaen bulundurulduğu tespit edilmiştir. Forecast dökümleri bunun teyidi olarak esas alınmıştır. Ancak 18/06/2009 tarihli davalı maili sebebiyle davacının yeni üretim alımı ileri sürmesinin yerinde olamayacağı kabul edilerek bu tarih sonrası stokların miktarlarına bakılmış, uzman makine mühendisi raporundaki liste ile karşılaştırılıp 2009 yılında davalının alım yaptığı ürünler düşülerek kayden ve fiziken olması gereken stok miktarlarına ulaşılıp, bu miktarın aylık davalı alımlarına göre makul olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yani davalı sonlandırdıktan sonra talep ettiği ürün adetlerine bakıldığında elde bulunmayan ürünler olduğu, dolayısıyla stok bulundurulmazsa sipariş karşılanamayacağı için tespit edilen stoğun bu ilişki kapsamında olağan olduğu sonucuna varılmıştır. Bu kapsamda belirlenen ürünlerin miktarları ile önceki ürün faturaları karşılaştırılarak evvelce uygulanan %35 iskonto esas alınmak suretiyle bu iskontoyla alım konusunda taraflar arasında şifahi bir anlaşmanın bulunduğu kabul edilerek, bu stoklardan dolayı davalının davacının uğradığı zarardan sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Buna göre bilirkişi raporunda belirlenen ¨113.241,18’lik davalı için temin edilip elde kalan ve başka türlü değerlendirilemeyen maddi zararın davalıdan tazmini gerekmiştir. Diğer kalem alacaklar yönünden yapılan inceleme sonucu stok üretimi için yapılan giderlerin farkına yönelik talebin yerinde olmadığı, stok bedelleri ile beraber bu giderlerin istenemeyeceği, bu sebeple reddinin gerektiği değerlendirilmiştir. Üretim durması sonrasına ilişkin işçilik, kira, stopaj ve buna benzer giderler ile ilgili yapılan inceleme sonucu davacının salt davalı için üretim yapmadığı, başka firmalara da satış yaptığı görüldüğünden işçilik ve buna bağlı giderlerin üretime bağlı değişken giderler olduğu, bunun dışındaki kira, amortisman gibi giderlerin sabit giderler olduğu, üretim durmasına bağlı giderler olarak değerlendirilmediği, ancak şirketin ara verme işi ile sonlandırma tarihleri arasında kalan kısma dair işçilik giderlerinin ¨35.783,19 olduğu, bu kısım maddi zarar talebine ilişkin üretimin durdurulduğunun bildirildiği 2009 yılının Mart ayından 2009 yılının Haziran ayındaki davalı tarafça gönderilen ticari ilişkiye son verildiğine dair yazı çerçevesinde aradaki ticari ilişkinin askıda olduğu dönemde durumun netleşmemesi sebebiyle bu süreçteki kısmen atıl kalan ve yaptığı masraflara ilişkin işçilik giderleri yönünden bu davalıya ilişkin kayıtlardaki satış tutarlarının oranlama esas alınmak suretiyle belirlenmesi sonucu ¨35.783,19’lik işçilik giderlerinden davalının maddi zarar adı altında sorumlu olduğu, faaliyet kar kaybı talebine ilişkin ise bu kalem tazminat isteminin diğer maddi tazminat istemleri ile birlikte ileri sürülemeyeceği, feshedilen sözleşme ile ilgili kar kaybının talep edilemeyeceği, sair tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olup, toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı doğrultusunda davacının ıslah dilekçesi de esas alınarak davalının şifahi sözleşmeyi feshederek davacıdan mal alımını durdurması sebebiyle davacının işin niteliği gereği stoklarında davalı siparişi için aldığı ve bulundurduğu, başka şekilde kullanılma imkanı bulunmayan yarı mamul ürünler nedeniyle uğradığı ¨113.241,18 maddi zararın dava ve ıslah tarihleri gözetilerek artırılan bölümler ile ilgili bakiye kısımları için ıslah tarihinden itibaren işleyecek reeskont(avans faizini geçmemek üzere) faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin yasal koşulları oluşmadığı ve ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine,davacı vekili manevi tazminat isteğinde de bulunmuş ise de; somut olay nedeniyle davacının ticari itibarının zedelendiğinden ve manevi zarar gördüğünden söz edilemeyeceğinden, buna ilişkin somut deliller de ortaya konmamış olduğundan, mülga 818 sayılı BK.nun 49.maddesindeki manevi tazminat yasal koşullarının oluşmaması sebebiyle bu talebin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile, sipariş edilip alınmayan ürün bedeli olarak tespit edilen ¨113.241,18 maddi tazminat bedelinin ¨1.000,00’lik kısmının dava tarihinden itibaren, bakiye kısmının ıslah tarihi olan 15/06/2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek reeskont faizi ( avans faizini geçmemek üzere ) ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin maddi tazminat talebi ile manevi tazminat talebinin REDDİNE,
(2)-3.966 adet A98129030 Kilitleme perçini ( raylı kol )
557 adet A98129040 Kilitleme plakası ( raylı kol )
10.500 adet 050602081/3 Piston Tapası
475 adet 23/276/00 60 Pivot Bugh ( M/CD )
6.237 adet 23/680/00 Piston Plug ( Rectificaition )
5.015 adet 23/723/00 PressureRelief Valfe HSG
10.000 adet 601/0400-0080 Dil Çubuğu 5420
725 adet 601/0400-0090 Dil Çubuğu 5520 ( mandrel )
17.631 adet 601-0400-0100 Dil Çubuğu 156/20
6.025 adet 601-0400-0105 Dil Çubuğu 156/25
14.025 adet 601-0400-0110 Dil Çubuğu 155/A-131/30-156/30
10.475 adet 601-0400-0112 Dil Çubuğu 143
10.920 adet 601-0400-0115 Dil Çubuğu 131/35-156/35
20.881 adet 602-1270-0060 Latch Runner Stud 876729
200 adet 602-1480-0050 Perçin Kapak ( 146 )
32.270 adet 602-1570-0050 Arka Tutucu Perçin ( 5550 ) 876713
8.765 adet 602-1630-0050 Perçin Sürgü Klavuz 864229
40.200 adet 602-1630-0060 Perçin Sürgü Klavuz 815729
101.500 adet 602-1630-0070 Perçin Sürgü Klavuz 5420
15.740 adet 602-1630-0080 5520 R-ss Sürgü Klavuz Perçini
9.708 adet 602-1630-0090 5530 R-SS Sürgü Klavuz Perçini
31.928 adet 602-1630-0100 5520 R-SS Fise Yayı Perçini
25.000 adet 602-1640-0050 5500/043/00 çoğ.kol.dst.prç.
37.252 adet 602-1642-0050 5520 Çoğaltma Kolu Sürme perçin
9.980 adet 602-1650-0050 Perçin Fise ( 626426 )
13.824 adet 602-1650-0060 Perçin Fise ( 815726 )
72.506 adet 602-1650-0070 Perçin Fise Yatak ( 564220 )
6.866 adet 602-1650-0075 ( 5642/020/00) Perçin Fise Yat.
801.775 adet 602-1660-1000 Perçin Klavuzlu 141 m3
152.711 adet 602-1660-1025 Perçin Klavuzlu 162/F m3
171.496 adet 602-1660-1050 Perçin Klavuzlu 170 m3
73.881 adet 602-1660-1150 Perçin Klavuzlu 2003 m3
422.000 adet 602-1660-1200 ( 864234 ) Perçin Klavuzlu
6.435 adet 602-1660-1250 Perçin Klavuzlu 2156
8.409 adet 602-1660-1300 Perçin Klavuzlu 2156/A
12.560 adet 602-1676-0010 Pivot Stud 876730
163.694 adet 602-1690-0100 Perçin 141 Kor.
6.222 adet 602-1745-0100 2158 Adaptör Perçini
11.447 adet 602-1750-0100 Perçin Merkezleme 2003
22.450 adet 602-1760-0050 5500/048/00 Fise Yayı dest.prç.
4.150 adet 602-1765-0010 Stud 876819
1.220 adet 602-1775-0050 Perçin Disk 2156
8.440 adet 602-1780-0050 Perçin Sürgü ( 815731 )
2.420 adet 602-1785-0050 Perçin Kare Sürgü ( 815712 )
52.972 adet 602-1825-0050 5500/037/sürgü bağlama parçaları
9.820 adet 602-1830-0060 PIM Sürgü emn.(564230)
7.317 adet 602-1850-0050 5520 Dil Yayı Perçini
5.070 adet 602-1870-0060 5550R SS Mandal Fisesi perç.
4.552 adet 602-1875-0050 5550R SS Eksantirik Klavuz Perçini
7.150 adet 602-1920-0050 5520 Acil Çıkış Manevra Kolu Perçini
1.080 adet 602-1960-0050 PIM Göbek Stoplama ( 864236 )
16.273 adet 602-2115-8000 Perçin İspanyolet 8000 ISP
48.437 adet 604-2230-0050 5500/051/00 Vida Geçiş Yatağı isimli ürünlerin eş zamanlı olarak davacı tarafça davalıya teslimine ve 13/01/2014 havale tarihli bilirkişi raporunun kararın eki olduğunun BİLDİRİLMESİNE,
2-Alınması gerekli ¨7.735.51 karar ve ilam harcının peşin alınan ¨445,50 harçtan ve ıslah sonrası yatırılan ¨6.285,20 harçtan mahsubu ile bakiye ¨1.004,81 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından ödenen ¨17,15 Başvurma Harcı ile ıslah öncesi ödenen ¨445,50 peşin harcın ve ıslah sonrası ödenen ¨6.285,20 Peşin Harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 24 tebligat+posta ücreti ¨299,00, üç bilirkişi inceleme ücreti ¨ 2.650,00, keşif harcı ¨148,55 olmak üzere toplam ¨3.097.55 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨773,91’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 7 tebligat ¨115,80 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨86,87’nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı yargılamanın bir kısmında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨14.707,91 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨30.500,20. ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
8-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨3.400,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨400,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
10-Davalı tarafından yatırılan ¨90,00 gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya İADESİNE,
Dair,6100 sayılı HMK’nun geçici 3 üncü maddesinin 2 inci fıkrası yollamasıyla mülga 1086 sayılı HUMK’nun 26/09/2004 gün ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı şirket yetkilisi ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.16/01/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”