Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/859 E. 2021/376 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/859
KARAR NO : 2021/376

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
K.YAZIM TARİHİ : 11/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkil şirkete ait bir kampüse 2 adet 4 metre banko, 1 adet 2,5 metre banko ve 50 adet menteşeli kilitli kulplu kapak yapılması yönünde anlaştıkları, yapılan iş karşılığında davalı tarafından müvekkil şirkete toplam 37.000,00 TL tutarında fatura kesildiği, müvekkilinin ise yapılan iş karşılığında sehven 6.500,00 TL fazla ödeme yapıldığını, davalının fazla yapılan ödemeyi iade etmemesi üzerine davalı aleyhine 14.02.2018 tarihinde Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazlarının soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu iddiası ile davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafından usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 14/02/2018 tarihinde 6.500,00 TL asıl alacak 254,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.754,84 TL üzerinden davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 16/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 22/02/2018 tarihinde ve süresi içerisinde borçlu bulunmadığı gerekçesiyle borca itiraz ettiği, icra müdürlüğü tarafından aynı gün İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesi gereğince icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu görülmüştür.
Dosyaya sunulan 22/10/2020 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen raporda; tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmesine karşın davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine sadece davacı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapıldığı; davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı; davacı ticari defterlerinin incelenmesinden davalı tarafından parça parça toplam 37.000,00 TL tutarında fatura kesildiği, davacının ise toplam 43.500,00 TL ödeme yaptığı, davacının 6.500,00 TL ödemeyi fazla olarak yaptığının tespit edildiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, sehven fazla yapıldığı iddia edilen ödemeden kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Davacı vekili tarafından davalıya yapılan ödemelere ilişkin banka dekontları ile bir kısım faturalar dosyaya sunulmuştur. Davacı tarafından davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir delil dosyaya sunulmamıştır. Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda uyuşmazlık konusunun çözümü için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş; rapor ile davalının ticari defterlerini sunmaması üzerine sadece davacı şirket ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmış; davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı; davacı ticari defterlerinin incelenmesinden davalı tarafından parça parça toplam 37.000,00 TL tutarında fatura kesildiği, söz konusu faturaların davacının ticari defterlerinde yer aldığı, davacının ise toplam 43.500,00 TL ödeme yaptığı, davacının 6.500,00 TL ödemeyi fazla olarak yaptığının tespit edildiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Davacı tarafından usulüne uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtları ve dosyaya sunmuş olduğu banka dekontları ile davalıya sehven 6.500,00 TL fazla ödeme yapıldığı kanıtlanmıştır. Mahkememizce hüküm kurmaya ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın asıl alacak yönünden kabulü ile alacağın likit olması gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 6.500,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacağın likit olması nedeni ile 6.500,00 TL alacağın %20 si oranında (1.300,00 TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 444,02 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 44,40 TL nispi harçtan mahsubu bakiye 359,43 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (800,00 TL bilirkişi ücreti + 210,75 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret) 1.010,75 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 972,62TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
6- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 81,59 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2. maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 11. ve 13. fıkrası uyarınca davalı tarafın arabuluculuk görüşmelerine geçerli bir mazereti bulunmaksızın katılmaması nedeni ile Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin tamamının davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪
“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.