Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/852
KARAR NO : 2019/1237
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 07/11/2019
KARAR TARİHİ : 26/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili 07/11/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesi ile;Davacı müvekkili ile davalı borçlu şirket arasında 21/05/2016 tarihinde Tarkim Uçuş Akademisi Pilot Adayı sözleşmesi adı altında sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden davacı müvekkili ile davalı borçlu şirket 51.000 Euro karşılığında uçuş eğitimi verilmesi hususunda anlaştıklarını, söz konusu sözleşmeye istinaden davacı müvekkilinin, uçuş eğitimi bedeli olarak davalı borçlu şirketin banka hesabına o günkü Euro satış kuru üzerinden 51.000 Euro’ya karşılık gelmek üzere; 22/05/2015 tarihinde …. Bankası …. Şubesi Iban No:TR…. ¨50.000., ¨75.000 ve ¨22.667 olmak üzere toplamda ¨147.667 banka havalesiyle para yatırdığını, davacı müvekkilinin sözleşme gereği edimini yerine getirdiği halde davalı borçlu şirket tarafından sözleşmede belirtilen uçuş eğitimi verme edimini yerine getirilmediğini, bunun yanı sıra davalı borçlu şirketin 15 Temmuz Darbe Girişimi nedeniyle yayımlan KHK.’lerde kapatılan okullar arasında adı geçmese de 667 Say. KHK. 8. Mad.’sinin ‘Terör örgütlerine üyeliği veya iltisakı ya da bunlarla irtibatının değerlendirilmesi halinde irtifak ve intifa hakları ile kira sözleşmeleri ilgili kurum ve kuruluş tarafından resen iptal edilir.’ hareketle DHMİ Genel Müdürlüğü ile davalı borçlu şirket arasında akdedilmiş olan tüm sözleşmeler tek taraflı feshedildiğini, davalı şirketin çeşitli havalimanlarında bulunan hangar ve ofislerine el konulduğunu, ayrıca Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından davalı borçlu şirkete verilmiş olan tüm ve yetki ve ruhsatların askıya alındığından dolayı davacı müvekkilinin ve müvekkili konumunda bulunan tüm kursiyerlerin eğitimlerine devam edemediğini, davacı müvekkili tarafından davalı borçlu şirkete 21/05/2015 tarihinde akdedilen Tarkim Uçuş Akademisi Pilot Adayı Sözleşmesinin haklı nedenle tek taraflı feshi ile sözleşme gereği yatırılan 51.000 Euro alacağın istenmesi talepli Üsküdar … Noterliği’nin 17/10/2016 tarih …. yevmiye nolu ihtarnamenin yollandığını, söz konusu ihtarnameye istinaden davacı müvekkilin alacağı ödenmediğinden dolayı davalı borçlu şirket aleyhine belirttikleri alacağa istinaden 28/10/2016 tarihinde Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına istinaden takip başlatıldığını, ilgili icra dosyasına istinaden davalı borçlu şirket tarafından 09/12/2016 tarihinde yapılan haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle takip durduğunu, bunun üzerine davacı müvekkili tarafından davalı şirket aleyhine 28/10/2017 tarihinde Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasından itirazın iptali davası açıldığını, söz konusu itirazın iptali davasının ön inceleme aşamasında davalı şirketin çeşitli adreslerine her ne kadar tebligatlar gönderilmişse de hepsi bila ikmal iade edildiğini, bunun üzerine yapılan araştırma neticesinde davalı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce 12/07/2017 tarihinde sicil kaydının resen terkin işlemi yapılarak kapatıldığının tespit edildiğini, bu nedenlerle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicilinde kayıtlı …. Ltd. Şti.’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar tarafına tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılara usule uygun tebligat yapılmış ancak davalıların dosyaya cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, 23/07/2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 667 Sayılı KHK ile kapatılan ve 670 Sayılı KHK’nın 5/3 maddesi uyarınca davalı sicil müdürlüğünce ticaret sicilinden resen terkin olunan şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır.
Bahsi geçen şirkete ait sicil kaydı getirtilmiş, sicil kaydından şirketin 12/07/2017 tarihinde 670 Sayılı KHK’nın 5 nci maddesi uyarınca resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
667 sayılı KHK ile kapatılan ve 670 sayılı KHK’nın 5/3 maddesi uyarınca resen sicil kaydı terkin edilen şirketin, TTK.nın 547 ve yine aynı yasanın geçici 7/15 maddeleri uyarınca ihyası mümkün bulunmadığından davalı sicil müdürlüğü aleyhine açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya içerisinde bulunan Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısında ihyası istenilen şirketin 670 sayılı KHK’nın 5/3 maddesi uyarınca sicil kaydı 12/07/2017 tarihinde re’sen terkin edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.Bu durumda, şirket hakkında re’sen terkin işlemi uygulanması nedeniyle ihya davasının sadece Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne husumet yöneltilmek suretiyle açılması yeterli iken davacı vekili şirket yetkilisini de davalı olarak göstermesi doğru olmadığından davalı gerçek kişi hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davalı …. hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-670 sayılı KHK’nun 5/3 maddesi uyarınca re’sen kaydı telkin edilen şirketin TTK’nun 547 ve yine aynı yasanın geçici 7/15 maddeleri uyarınca ihyası mümkün bulunmadığından davalı ….. Müdürlüğü aleyhine açılan davanın da REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨250,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalıların yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.26/12/2019
Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip ….
☪e-imzalıdır.☪
“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”