Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/844 E. 2021/904 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/844 Esas
KARAR NO : 2021/904

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
K.YAZIM TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı firmadan olan alacağı için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava ettiği,
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, taraflar arasında akdedilmiş bir hizmet sözleşmesi bulunmadığını, öncelikle mahkemenin yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar vermesi ve İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine dosyanın gönderilmesini, aksi takdirde davanın esastan reddine, %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının 22.07.2019 tarihli 4.402,50 TL cari hesap alacağı dayanak gösterilerek, asıl alacak üzerinden davalıya 22.07.2019 tarihinde ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçluya 26.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun UYAP üzerinden 31.07.2019 tarihinde vekili aracılığıyla göndermiş olduğu dilekçe ile ve süresi içinde borcu bulunmadığı gerekçesiyle borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği İİK 66 madde gereği icra takibinin durdurulduğu görüldü.

Dosyaya sunulan 01/10/2020 tarihli bilirkişi … tarafından hazırlanan raporda; Davacı tarafla davalı arasında ki davaya söz konusu olan tutarlar cari hesap alacağından kaynaklandığı, Davacı’nın davalı tarafa toplamda parça parça olmak üzere 10.484,30 TL mal bedeli olarak fatura düzenlediği, davalı tarafın ise söz konusu mal bedeli faturalarıyla alakalı toplamda 6.081,80 TL ödeme yaptığı, Davacı’nın davalı’dan ödeme olarak aldığı 6.081,80 TL düşüldüğü zaman net olarak davacı tarafın, davalı dan 4.402,50 TL alacaklı olduğu, Davacı’nın, davalı dan dosya kapsamında cari hesap alacağı olarak 4.402,50 TL alacaklı olduğu hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmesine karşın davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine sadece davacı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmış; davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı; davacının ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.402,50 TL asıl alacak tutarında alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davalı tarafından her ne kadar davacı ile aralarında herhangi bir cari hesap ilişkisi olmadığı, faturaya konu hizmetin verilmediği iddia edilmiş ise de davacı vekili tarafından dosyaya sunulan belgelerden mahkememizce faturaya konu hizmetin sunulduğu kanaati ile HMK’nın 222. maddesi de dikkate alınarak davanın kabulü ile alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 4.402,50 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 880,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
4- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 300,73 karar ve ilam harcının peşin alınan 75,19 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 225,54 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan (800,00 TL bilirkişi ücreti + 60,40 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 860,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
6- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 75,19 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
12/10/2021

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı