Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/820 E. 2021/725 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/820 Esas
KARAR NO : 2021/725

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
K.YAZIM TARİHİ :12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili 28.10.2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Grup İnş. Mal. San. ve Tic. Ltd. Şti ile … İnş. Oto. Turizm Hay. ve Gıda San. Tic. Ltd, Şti arasında 03.07.2018 tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen tüm görevleri yerine getirmesine rağmen davalı tarafın sözleşme şartlarını yerine getirmediğini, Bakirköy .. İcra Müdürlüğü’nde icra takibine konu edilen 31.364,00 TL ve 33.063,78 TL bedelli iki adet faturanın müvekkil şirket tarafından taşeronluk sözleşmesine istinaden düzenlenmesine rağmen davalı firmanın ve sözleşme tarafı olan firma sahibinin … olması ve muhatap olarak da … ile sözleşme yapılması nedeniyle … Sağlam İnş. Oto. Teks. Day. Tük, Mal. San. ve Tic. Ltd. Şti’ye gönderildiğini ve davalı şirket tarafından bu faturalar kabul edilerek ticari defterlerine işlendiğini, açıklanan sebeplerle davalı borçlunun haksız itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 21.01.2020 havale tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafin Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından müvekkil şirket aleyhine hiçbir ilişkisi olmayan faturalardan dolayı toplam 70.474,12 TL tutarlı takip yapıldığını, müvekkil şirketin icra takibine itiraz ederek takibi durduğunu, çünkü davacı tarafa herhangi bir borcun olmadığını, davacı şirket ile yapılmış hiçbir sözleşme olmadığı gibi ticari bir ilişkinin de bulunmadığını, husumet itirazının yok sayılarak dosya değerlendirilse dahi sayın Mahkemece davacının faturalardaki işin yapıldığının ispat etmesi gerektiğini beyanla davanın reddi talebinde bulunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının davalı aleyhine fatura alacağı dayanak gösterilerek 31.364,00 TL ve 33.063,60 TL asıl alacak, 3.431,74 TL ve 2.614,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 170.474,12 TL üzerinden ilamsız icra takibine başladığı, ödeme emrinin borçluya 11.04.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 17.04.2019 tarihinde ve süresi içinde borca, faize, faiz oranına borçlu olmadığı gerekçesi ile itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu görüldü.
Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesinden talimat yolu ile alınan 27/04/2021 tarihli bilirkişi .. tarafından düzenlenen raporda; Davaya konu faturalardan 06.09.2018 tarih … sıra no’lu fatura, davaya konu iki adet faturanın davacı şirket tarafından davalı … Sağlam İnşaat Oto. Teks. Day. Tük. Mal. San ve Tic. Ltd. Şti adına düzenlenmiş olması ve söz konusu faturaların sevk irsaliyeleri ile birlikte davalı şirkete teslim edilmesi, bahse konu faturalardan 06.09.2018 tarih … sıra no’lu KDV dahil 31.364.00 TL bedelli olanın davalı ticari defterlerine kayıtlı olması diğer faturanın ise teslim alınmasına rağmen ticari defterlere kaydının yapılmaması, davalı şirketçe faturalara TTK 21/2’ye göre 8 gün içinde itiraz edilmemesi, davalı şirketin dava konusu faturalardan birinin hiç kayda alınmaması, diğeri ile ilgili ihticaca salih olmayan kaydın yapılması hep birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin davacıya takip tarihi itibariyle, dava konusu faturalardan 31.364,00 TL + 33.063.60 TL = 64.427.60 TL borçlu olduğu hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 03/07/2018 tarihli taşeronluk sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin taraflarından birinin huzurda görülen davanın davacısı … Grup İnş. Malz. San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, sözleşmenin diğer tarafının ise dava dışı … olduğu, dava ve takip konusu faturaların 03/07/2018 tarihli taşeronluk sözleşmesi kapsamında düzenlendiğinin tarafların kabulünde olduğu, davalı şirket ile taşeronluk sözleşmesine taraf olan kişilerin birbirinden farklı olması ve davacı tarafından sözleşmeye taraf kişiye hizmetin verildiğinin kabulü ile TTK hükümlerine göre basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davacının sözleşmenin tarafı olmayan 3. kişi adına fatura düzenlenmesinin yanılgıya dayandığı iddiasına itibar edilmemiştir. Ayrıca davalı tarafından takibe konu faturalardan birinin ticari defterlerine işlemiş olmasının davalıyı borç altına sokmayacağının kabulü ile davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilerek şartları oluşmayan icra inkar ve davacının işbu takibi açmakta kötü niyetli olduğunun ispatlanamamasından dolayı kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİ İLE REDDİNE
2- Davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 851,16 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 791,86 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. ve 7. maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪