Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/817 E. 2020/43 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/817 Esas
KARAR NO : 2020/43 Karar

DAVA KONUSU : Tazminat

DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 22/01/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı …’ün müvekkili şirkette muhasebe sorumlusu olduğunu, yaptığı işin, müvekkilinin ticari ilişki içerisinde bulunduğu kurum yada kişilere şirket adına keşide edilen çekleri ticari ilişki doğrultusunda düzenlemek, şirket yetkilisine imzalatarak ilgili müşterilere teslim ederek ve kayıtlara işlediğini, Söz konusu çeklerden müvekkili ….. Sanayi A.Ş’ne ait …. Bankasının; 11.10.2013 vadeli alacaklısı ….. Kimya Ltd. Şirketi olan 25.000 Türk Lirası Bedelli ….. No’lu çek, 25.10,2013 vadeli alacaklısı ….. Kimya Ltd. Şirketi olan 25,000 Türk Lirası Bedelli ….. No’lu çek, 29.11.2013 vadeli alacaklısı ….. San. Tic. Ltd. Şirketi olan 30.000 Türk Lirası Bedelli …. No’lu çeklerin davalı … tarafından müvekkili şirket yetkilisine imzalatıldığını, ve vadelerinde ödendiğini, bu çeklerin davalı … tarafından muhasebe kayıtlarına işlenmediğini, çeklerin alacaklıları olan ….. ve …. Kimya şirketleri ile müvekkili şirket arasında yapılan hesap mutabakatında çeklerin alacaklılara teslim edilmediğinin ortaya çıktığını, vadesi gelmemiş 5 adet çek daha bulunduğunu, bu çekler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilerek çeklerin ödenmelerinin, icraya konulmalarının ve üçüncü kişilere ciro edilmelerinin önlenmesini, müvekkilinin bu çekler bakımından borçlu bulunmadığının tespitine, davalılar … ve ….. Yapıştırıcı San. Ve Tic. Ltd.’nin söz konusu çek bedellerinin %100’ü kadar tazminata mahkum edilmelerini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar … ve ….. Yapıştırıcı San. Ve Tic. Ltd.’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile mezkur çeklerde şirket yetkilisinin imzası olması hasebiyle müvekkilin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davacı yan dava dilekçesinde müvekkil dışındaki diğer davalıların usul hükümleri gereğince hasım gösterildiğini, gerçekte tüm sorumluluğun müvekkile ait olduğunu iddia etmiş olduğunu, noter onaylı beyan usulüne uygun olmadığını ve müvekkil noter huzurunda böyle bir beyanda bulunmamış olduğunu, Yargılamanın gidişatını büyük ölçüde etkileyecek olan bu beyanname sahte olduğuhu, Bu füli ile davacı taraf TCK’ nun 204. Maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu düzenleyen amir hükmü de ilga etmiş olduğunu, davacı iddiasını kanıtlar nitelikte somut veri ya da yazılı delil sunamamış olduğunu, İddiaları tamamen varsayımdan ibaret olduğunu, Bu iddiasında da davacı hamilden önceki cirantaları korumakta olduğunu, davacı imzalarının taklit edildiğini düşündüğü cirantaları tanımamakta olduğunu, Bu durum kendi içerisinde çelişkili, gerçeklikten uzak, oldukça basit bir iddia olduğunu, davacı çeklerin bazı şirketlerin yedinde olduğunu iddia etmiş ancak iddiasını ispatlayamamış olduğunu, davacı %100 oranında tazminat istemiş, tazminat kurumunu zenginleşme aracı olarak kullanmaya çalışmış olduğunu” beyan ederek Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davaların Birleştirilmesi başlıklı HMK 166 maddesi “(1)Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.(2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.(3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” şeklindedir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyasından davacının tazminat talebi yönünden tefrik edilmesine karar verilmiş ise de , davacı vekilinin 22.01.2020 tarihli celsedeki beyanı ve dava dilekçesindeki talebi incelendiğinde davacının%100 tazminat olarak talebi menfi tespit davasının fer’isi niteliğinde olup , davacı %20 den aşağı olamamak üzere bu talepte bulunabileceği düzenlenmiş olduğundan her iki davalar arasında bağlantı bulunduğundan HMK md. 166/1 gereğince aralarında bağlantı bulunan dava dosyalarının birleştirilmesine, yine 166/3 gereğince birleştirme kararının mahkemesine bildirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin iş bu dosyası ile Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla HMK m.166/1 maddesi gereğince her iki dava dosyasının BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası üzerinden DEVAMINA,
3-Birleştirme kararının HMK m.166/3 gereğince derhal mahkemesine BİLDİRİLMESİNE,
4-Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyadan verilen nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK md.168 gereğince esas hükümle birlikte tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 22/01/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza