Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/816 E. 2020/25 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/816
KARAR NO : 2020/25

DAVA :Yargılamanın Yenilenmesi
DAVA TARİHİ : 09/05/2008
KARAR TARİHİ : 16/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan yargılamanın yenilenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu yargılamanın iadesi talepli 23/10/2019 tarihli dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından 09/05/2008 tarihli ve …. Esas numarasıyla açılan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda dosyadaki tüm delillerin, banka hesapları ve özellikle yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda verilen raporlar doğrultusunda talepler haklı bulunarak ¨ 2.064.085,00 alacağın ¨380.000.00 ‘lik kısmının tüm davalardan bakiye kısmının …. Teks. San ve Tic Ltd. Şti …ve …den müsterekan ve mütezelsilen işleyecek ticari faiziyle birlikte davacı müvekkili şirkete ödenmesini 14/06/2011 tarihinde mahkemece karar verildiğini , ancak işbu kararın davalılar tarafından temyiz edildiğini ve yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay …. Huk Dairesinin …. Esas … Karar sayılı ve 15/11/2012 tarihli verdiği kararla davanın reddi gerektiği gerekçesiyle bozulduğunu, karar düzeltme talebi de ayrı gerekçeyle reddedilerek dosya mahkemeye gönderildiğini, mahkeme de bozma kararına uyarak, daha önce davacı lehinde verdiği karardan dönerek davanın reddine karar verildiğini, işbu davacı müvekkili aleyhinde verilen net kararı bu defa davacı tarafından bozulması talebiyle temyiz edildiğini ancak Yargıtay …. Hukuk Dairesince … Esas …. Karar sayılı ve 02/12/2014 tarihli verilen kararla onandığını, bu onama kararı aleyhinde karar düzeltme talebinde bulunulmuş ise de bu talep te reddedilerek kararın kesinleştiğini ve tüm kanun yollarının kapandığını, bu şekilde müvekkili şirketin haklı olduğu ve ilk Mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin kararın haklı gerekçelerine rağmen mağdur olduğunu ve haklı alacağını tahsil etmekten mahrum kaldığını, başvurabileceği kanun yollarının da kapandığından işbu kararla ilgili olarak yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmak zorunda kaldığını, müvekkili davacı şirkein tasfiye kararı aldığını ve halen tasfiye halinde Anonim Şirket statüsünde olduğunu, şirketin ortağı ve yetkilisi olan ….un kendi özel çaba ve gayretleri sonucu yaptığı araştırma ve tespitler sonunda Yargıtay … Hukukuk Dairesi üyelerinin bir kısmı hakkında yasadışı Fetö örgütüyle ilgili olarak soruşturma açıldığını ve 2 üyenin meslekten ihraç edildiği duyumlarını aldığını , bu bilginin doğruluğunun tesbiti mümkün olmadığından mahkemenin bu konuda araştırma yapıp bilgi toplamasını haberin doğruluğu halinde müvekkili davacı ile ilgili verilen kararlarda imzası bulunan üyeler arasında da bu kişilerin olup olmadığının tesbitini talep etmek mecburiyetinde kaldıklarını, müvekkili şirketle ilgili verilen davanın kabulune ilişkin ilk karar ve buna en önemli dayanak teşkil eden kapsamlı bilirkişi raporu ve ikinci kez verilen ek rapor banka hesap kayıtları, şirket defter kayıtları ibraname ve diğer belgeler ile ayrıntılı karar gerekçesi haklılıklarını ortaya koymasına ve yapılan banka işlemlerinin gerçek olup muvazaalı bir durumun söz olmamasına rağmen , Yargıtay ilgili dairesince yeterince değerlendirilip, incelenmeden karar verildiğini, daha sonra yapılan yargılama sonunda da verilen bozma kararına uyularak davalarının reddedildiğini, bunun hukuka uygun olmadığını, bu nedenlerle doğruluğu halinde yani davalarıyıla ilgili verilen kararlarda imzası bulunan hakimlerin meslekten ihraç edilmiş olmaları halinde bu durumun HUMK 375.1-a-b maddesi kapsamında Mahkemenin kanuna uygun teşekkül etmemesi ve hakimin dosyaya bakamaması gerektirdiğinden verilen kararların hukuki olmaması nedeniyle yargılamanın yenilenmesi gerektiğini, bu yöndeki taleplerinin süresi içinde mahkemeye sunduklarını, yeniden yargılama sonunda daha önce verilen müvekkili şirket aleyhindeki kararın, lehde değişme ihtimali kuvvetle muhtemel olduğunu , bu nedenle taleplerinin kabulüyle daha önce verilen davanın reddine ilişkin kararın kaldırılmasını ve muhakemenin yenilenmesine ve davalarının kabulune karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA;
Davalılar vekilinin 26/11/2019 havale tarihli cevap dilekçesini özetle; HMK 378/2. Maddesine göre mahkeme, dayanılan sebebin niteliğine göre yargılamanın iadesi talebinde bulunandan karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılayacak uygun bir miktar teminat göstermesi gerektiğini, davacı tarafça bu yerine getirilmemesi sebebiyle usulden talebin reddi gerektiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, açıkça TMK 2. Maddesine aykırı olarak talepte bulunduğunu, doğruluğundan bile emin olmadığı hususları ileri sürerek yargılamanın yenilenmesini talep ettiğini, TMK 2. Maddesinde dürüst davranma “hakların kullanımı” ve “ borçların yerine getirilmesinde” söz konusu olduğunu, hak sahibi hakkını kullanırken dürüstlük kurallarına uygun olarak hareket etmesi gerektiğini, davacı iddiasının doğruluğundan bile emin değilken bunu dava etmesi açıkça iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu,
HSK bazı hakim ve savcılar ile somut dosyalar dışında, ihraç edilen hangi hakim veya savcının hangi dosyadan, karar ve eyleminden dolayı ihraç edildiği yönünde somutlaştırıldığını, yani baktıkları yargılama konusu ile irtibatlandırıldığını, açıklama bulunmadığını, ihraç kararlarında FETÖ/PDY ile ilgili ayrıntılı açıklamalara yer verilmekle birlikte, hangi hakim veya savcının hangi kusurlu eyleminden dolayı meslekten ihraç edildiği açıklanmadığını ve ihraç gerekçesi bahse konu örgüt ile irtibat ve mensubiyet olarak gösterildiğini, bunun dışında ihraç gerekçesinde bireyselleştirme bulunmadığını, HSK karar gerekçesi aynen alıntılanarak, ekli listeye örgütle irtibatlı olduğu kabul edilen hakim veya savcıların isimlerinin koyulması suretiyle meslekten ihraç usulünün izlendiğinin görüldüğünü, özetle HSK; hakim ve savcıların kusurları ile ihraçları arasında mesleki illiyet bağı kurmadığını,
29/05/2019 tarihli Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …. esas …. karar sayılı ve Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 15/03/2018 tarih …. esas …. karar sayılı kararlarında heyete katılan … yargılamanın yenilenmesi davasında karar veren hakimin meslekten ihraç edildiğini, eşinin de tutuklandığını, dosyada rapor veren bilirkişilerin de örgüte üye olduklarını, 15 Temmuz öncesinde verdikleri tüm şikayet dilekçelerinin taraflı olarak red edildiğini, bu red kararı verenlerin çoğunun açığa alındığını, verilen kararların şaibeli olduğunu iddiası karşısında talebin reddine hükmedilğini, bu nedenle talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK.nun 375’nci maddesinde;
“Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir” şeklindedir.
Buna göre yargılamanın iadesi sebepleri tek tek ve sınırlı olarak sayılmıştır.
Mahkeme,yargılamanın iadesi talebi üzerine,tarafları belirlediği duruşmaya davet edip dinledikten sonra;iade talebinin mesmu olup olmadığını araştırır.Mahkeme, burada genel dava şartlarından başka,yargılamanın iadesi davacısının davayı süresi (m.377) içinde açıp açmadığını,yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenilen hükmün kesin veya kesinleşmiş olup olmadığını ve kanunda yazılı (m.375) bir yargılamanın iadesi sebebine dayanıp dayanmadığını kendiliğinden inceler.Mahkeme,bu şartlardan birini mevcut olmadığı kanısına varırsa,yargılamanın iadesi davasını mesmu olmadığından dolayı(esasa girmeden) reddeder.(m.379)(Baki Kuru-Ramazan Arslan-Ejder Yılmaz,Medenî Usul Hukuku ,23.Baskı,Ankara 2012 S:701)
Davacı vekili,yargılamanın yenilenmesi talepli dilekçesinde;Mahkememizce verilen hükmü onayan Yüksek Yargıtay …. nci Hukuk Dairesi’nin bazı üyelerinin FETÖ terör örgütü soruşturması kapsamında meslekten ihraç edildiklerine ilişkin duyum aldıklarını,bu hususun mahkemece araştırılarak doğru olması hâlinde , bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu,bu nedenle,yargılamanın iadesi ile ilk hükmün iptalini talep etmiş ise de;davacı vekili tarafından yargılamanın iadesi sebebi olarak ileri sürülen sebebin yukarıda anılan Kanunun 375’nci maddesinde sayılan sebeplerden olmadığı anlaşılmakla;davacı vekilinin yargılamanın iadesi talebinin,HMK.nun 379/2’nci maddesi uyarınca esasa girilmeden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı vekili tarafından ileri sürülen iade sebeplerinin kanunda yazılı sebeplerden olmadığı anlaşılmakla HMK’nın 379/1-c ve 379/2. Maddeleri uyarınca davanın esasına girmeden yargılamanın iadesi talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken ¨54,40 karar ve ilam harcının peşin yatırılan ¨44,40 harçtan mahsubu ile eksik alınan ¨10,00 harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalıların kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨3.400,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨150,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere yargılamanın yenilenmesini talep eden davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.16/01/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”