Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/800 E. 2020/72 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/800
KARAR NO : 2020/72

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 06/12/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; davacıların miras yoluyla edindikleri ve maliki oldukları taşınmaz lehine ….. İnşaat ve Ticaret Kollektif Şirketi lehine olan ipotek bedeline ilişkin olarak İİK’nin 153. Maddesi uyarınca İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası üzerinden hesaplanan ipotek bedelinin davalı şirketçe alınması ve ipotek terkininin yapılması ve davalı tarafa tebligat yapılabilmesi için şirketin ihyası gerektiğini, bu nedenle 17/01/1986 tarihinde son tescili yapılan dava dışı ….. İnş. ve Tic. Kollektif Şirketinin ihyasına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı …. müdürlüğü vekili 07/01/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, kollektif şirketlerde tasfiye işlemlerinin şirket ortakları tarafından imzalanan ve noterde onaylanan fesih sözleşmesi uyarınca yapılması gerektiğini ve sorumluluğun şirket ortaklarına ait olduğunu, davalının davanın açılmasına sebep olmadığını ve bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutalamayacağını, muhatabın şirket ortakları ya da atanmış ise tasfiye memurları olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar,davaya cevap vermemişlerdir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, hukukî niteliği itibariyle; kollektif şirketin ihyası ile ticaret siciline tescili davasıdır.
…… Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin …. / ….. olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
…… Müdürlüğünden temin edilen sicil kayıtları incelendiğinde; ….. sicil numarasında kayıtlı iken fesih beyanı nedeniyle sicilden terkin olan ….. Kollektif Şirketi …. ve Ortakları(Eski Unvanı:….. İnşaat ve Ticaret Kollektif Şirketi ….) şirketinin son tescilini 09/03/1998 tarihinde yaptırdığı, tasfiyesinin sona erdiğininaynı tarihte tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği görülmüştür.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen mahkeme dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ;Kollektif şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile kollektif şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; davacıların İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında açtıkları icra takibinde taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğu, bu takipte borçlu olan ….. Kollektif Şirketi ….. ve Ortakları(Eski Unvanı:….. İnşaat ve Ticaret Kollektif Şirketi ….) şirketinin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği, icra takibinde taraf teşkilinin sağlanması ve icra takibinni yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için şirket ortaklarının şirketin tasfiye memuru olarak atanmalarına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına, karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, …… Müdürlüğünün …. sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan ….. Kollektif Şirketi ….. ve Ortakları’nın (Eski Ünvanı;….. İnşaat ve Ticaret Kollektif Şirketi ….) tüzel kişiliğinin İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davalılar …., …. ve …..’in şirkete tasfiye memuru olarak ATANMALARINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4-Alınması gerekli ¨54,40 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨35,90 harcın mahsubu ile eksik alınan ¨18,50 harcın davalılar …, … ve …’den alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacılar tarafından yapılan 23 adet tebligat+posta ücreti ¨445,45 yargılama giderinin tasfiye memuru olan davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
6-Davalı …… Müdürlüğü’nün yasal hasım olması nedeniyle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,,
7-Davacılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨3.400,00 ücreti vekaletin tasfiye memuru olan davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨200,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı ticaret sicil müdürlüğü vekili ile diğer davalıların yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.30/01/2020

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye …..
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”