Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/8 E. 2020/550 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/8 Esas
KARAR NO : 2020/550

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
K.YAZIM TARİHİ : 22/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Bakırköy Nöbetçi Asiliye Ticaret Mahkemesine sunmuş olduğu 28.12.2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili …… Gıda firmasının …… Süt olarak bilinen markalı ürünleri satan, sektöründe önemli ve öncü bir firma olduğunu davalının Özel markalı ürünler satış müdürü olarak görev yaptığını, taraflar arasındaki iş ilişkisinin davalının emekliye ayrılacağını beyan ettiği 26.09.2018 tarihine kadar sürdüğü, ancak davalının işten ayrıldıktan çok kısa bir süre sonra müvekkili firma ile aynı sektörde faaliyet gösteren ……. Süt ve Süt Ürünleri isimli firmada işe başladığı, davalının kendi bünyelerinde çalışırken önemli ferakende zinciri müşterileri olan …… ve ……. mağazalarına yapılan satışlardan sorumlu iken yine aynı zincire satış yapan rakip firmaya geçtiğini, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 1.15. maddesine göre davalının 1 yıl süreyle rekabet etmeme taahhüdünde bulunduğunu, aksi takdirde müvekkilinin uğrayacağı zarardan bağımsız olarak 10.000 USD cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, bu doğrultuda Kartal ……. noterliği …… yevmiye numaralı 30.11.2018 tarihli ihtarname keşide ettiklerini, davalının talebi haksız ve kötü niyetli olarak reddettiğini, bu sebeple müvekkili şirketin uğrayacağı zararı tazmin etme hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 USD cezai şart tutarının fiili ödeme tarihindeki …….. Bankası Efektif Satış karşılığı Türk Lirası ile dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak taraflarına verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 15.02.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 06.08.2015 tarihli iş sözleşmesinin 1.15. maddesinin geçersiz ve yok hükmünde olduğunu, işçinin rekabet etmeme borcunun yer bakımından sınırlandırılması gerektiğini, böyle bir sınırlamanın söz konusu olmadığını, sözleşmenin maktu olduğunu, sözleşmenin içeriği konusunda müvekkiline ayrıntılı bilgi verilmediğini, müvekkilinin iş sözleşmesini işsiz kalmak korkusuyla mecburen imzaladığını, sözleşmenin TDK’nın 21. maddesi uyarınca genel işlem koşullarına aykırı olduğundan yazılmamış sayılacağını, ayrıca müvekkilinin davacının ticari sırlarına haiz olmadığını, söz konusu bilgilerin piyasada uygulanan istenildiği zaman fiyat listeleri olarak herkesten temin edilebilen bilgiler olduğunu, davacının …….firmasına beslediği husumet sebebiyle iş bu davayı ikame ettiğini, bu sebeple davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava TBK 446 vd md ne rekabet yasağına ilişkin sözleşme hükmünün ihlali nedeniyle cezai şart talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Taraflar arasındaki iş sözleşmesinde yer alan rekabet yasağına ilişkin sözleşme hükmünün geçerli olup olmadığı ,davalının bu hükmü ihlal edip etmediği, davacının bu nedenle cezai şart alacağının oluşup oluşmadığı, tahsili gereken cezai şart alacak miktarının ne olduğu , hususunda toplandığı tespit edilmiştir.
Tarafların ticaret sicil kayıtları, tebliğ şerhli ihtarname suretleri, davalının sicil dosyası sair deliller celbedilmiş Mali Bilirkişi SMMM …… , işletme ve pazarlama alanında uzman bilirkişi, işletme satış müdürü …… ve haksız rekabet alanında uzman öğretim üyesi yardımcı Doçent Dr. ……… tarafından tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde taraflara arasında ki uyuşmazlığın çözümü noktasında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mali Bilirkişi SMMM …… , işletme ve pazarlama alanında uzman bilirkişi, işletme satış müdürü……. tarafından dosyaya sunulan 16.09.2019 tarihli bilirkişi heyeti kök ve 30.06.2020 tarihli ek raporlarında özetle;
Davacı şirket ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin 1.15 no ‘lu maddesi uyarınca rekabet etmeme yasağı getirildiğini, davalının davacı … Gıdadan ayrıldıktan kısa bir süre (5 gün) sonra aynı alanda faaliyet gösteren …….Süt Ürünleri bünyesinde çalışmaya başladığını, her iki firmanın ……. ve ……. gibi discount marketler için kendi markasının üreten private label ürünler üzerine çalıştığını, davalı tarafından ileri sürülenin aksine fiyat, vade, ürün reçetesi, hammadde , kalite, sevkiyat , tüketim, tonaj bilgisi vb. Muhtelif planlama kritererinin sektörde herkesçe bilinen bilgiler olmadığını, ürünlerin private label departmanını kim yönetiyorsa ancak onun ve üst düzey yöneticilerin bilebileceği nitelikte bilgiler olduğunu, bu ürünlerin cirolarının sektörde çok önemli bir yer tuttuğunu ve rekabet yasağı sözleşmelerinin tam da bu amaç için yapıldığını, davalının SGK kayıtları incelendiğinde bir önceki iş yerinden 14.08.2015 tarihinde ayrıldığını ve davacı işyerinde 15.08.2015 tarihinde çalışmaya başladığını ve davacı ile imzalanan davaya konu sözleşmenin tarihinin 06.08.2015 olduğunu, kısaca davalının bir önceki işyerinde çalışmakta iken davacı ile sözleşme yaptığını bu nedenle iş bulamama korkusu nedeni ile davaya konu sözleşmenin imzalanmış olmasından bahsedilemeyeceğini dolayısıyla davalının rekabet yasağına aykırı hareketi nedeni ile 10.000USD ödemekle yükümlü olduğu kanatini bildirir rapor tanzim etmişlerdir.
Bilirkişi heyetinden ayrık olarak raporunu ibraz eden haksız rekabet alanında uzman öğretim üyesi yardımcı Doçent Dr. …… 16.09.2020 tarihli kök ve 30.06.2020 tarihli ek raporlarında özetle;
Taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olup olmadığının tespiti açısından “Kelepçeleme Sözleşmelerine” vurgu yaparak taraflardan birinin diğerinin ekonomik geleceğini ahlaka aykırı olarak aşırı derecede sınırladığı sözleşmelerin yargıtayca geçersiz sayılacağını BK 444 özel olarak düzenlendiği üzere rakebet yasağının yer, zaman, yasağın konusu olarak hakkaniyete uygun sınırlamalar içermesi gerektiğini, sektör bilirkişisinin tespitleri doğrultusunda doğrudan birbirine rakip firmalarda çalışan davalının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğini ancak sözleşmenin yer bakımından sınırlandırma içermediği için hakkaniyete uygun bir sınırlama içermediğini, hakimin sözleşmeyi hakkaniyete uygun sınırlamaya çekebileceğini BK 445/2. Maddenin buna cevaz verdiğini cezei şart borcunun fer’i bir borç olup rekabet etmeme borcunun geçerliliğine bağlı bulunduğunu kanaatini bildirmiştir.
6098 sayılı TBK 444/son maddesinde; rekabet yasağı sözleşmesinin hangi şartlarda yapılabileceği belirlenmiş olup, 445. maddesine göre; rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve rekabet yasağı süresinin, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşmaması gerekir. Maddenin 2. fıkrasına göre; hâkim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirerek ve bu değerlendirme sonunda işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de göz önünde tutmak suretiyle hakkaniyete uygun biçimde, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilmektedir. Hakim, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlanmaları içeremeceği gerekçesiyle doğrudan ve ikinci bir değerlendirme yapmadan rekabet yasağı hükümlerinin geçersiz olduğuna karar vermemeli, maddenin 2. fıkrasındaki şartlar dahilinde değerlendirme yaparak sözleşme hükümlerini sınırlayabilme yetkisini kullanıp kullanmayacağını tartışmalı ve neticesine göre karar vermelidir.
Somut uyuşmazlıkta 06.08.215 tarihli Belirsiz Süreli İş Sözleşmesinin taraflar arasında imzalandığı her iki tarafından kabulünde olup; davalı Personelin Sorumlulukları Başlıklı 1 numaralı maddenin 1.15numaralı bendinde” Personel, a) Sözleşme süresince ve sözleşmenin ortadan kalkmasından itibaren 1 yıl süreyle işverenle aynı konuda faaliyet gösteren başka şirketlerle kurum ve kuruluşlarla yada hakiki ve tüzel kişilerle bir bedel veya bedel karşılığı olmaksızın sözleşme konusuyla aynı içerikte hizmet vermeyeceğini …Yukarıda belirtilen yükümlülükleri kısmen veya tamamen yerine getirmediği takdirde işverenin zararı olup olmadığına bakılmaksızın 10.000USD tutarında cezai şartı talep üzerine 7 gün içinde defaten ödeyeceğini…” kabul etmiştir.
TBK 445. Maddesi gereği sözleşmelerin özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamayacağı düzenlenmiş olup; taraflar arasındaki sözleşmenin 1 yıl olarak düzenlediği bu nedenle zaman bakımından sınırlandırmanın hakkaniyete uygun olduğu, yine davalının aynı faaliyet alanı içinde başka bir firmada çalışmasının sözleşme ile engellendiği, sektörel bilirkişinin raporu dikkate alındığında her iki firmanın birebir rakip konumda bulunduğu sözleşmede ki faaliyet alanı sınırlandırmasının işlerin türü bakımından yapılan sınırlandırma nedeni ile hakkaniyete uygun olduğu, yer bakımından sözleşmede herhangi bir sınırlandırmaya yer verilmediği sabit ise de; davacı ve dava dışı ……. Süt Ürünlerinin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde her iki firmanın da adreslerinin İstanbul’da bulunduğu aynı ilin sınırlarında bulunan rakip şirkette işe başlayan davalının bu savunmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu (Bkz.TC Yargıtay 11. HD 2018/4879Esas- 2019/6273 Karar sayılı 07/10/2019Karar Tarihli kararı doğrultusunda ) değerlendirilerek sözleşmenin kelepçeleme sözleşmesi niteliğinde olması nedeni ile geçersizliğine hükmedilemeyeceğinden rekabet hukuku alanında uzman bilirkişi Doçent Dr. …… ‘nun ayrık raporuna itibar edilmeyerek ve yine davacının bir önceki iş yerinden ayrılmadan önce davacı ile davaya konu iş sözleşmesini akdetmiş olması nedeni ile iş bulamam baskısı altında sözleşmeyi imzaladığı savunmasına ve sözleşmenin 4.3 maddesi ile sözleşmenin bir suretinin yeddinde olduğu kabul edildiğinden sözleşmenin kendisine verilmediği savunmasına itibar edilmeyerek , davalının almakta olduğu maaş ile orantılı fahiş olmayan cezai şartın; davalı tarafından rekabet etmeme yasağının ihlal edilmesi nedeni ile kabulüne karar verilip aşağıda yazılı şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile
Davalının rekabet yasağına ilişkin sözleşme hükmünü ihlali nedeniyle takdir ve tespit olunan 10.000 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya VERİLMESİNE
2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 3.605,00- TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 904,86 TL peşin harcın mahsubu sonucu bakiye 2.700,21 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye İRAT KAYDINA

4-a.) Davacı tarafından sarf olunan (2800 TL bilirkişi ücreti + 340,30 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret )3.140,30- TL yargılama gideri ile ( 35,90 TL başvuru harcı + 904,86-TLTL peşin Harç + 5,20 TL vekalet harcından ibaret ) toplam 945,96TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine YER OLMADIĞINA
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine İADESİNE
5-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 7.661,79 -TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa VERİLMESİNE,
Dair ,Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı