Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/798 E. 2020/254 K. 19.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/798
KARAR NO : 2020/254

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 19/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan 26/10/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin ticari kayıtları ve ödeme-konkordato projesi incelendiğinde; her ne kadar mevcut durumda şirket borçlarını ödeyemez hale gelmiş olsa da, şirketin ve şirket ortağı olan müvekkilin malvarlıkları, kârlılık oranı ve cirosu gözetildiğinde yaratılacak kaynak ve ek kaynaklar ile müvekkili şirketin içine düşmüş olduğu ödeme güçlüğünü yenerek faaliyetlerini sürdürebileceğini, müvekkillerinin konkordato projesinin şirketin özvarlığının ortaya çıkmasına büyük yardımının dokunacağını, ödeme projesinin öngörülen şekilde uygulandığını, gerekli tedbirlerin mahkemece alınması ve devam eden işlerden beklenen gelirin şirket aktifine girmesi halinde şirketin borcunu ödeyemez durumdan kurtulabileceğinin görüleceğini, bu durumda müvekkillerine borçlarını yapılandırma mühleti ve fırsatı vermeden iflasa sürüklenmesini beklemek, yüzlerce alacaklıyı, sektöründe markalaşmış ve tanınmış bir işletmenin kapanmasına şirket çalışanlarını ve ailelerini mağdur edecek, doğrudan ve dolaylı olarak piyasadaki birçok gerçek ve tüzel kişiye zincirleme şekilde büyük zararlar vereceğini, müvekkil firma ……Sanayi Ve Ticaret A. Ş.’nin İstanbul Ticaret Odası’na …. sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, “…. Mh. …. Cd. ….. Sit. …. Ap…./…. …. /….” adresinde faaliyet gösterdiğini, şirketin sermayesinin ¨ 8.350.000,00 olup bu sermayenin tamamını ödediğini, ….. sermayesinin ¨8.350.000,00 , sermaye oranının 100% şirketin hissedarı ve hisse yapıları için herhangi bir gruplama ve imtiyaz bulunmadığını, müvekkili ……’ın …. San. Ve Tic. A.Ş ‘nin kurucusu, ortağı ve yetkilisi olarak faaliyetlerini sürdürdüğünü, konkordato talep eden …. iflasa tabi bir kişi olmadığını, ……’un herhangi bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işletme durumu bulunmadığını, Ticaret sicilinde tacir olarak bir kaydı bulunmadığını, müvekkili şirketin borçları ile müvekkili şirketin ortağı arasında organik bir bağ ve tam bir entegrasyon mevcut olduğunu, bu bağlamda, müvekkilinin şirket ortağı şirket tarafından üstlenilen borçlarda ve özellikle kredi ilişkilerinde birbirlerinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili durumunda olduğunu, müvekkillerin birbirlerine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla destek vermiş ve borçlandırdıklarını, bu nedenle de konkordatonun başarılı olabilmesi için hem müvekkili şirket hem de müvekkili şirketin ortağı içinde konkordato mühleti talep etmek zorunluluğu hasıl olduğunu, Müvekkili şirket, yüksek kapasite ile çalışan, işleyen, üretime devam eden ve ekonomik krize rağmen birçok aileye ekmek kapısı olan bir kuruluş olduğunu, gerek ülke ekonomisindeki dalgalanmalar, gerekse dünya genelinde yaşanan likidite sıkıntısı müvekkili şirketi olumsuz etkilediğini, bunun yanı sıra maliyetlerin artması, piyasa genelindeki talep düşüklüğü, yüksek faiz giderleri müvekkili şirketi finansal dar boğaza soktuğunu, müvekkillerinin de yaşanan ekonomik krizden oldukça etkilendiğini ve bu durum yüksek hadlerdeki kredi faizlerinin vadelerinde ödenmesini engellediği gibi, kur farklarının sürekli artışı, iç piyasada kendisini gösteren satış güçlükleri de müvekkili şirketin ödeme güçlüğüne düşmesinin başlıca nedenlerini oluşturduğunu, müvekkili şirketin ve şirket ortağının ödeme güçlüğünden ve bu güçlük dolayısıyla müvekkili şirket aleyhine yapılan ve yapılacak olan icralardan dolayı borca batık durumun artacağı ve dolayısıyla iflastan kurtulmak ve yine borçlarını vadesinde ödeyememesi dolayısıyla borçlarını ödeyebilmek ve şirketin faaliyetlerini devam ettirebilmek için İ.İ.K. 285 maddesi uyarınca konkordato mühleti talebinde bulunduklarını, müvekkili şirket ve ortağının vade ve iskonto konkordato talebinde bulunduğunu, buna göre tüm alacaklıların alacaklarının tamamının konkordatonun Asliye Ticaret Mahkemesi’nce onanmasına ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren %20 iskonto ile beş yıl içerisinde üçer aylık eşit taksitlerleödeme teklifinde bulunduğunu, şirketlerinin mevcut borçlarının konkordato tekliflerinde belirtildiği üzere beş yıllık bir vadede%20 tenzilat gerçekleştirerek %80’i ödeneceğini, müvekkili şirket vadeve iskonto konkordatosunda bulunduğunu, müvekkili şirketin hali hazırda iflasına karar verildiğinde ise malvarlığının cebri icra yoluyla (iflas tasfiyesi yoluyla) satılması durumunda alacaklıların alacaklarının ancak %40’ ni hatta bir çok alacaklının iflas tasfiyesi neticesinde hiç bir payalamayacağını, alacak olanlarında iflas tasfiyesine ilişkin uzun sürecin sonunda % 40 gibi alacağına kavuşacağı maddi gerçekliği karşısında müvekkili şirketin konkordato teklifinin alacaklılarca kabulü halinde alacaklılar alacaklarının%80’ı beşyıl içerisinde elde edecekleri gibi müvekkili şirkette faaliyetlerine devam edebilecek hem istihdam yaratacak hem de ülkemize katma değer oluşturacağını, iflas halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktar ile konkordato neticesinde alacaklıların eline geçebilecek miktarı karşılaştırmalı gösteren tablo dilekçe ekinde yer aldığını, müvekkili şirket ve şirket ortağı İ.İ.K. 286. maddesi uyarınca konkordato talebine eklenmesi gereken belgeleri hazırladıklarını ve eksiksiz olarak dilekçeleri ekinde sunduklarını, mahkemeden İ.İ.K. 287. maddesi uyarınca geçici mühlet kararı verilmesini ve konkordatonun başarıya ulaşabilmesi için müvekkili şirketin malvarlığının korunmasını talep ettiklerini, bu nedenlerle tensip kararı ile birlikte, İ.İ.K. 287. maddesi muvacehesinde müvekkil şirket ve şirket ortağı hakkında üç ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesini, konkordato tekliflerine ilişkin olarak prosedürün işletilmesi kapsamında müvekkili şirket ve ortağına bir yıl süre ile kesin mühlet verilmesini, şirketlerinin büyüklüğü, çalışan sayıları ve usul ekonomisi göz önünde bulundurarak tek komiser tayinine ve gerekli sürecin yürütülmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının 24/10/2019 tarihli tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlular vekilince süresinde tamamlanması üzerine davacı şirket hakkında 24/10/2019 tarihinden itibaren üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine, Hukukçu …., Mali Müşavir …. ve Yeminli Mali Müşavir …..’nın geçici konkordato komiseri olarak görevlendirilmelerine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı görülmüştür.
Geçici komiser heyetinin toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, şirkete ait stoklar hesabı altındaki gayrimenkullerin ve binalar hesabı altındaki gayrimenkullerin rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Konkordato Geçici Komiser Heyetinin 21/01/2020 tarihli raporunda; Davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediği; üretim ve satış yaptığı geçici mühlet sürecinde mevcut mal varlığını koruduğu, ticari faaliyetlerine devam ettiğini, şirketin 31/12/2019 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre özvarlığının ¨ (-) 5.303.374,02 olarak tespit edildiğini, şirketin 31/12/2019 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında Davacı şirketin özvarlığının ¨(-)5.368.185,09 olarak hesaplandığını, şirketin 31/12/2019 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğunu, davacı şirketin dosyaya sunulan konkordato ön projesinde yer alan satış hedeflerine geçici mühlet sürecinde yaklaşılamadığı ve dönemi ¨ 451.605,06 zararla kapattığını, davacı şirketin geçici mühlet içerisinde komiser onayıyla doğan borçlarını ödeyebildiğini, şirketin mali yapısının mevcut gerçekleşmelere ve mali yapışma bağlı olarak iyileşme ihtimalinin bulunmadığını, bu nedenle konkordato ön projesinde belirtilen hedeflere ulaşılmasının mümkün görünmediğini, şirketin halihazırda 3 adet mağazasının açık durumda bulunduğu ve 3 adette bayisinin bulunduğunu, konkordato ön projesinde belirtilen satış ve karlılık hedeflerine ulaşılması için mevcut yada yeni ortaklarca şirkete nakdi kaynak girişinin sağlanmasının şart olduğunu, davacı şirketin olası bir iflas halinde konkordatoya tabi borçlarının % 48,14 ünün ödenebileceğini, davacı şirketin konkordato sürecinde alacaklılardan 5 20 oranında tenzilat talep edildiğini, konkordato teklifinin karma (hem tenzilat ve hem de vade) karma konkordato olduğunu, davacı şirketin hali hazırda alacaklı sayımn 250′ yi aşmadığı borç tutarının ise ¨ 10.142.181,92 TL olduğunu, mahkeme dosyasına 2 alacaklı tarafından, konkordato projesi ile ilgili görüşmelerin devam ettiği ve sürecin olumlu ilerleyeceği yönünde inançlarının olduğuna ilişkin beyan dilekçeleri sunulduğunu, …. San. ve Tic. A.Ş.’nin tek ortağı ve temsil ve ilzama yetkili kişisi ….’un Şirketin banka ve finansal kiralama borçlarına müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı ve davacı şirketin finansal krize girmesi ve konkordato ilan etmesi nedeniyle şahsi konkordato talep ettiğini, ……’ un üzerine kayıtlı gayrimenkulun rayiç değerinin ¨ 1.265.000.- olarak tespit edildiğini, ……’ un gayrimenkul ünün satılması durumunda üzerindeki ipotek tutan kadar banka kredi borçlarının ödenebileceği ancak ……’ a ilişkin diğer borçları için herhangi bir kaynağın mevcut olmadığını, ……’ un borçlarını ödeyebilmesinin şirketin konkordato ön projesinin gerçekleşmesine bağlı olduğunun görüldüğünü, ancak şirketin mevcut şartlarda konkordato ön projesindeki hedeflerine ulaşabilmesinin mümkün görünmediğini, ……’ un iflasa tabi tacir olmadığını, netice itibariyle şirketin konkordato ön projesinde yer verdiği hedeflere ulaşmasının mevcut şartlarda mümkün görünmediğini, şirketin 31/12/2019 tarihi itibariyle TTK 376/3 çerçevesinde ¨ (-) 5.368.185,09 tutarında borca batık durumda olduğunu, konkordato talep edenlerin 14/01/2020 tarihinde sayın mahkemeye geçici mühletin 2 ay uzatılması talepli dilekçe sunduğunu, ön raporlarında da, projelerin uygulanabilirliğinin kaynak girişlerine bağlı olduğu, ön projede nakdi sermaye artışının öngörülmediği, şirketin İzmir’deki bayisi ile ortaklık görüşmelerinin devam ettiği ve buna ilişkin sözleşme sunulacağı beyan edildiğinden, heyetlerince de raporumuzun sunulmasının bugüne kadar bekletildiğini, fakat halihazırda mahkemeye veya heyetimize şirkete kaynak sağlayacak bir ortaklılık sözleşmesi sunulmadığını, davacı şirketin mali durumunun iyileşme ihtimalinin bulunmadığını, konkordato kaynaklan olarak ileride elde edilebilecek ticari kara dayanılması ve şirketin mevcut koşullarda söz konusu satış ve kar hedeflerine ulaşabilmesinin mümkün “nedeniyle konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalinin olmadığı ve şirkete kesin mühlet kararı verilmesi şartlarının bulunmadığı kanaatinde olduğunu, ancak duruşma gününe kadar mahkemeye şirkete kaynak girişi sağlayabilecek nitelikte bir ortaklık sözleşmesi sunulması halinde 2 aylık süre uzatım talebinin değerlendirilebileceği aksi halde 2 aylık süre uzatım taleplerinin de yerinde olmadığı kanaatinde olduklarını, bu hususta takdirin mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.
Konkordato Geçici Komiser Heyetinin …. Gıda Sanayi Tic. Ltd. Şti yönünden 16/03/2020 tarihli raporunda; Davacı şirketin 31/01/2020 tarihli bilanço gelir tablosu ve ayrıntılı mizanlarını heyetimizce 2 defa süre verilmesine rağmen ibraz etmediği bu nedenle şirketin son mali durumu ile ilgili olarak herhangi bir değerlendirmenin yapılamadığını, yeni ortak alımı ile ilgili olarak herhangi bir somut gelişmenin olmadığını, şirketin mali yapısının mevcut gerçekleşmelere ve mali yapısına bağlı olarak iyileşme ihtimalinin bulunmadığını, bu nedenle konkordato ön projesinde beliklen hedeflere ulaşılmalının mümkün görünmediğini, ….. San. ve Tic. A.Ş.’nin tek ortağı ve temsil ve ilzama yetkili kişisi ……’un Şirketin banka ve finansal kiralama borçlarına müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı ve davacı şirketin finansal krize girmesi ve konkordato ilan etmesi nedeniyle şahsi konkordato talep ettiği, ……’ un üzerine kayıtlı gayrimenkulün rayiç değerinin ¨ 1.265.000 olarak tespit edildiğini, ……’ un gayrimenkulünün satılması durumunda üzerindeki ipotek tutan kadar banka kredi borçlarının ödenebileceği ancak ……’ a ilişkin diğer borçları için herhangi bir kaynağın mevcut olmadığını, ……’ un borçlarını ödeyebilmesinin şirketin konkordato ön projesinin gerçekleşmesine bağlı olduğunun görüldüğünü, ancak şirketin mevcut şartlarda konkordato ön projesindeki hedeflerine ulaşabilmesinin mümkün görünmediğini, ……’ un iflasa tabi tacir olmadığını, netice itibariyle şirketin konkordato ön projesinde yer verdiği hedeflere ulaşmasının mevcut şartlarda mümkün görünmediğini, şirketin 31/12/2019 tarihi itibariyle TTK 376/3 çerçevesinde ¨ (-) 5.368.185,09 tutarında borca batık durumda olduğunu, davacı şirketin borca batıklık rakamının oldukça yüksek olması ve mevcut durum itibariyle mali durumunun iyileşme ihtimalinin bulunmaması, konkordato kaynakları olarak ileride elde edilebilecek ticari kara dayanılması ve şirketin mevcut koşullarda söz konusu satış ve kar hedeflerine ulaşabilmesinin mümkün görünmemesi, yeni ortak alımı hususunda somut herhangi bir aşamanın kaydedilmemesi nedeniyle konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalinin olmadığı ve şirkete kesin mühlet kararı verilmesi şartlarının bulunmadığını bildirmişlerdir.

Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İİK’nun 287.maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiştir.
Mahkemenin kesin mühlet kararını verebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olması gerekmektedir.
İİK’nun 289/1 maddesinde mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde vereceği düzenlenmiştir.
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, İİK’nun 292.maddesinde ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşecek durumlarda mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar vereceği düzenlenmiştir. Konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması hali aynı maddenin b bendinde hüküm altına alınmıştır. Yani, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren hallerdendir. “Mühlet içinde, iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu kabulünün mümkün olmayacağının anlaşılması ya da konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin açık olması, tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunun iflasına karar verilebilecektir.
İİK m. 292’de konkordato sürecinin devam ettirilmesinin artık hukuken temelinin kalmadığı,konkordato sürecinin kesilmesi ve iflasın açılması gereken haller düzenlenmiştir. Mahkeme bu hallerden birinin gerçekleşmesi durumunda,herhangi bir talebe gerek olmaksızın,borçlu iflasa tâbi ise re’sen iflasın açılmasına;iflasa tâbi olmayan borçlu bakımından ise re’sen konkordato talebinin reddine karar verecektir.Ancak bu kararı vermeden önce bir duruşma açarak borçluyu,konkordatoyu bir alacaklı takip etmişse onu ve varsa alacaklılar kurulunu dinlemesi gerekir.Diğer alacaklıları da gerek görürse dinler.
Kanun’un 292.maddesinin 1.fıkrasında konkordato mühletinin belirli sebeplerle kaldırılması düzenlenmiştir.Maddede sayılan hallerde mahkeme daha önce konkordato mühleti vermiştir;ancak mühlet içinde ortaya çıkan haller,konkordato mühletinin amacını ortadan kaldırdığı için mahkeme kesin mühleti kaldıracaktır.
Mahkemenin mühleti kaldırması,aynı zamanda konkordato talebini de reddetmesini gerektirir.Maddede bu husus açıkça düzenlenmiştir.Mahkeme mühleti kaldırarak konkordato talebini reddedecek ve re’sen borçlunnu iflasına karar verecektir.
Konkordato mühleti verildikten sonra mühletin kaldırılması ve iflasa karar verilmesini gerektiren sebeplerden ilki,borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılmasının gerekli olmasıdır.Özellikle borçlunun işletmesinin devamı,devamlı ve hissedilir ölçüde,aktiflerinin azalması ve pasiflerinin artmasına yol açmaktaysa ve bu durumun konkordato süreci içinde geri dönüşü olmayan bir aktif-pasif dengesizliğine yol açacağı öngörülüyorsa;iflasın derhal açılması ile borçlunun malvarlığının tasfiyesi sağlanmak suretiyle daha iyi bir tatmin elde edeceği tahmin ediliyorsa;işletmenin devamı mümkün gözükmüyor yahut çok düşük bir ihtimâl ise,malvarlığının korunması için kesin mühlete geçmeden geçici mühlet kaldırılarak iflasın açılması zorunludur.
Söz konusu şartlar altında iflasın derhal açılmasının “ultima ratio-son çare” olması gerekir.Eğer malvarlığının korunması,örneğin borçlunun tasarruf yetkisinin kaldırılması ve komisere tevdi edilmesi gibi,daha yumuşak uygun tedbirlerle sağlanabilecekse mahkeme ölçülülük ilkesi çerçevesinde bu daha yumuşak tedbirleri tercih etmelidir.
Geçici konkordato mühleti verildikten sonra konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması geçici mühletin kaldırılmasını gerektiren ikinci haldir.Bu halde mahkeme,komiserin raporundaki verilerden konkordatonun başarıya ulaşma şansının kalmadığı sonucuna varmalıdır.
İİK’da iyileşmenin konkordato alacaklılar tarafından kabul edilmeden ya da mahkemece tasdik edilmeden önce gerçekleşmesi halinde,konkordatonun tasdikine kadar gidilmesine gerek kalmayacağı ve mühletin kaldırılacağı kabul edilmiştir (İİK m. 291). Mühlet içinde,iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin aşikâr olması,yani tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunnu iflasına karar verilecektir.Örneğin,komiserin raporundan borçlunun mali ve finansal verilerinin iyileşmeyi imkânsız hale geldiği anlaşılıyorsa,komiser konkordatoyu reddedeceğini açık ve kesin şekilde ortaya koyan alacaklıların sayısından ve öneminden hareketle konkordatonun tasdiki için gerekli çoğunlukların hiç birinin sağlanamayacağı sonucuna varırsa,konkordatonun başarıya ulaşmayacağı önceden anlaşılmış olur ve bu halde mahkeme kesin mühleti kaldırarak iflasa tâbi borçlunun iflasına karar verir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Davacı şirketin 31/01/2020 tarihli bilanço gelir tablosu ve ayrıntılı mizanlarını komiser heyetince 2 defa süre verilmesine rağmen ibraz etmediği,komiser talimatlarına aykırı davranıldığı,yeni ortak alımı ile ilgili olarak herhangi bir somut gelişmenin olmadığı, şirketin mali yapısının mevcut gerçekleşmelere ve mali yapısına bağlı olarak iyileşme ihtimalinin bulunmadığı, bu nedenle konkordato ön projesinde beliklen hedeflere ulaşılmalının mümkün görünmediği, …. San. ve Tic. A.Ş.’nin tek ortağı ve temsil ve ilzama yetkili kişisi ……’un Şirketin banka ve finansal kiralama borçlarına müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı ve davacı şirketin finansal krize girmesi ve konkordato ilan etmesi nedeniyle şahsi konkordato talep ettiği, ……’ un üzerine kayıtlı gayrimenkulün rayiç değerinin ¨ 1.265.000 olarak tespit edildiği, ……’ un gayrimenkulünün satılması durumunda üzerindeki ipotek tutarı kadar banka kredi borçlarının ödenebileceği ancak ……’ a ilişkin diğer borçları için herhangi bir kaynağın mevcut olmadığı, ……’ un borçlarını ödeyebilmesinin şirketin konkordato ön projesinin gerçekleşmesine bağlı olduğu, ancak şirketin mevcut şartlarda konkordato ön projesindeki hedeflerine ulaşabilmesinin mümkün görünmediği, ……’ un iflasa tabi tacir olmadığı, netice itibariyle şirketin konkordato ön projesinde yer verdiği hedeflere ulaşmasının mevcut şartlarda mümkün görünmediği, şirketin 31/12/2019 tarihi itibariyle TTK 376/3 çerçevesinde ¨ (-) 5.368.185,09 tutarında borca batık durumda olduğu, davacı şirketin borca batıklık rakamının oldukça yüksek olması ve mevcut durum itibariyle mali durumunun iyileşme ihtimalinin bulunmaması, konkordato kaynakları olarak ileride elde edilebilecek ticari kâra dayanılması ve şirketin mevcut koşullarda söz konusu satış ve kâr hedeflerine ulaşabilmesinin mümkün görünmemesi, yeni ortak alımı hususunda somut herhangi bir aşamanın kaydedilmemesi nedeniyle konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalinin olmadığı ve borçlulara kesin mühlet kararı verilmesi şartlarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Borçluların kesin mühlet alabilmesi, mali durumunu iyileştirebileceği veya konkordatonun tasdik edileceğinin inandırıcı şekilde ispat edilmesine bağlıdır. Dosya kapsamı, sunulan mali tablolar ve komiser raporları birlikte somut olarak değerlendirildiğinde konkordatonun başarıya ulaşması ihtimalinin bulunduğunun borçlular tarafından inandırıcı şekilde ispatlanamadığı anlaşılmıştır. İİK’nun 292.madde de, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması halinde konkordato talebinin reddi ile iflasa karar verileceği düzenlenmiş olup,komiser heyeti raporları ve dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgelerden konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması ve iflâsın derhal açılmasının alacaklılar yönünden daha avantajlı olması karşısında mahkememizce borçlu şirkete verilen geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve borçlu şirketin iflâsına,borçlu gerçek kişi hakkında verilen geçici mühletin kaldırılarak bu kişinin konkordato talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1- Borçlu ……SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ hakkında Mahkememizce verilen geçici mühletin kaldırılarak borçlunun konkordato talebinin REDDİNE ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarası ile kayıtlı ve muamele merkezi ” …. Mahallesi …. Caddesi …. Sitesi …. Ap:…./…. … / … ” olan ……SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin 19/03/2020 günü saat: 14:20 itibariyle İFLASINA,
2- İflas ile ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflas Müdürlüğüne müzekkere YAZILMASINA,
3- İflas ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne BİLDİRİLMDE BULUNULMASINA,
4- İflasın, iflas müdürlüğü tarafından İİK’nun 166.maddesinde yazılı usullere göre İLANINA,
5- İflas avansının Bakırköy İcra ve İflas Müdürlüğü’ne AKTARILMASINA,
6- Borçlu …… hakkında mahkememizce verilen geçici mühletin kaldırılarak borçlunun konkordato talebinin REDDİNE,
7-Konkordato komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
8-Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
9-İİK’nın 289/son maddesi uyarınca geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verildiği hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNEz ve İİK’nın 288 nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE,
10-Konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
11-Alınması gerekli ¨54,40 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨44,40 harcın mahsubu ile bakiye ¨10,00 harcın davacılrdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
12-Davacıların yaptıkları yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
13-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacılar tarafından peşin olarak yatırılan ¨410,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlular vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı .19/03/2020

Başkan …..
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip ….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”