Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/792 E. 2019/1021 K. 18.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/792
KARAR NO : 2019/1021

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2019
KARAR TARİHİ : 18/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitaben sunmuş olduğu 17/10/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 23/06/2017 tarihinde yapım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden müvekkilinni 07/08/2017 tarihinden itibaren davalı şirket kanalında yayınlanan programın yapımcılığının ifa edilmeye başlandığını, program yayınlanmaya başladıktan 39 bölüm sonra davalı şirketin tek taraflı kararı ile progğram için sebep gösterilmeksizin yayından kaldırıldığını, sonrasında sözleşme ile davacıya garanti edilen bakiye 31 bölüm ve yeni bir programın en geç Mart 2018 içinde yayına konulacağının belirtildiğini, buna rağmen sözleşme ile garanti edilen bakiye 31 bölümün ücretinin ödenmediğini ve garanti edilen yeni programın yayın tarihinin de bildirilmediğini, taraflar arasında akdedilen 07/08/2017 tarihli sözleşmenin “Süre ve Fesih” başlıklı 15. maddesinde “Şirket, Yapımcı ya mücbir sebeplerin ortaya çıkmaması ve/veya Yapımcının kendisinden kaynaklanan nedenlerle Eserin yapımını sözleşmeye uygun şekilde gerçekleştirmemiş olması halleri hariç olmak üzere, Eser in ilk yayınları Saat. 10:00 13:00 aralığında yayınlanırsa 2017 Ağustos ayında yayınlanacak bölümler ve buna ilaveten 50 bölüm yayın garantisi vermektedir. ” şeklinde bir hüküm bulunduğunu, bu sözleşme kapsamında yayınlanan pragramların sözleşmede belirtildiği gibi Ağustos 2017 ayı içinde başladığından Ağustos 2017 ayında yayınlanan 20 bölüm ve buna ilaveten 50 bölüm olmak üzere 70 bölüm ücretinin davacıya ödeneceğinin garanti edildiğini, davacının sözleşme hükmüne güvenerek ticari ilişkisinin buna göre düzenlediğini, davacının sözleşme ile üzerine tüm edim borcunu yerine getirdiğini ancak programın sadece 39 bölüm olarak yayınlandığını, geri kalan 31 bölüm ile yeni program yayına konulmadığını ve sözleşme ile garanti edilen 31 bölüm ücretinin ödenmediğini, sözleşme nin 12. Maddesinde yer alan ve davacı müvekkiline ödenmesi gereken ¨420.000,00 avans ücretten de sadece ¨175.891,60 ödendiğini, davalı şirketin 23/6/2017 tarihli yapım sözleşmesinden kaynaklanan ve garanti edilen 70 bölümden geriye kalan 31 bölüme ilişkin ¨1.302.000,00 (42.000 x 31) + %18 KDV tutarında davacı müvekkiline borcu bulunduğunu, gelinen noktada bu bedelden, davalı tarafından ödenen avans tutarı ¨175.891,60 mahsup edildiğinde ise, ¨1.126.108,40 + %18 KDV tutarı kadar davacı müvekkilimin bakiye alacağının ödenmediğini, bu nedenle davalı Şirkete Beşiktaş …… Noterliğinden 27 Mart 2018 tarih ve …… Yevmiyeli ihtarname gönderilerek ” Bakiye 31 bölüm ile yeni programın yapılmayacak olması durumunda ödenen avans tutarı düşüldükten sonra geriye kalan garanti bölüm ücreti tutarı ¨1.126.108,40. + %18 KDV nin ödenmesi… ” talep edildiğini ancak, ihtarname davalı şirkete tebliğ edildiği halde borç yine ifa edilmediğini, davalı şirket yetkilileri ile yapılan görüşmede davacının sürekli oyalandığını, bunun üzerine davacının 07/08/2018 tarih ve ….. numaralı bakiye 31 bölüm ücreti için ¨1.302.000,00+ KDV olmak üzere düzenlenen faturanın davalı şirkete tebliğ edildiğini, söz konusu faturanın da dahil olduğu beyanname maliyeye sunulduğnu, KDVsinin ödendiğini ancak faturaya 8 günlük süresi içinde itiraz edilmediğini, bunun üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün….. Esas sayılı dosyasında fatura, açık cari hesap ve sözleşme dayanak yapılarak asıl alacak tutarı olan ¨1.360.378,40’nin, takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını,ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edildiğni, davalı şirketçe borca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, sonuç olarak davanın kabulünü, itirazın iptalini, takibin ¨1.360.378,40 asıl alacak tutarı ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte aynen devamını, borca itirazın haksız olduğunu bu nedenle İİK. m67 dairesinde asıl alacak tutarının %20′ sinden az olmamak üzere davalı şirketin icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, icra takibi açılırken ödenen peşin harcın mahsubunu mahsubun mümkün olmaması halinde o kısmın davacıya iadesine, avukatlık ücreti de dahil olmak üzere yargılama masraflarının davalı şirkete yüklenmesine, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle takip durduğundan ve davanın açılması zorunluluğu doğduğundan, HMK. m329 uyarınca, kötü niyetli davalı tarafın, davacı müvekkil ile vekil olarak aramızdaki tam vekalet ücretini ödemeye mahkum edilmesine, ayrıca davalı taraf ve/veya vekilinin disiplin para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanun’dan kaynaklanan alacağının tahsili için girişilen icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
5846 sayılı kanundan kaynaklanan hukuk davaları için ve Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kurulmayan yerlerde, bir ticaret mahkemesi varsa bu mahkemenin, birden fazla ticaret mahkemesi varsa eşit tevzi suretiyle ticaret mahkemelerinin, müstakil ticaret mahkemesi olmayıp, bir ve iki nolu asliye hukuk mahkemesi varsa 1 numaralı birden fazla asliye hukuk mahkemesi varsa 3 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna” ilişkin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun, 20.11.2003 tarih ve 537 sayılı kararından sonra, 556 sayılı KHK’nin, 22.06.2004 tarih ve 5194 sayılı Yasa ile değiştirilen 71’inci maddesi hükmüne göre, bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen davalarda görevli mahkemenin ihtisas mahkemeleri olduğu, bu mahkemelerin tek hakimli olarak görev yapacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca, bu mahkemelerden hangilerinin ihtisas mahkemeleri olarak görevlendirileceğini ve bu mahkemelerin yargı çevresini Adalet Bakanlığı’nın teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun belirleyeceği düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları, kamu düzenine ilişkindir ve temyiz dahil, yargılamanın her aşamasında resen olup, görev kuralları, kamu düzenine ilişkindir ve temyiz dahil, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır, İhtisas Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, görev ilişkisidir.Buna göre dava fikir eseri nedeniyle ödenmesi gereken iş bedelinin ödenmemesinden kaynaklanmakta olup görevli mahkeme ihtisas mahkemesi olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
Fikir eserinden kaynaklanan davalarda görevli mahkeme ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk mahkemesi olup bu mahkeme ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir.Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır.Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan .davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve ….. sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi. 18/10/2019

BAŞKAN …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …
☪e-imzalıdır.☪
KÂTİP …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA
İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”