Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/774 E. 2020/27 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/774
KARAR NO : 2020/27

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 14/10/2019
KARAR TARİHİ : 16/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 14/10/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; İşletmenin ….. Gıda İnşaat Reklam Kimya Turizm Danışmanlık Hizmetleri Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi adı altında faaliyet gösterdiğini, 1993 yılında İstanbul’da kurulduğunu, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 12/08/1993 tarihli ve 3340 sayılı nüshasında ilan edildiğini, şirketin faaliyetinin belli bir mala tahsis edilmemiş mağazalarda gıda (dondurulmamış) içecek ve tütün toptan ticareti olduğunu, İstanbul Ticaret Odası’nın …. sicil no’sunda kayıtlı olduğunu, işletmenin sermayesi tamamının ödenmiş ¨3.000.000,00 olduğunu, ortağının adının ….. olduğunu, hisse bedelinin de 100 , Hisse oranında %100 olduğunu, İşletmenin Aktif Varlıklar Toplamının ¨36.601.612,49 ,
borçlar toplamının ¨33.385.533,24 ,öz varlığının (+) 3.216.079,25 olduğunu, şirketin rayiç değerler esasına göre çıkarılmış bilançosunda, varlıkları borçlarını karşılamaya yetmekte olduğunu ve varlıkları borçlarını ¨3.216.079,25 aştığını, bu açıklamalar ışığında müvekkili şirket halihazırda borca batık olmadığını, zor duruma düşme sebeplerinin ticari hayat olağanüstü daralması, piyasadaki sıkışıklık ile tedarik ödeme sürelerinin kısalması olduğunu ancak, tahsilat sürelerinin uzaması, tüm piyasanın etkilenmiş olması nedeniyle serbest piyasa ,dinamiklerinin çalışamaz hale gelmiş olması, bankaların kredi verme iştahının neredeyse kapanmış olması ve finansman giderlerindeki aşırı artışlar ve işletmenin yatırımlarını banka kredisi ile finanse etmesi sonucu katlanılan finansman giderleri yıllar içinde giderek arttığını, bunun sonucunda işletmenin nakit akış dengesinin bozulduğunu, bu faktörün ardarda gelmesi işletme olarak nakit ve ödemeler dengelerini olağanüstü etkilediğini, mahkeme konkordato ön projelerini kabul etmesi halinde; cebri icra yolu ile, hem firmanın varlıklarının parça parça ve ekonomik değerinin altında satışı engellenerek faaliyetlerini sürdürmesi ve fon yaratması sonucu, hem alacaklılar arasında eşitlik prensibi gözetilerek ve alacaklıların tek tek değil topluca menfaatleri korunarak alacaklarını daha yüksek oranda tahsil etmeleri sağlanacağını, zor durumdan kurtulan firmanın ekonomiye katkısı süreceğinden; şu andaki zor durumda bile 45 kişi istihdam eden firma çalışan işçilerin işsiz kalması önleneceği gibi artan iş hacmi ile ek istihdam yaratılacağını, konkordato ön projesindeki konkordato tekliflerinin bir vade konkordatosu teklifi niteliğinde olup, borçların % 100’ünün ödenmesi teklif edildiğini, konkordatonun tasdiki akabinde 2021 yılından itibaren 2023 yılı sonuna kadar 36 aylık (3 yıllık) sürede borçların tamamının ödenmesi planlandığını, diğer bir deyişle konkordato ön projelerinin içeriği itibarı ile teklif edilen oran %100 ve borçların tamamı, teklif edilen süre ise 3 yıl (36 ay) olduğunu, ticari faaliyetlerden ¨ 42.104.187,17 TL kaynak sağlanacağını, bu kaynağın içerisinde; dönen varlıklardan ¨31.912.476,48 tutarında tahsilat, (Hazır Değerler ve Stoklar Hariç) ve şirketin Proforma gelir tablosunda yer alan 4 yıl 3 aylık (¨10.191.710,69 tutarında) öngörülen dönem karı yer aldığını, bunlar dışında, şirketlerinin ¨ 3.000.000,00 tutarında yer alan sermayesine ilaveten, şirket sermayemiz ¨1.000.000,00 daha artırılarak 2023 yılı sonunda şirketimizin toplam sermayesinin ¨ 4.000.000,00’sine yükseltileceğini, artırılan sermayenin ¨500.000,00’si 2022 yıl sonuna kadar, kalan ¨ 500.000,00’sinin ise 2023 yılı sonuna kadar nakden ödeneceğini, belirtilen artırımlar, nakit akış tablosunda ve konkordato kaynakları tablosunda analitik olarak yer aldığını, bunların dışında şirketin dönem başı nakit olarak kasa ve banka bakiyesi olan ¨ 674.593,38 tutarı yer aldığını, konkordato projesinde ayrıntılı olarak görüleceği üzere, şirketin gerek faaliyetlerinden yaratacağı fon, gerekse dönen varlıklarının tahsili sureti ile ticari faaliyetlerinden elde edilecek ¨ 42.104.187,17 kaynak yanında, ¨674.593,38 tutarında dönem başı nakit, zaman içinde yapılacak ¨1.000.000,00 tutarındaki sermaye artışı ile elde edilecek kaynak toplamı olan ¨ 43.778.780,55 kaynak ile ¨33.385.533,24 tutarında borcun tamamının tasfiyesi planlandığını, alacaklılarla borçların yapılandırılması ve uzun vadelere yayılması hususunda görüşmelere başlanacağını, bu çalışmalar sonucu borçlanma koşulları daha iyi hale getirilebileceğini bu nedenlerle öncelikle müvekkili işletmenin faaliyetine devam edebilmesi ve malvarlığının korunabilmesi için İcra ve İflas kanunu’nun 287, 288, 294 ve 295. Maddeleri gereğince; İİK.’nun 206/1 sırasındaki haklar hariç olmak üzere, tedbir tarihinden itibaren, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü hakkındaki kanuna göre (vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları prim, idari para cezaları dahil) yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasını ve evvelce başlayan takiplerin durdurulmasını, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz, e-haciz kararı uygulanmamasına hangi nedene dayanırsa dayansın müvekkili davacı işletme aleyhine yeni takip yapılmamasını,davacı işletme hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde satışlarının durdurulması, rehinli menkullerin muhafazasının durdurulmasını, davacı işletmenin tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının 3.kişilerce haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesi ve evvelce yapılmış takiplerden üzerine haciz konulan hak ve alacaklar da dahil olmak üzere tüm hak ve alacaklarının davacı işletmeye ödenmesini, davacı işletmenin muhafaza altına alınmış ve alınacak emtia, taşıt, cihaz, leasing kapsamındaki makine ve diğer hak ve alacakların davacı işletmeye iadesini, davacı işletmenin takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhine veya 3.şahıs konumunda oldukları takiplerde kendisine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesini, dvacının bankalar ve üçüncü kişiler nezdindeki teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulması zımmında yargılama neticesine kadar tensiben ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve şirkete komiser tayinini, işletmenin teminatlı taşınmazların paraya çevrilmesinin talep edilmesi halinde İİK. 150/b. Maddesi kapsamında kira bedellerinin icra kasasına ödenmeyip, davacı işletmeye ödenmesini, işletme adına açılacak banka hesabına veya mevcut banka hesaplarının koruma altına alınmasını, bu hesaba gönderilecek hacizlerin geri çevrilmesi yönünde tedbir kararı verilmesini, müvekkili davacı işletmenin konkordato talebinin kabulü ile; öncelikle İcra ve İflas Kanunu’nun 287. Maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesini ve gerekli görülmesi halinde işbu müddetin 2 ay daha uzatılmasını, geçici mühlet kararının İİK.’nın 288.maddesi çerçevesinde ilanını, geçici mühlet neticesinde İcra ve İflas Kanunu’nun 305. Vd. maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasında düzenlenen tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlular vekilince süresinde tamamlanması üzerine borçlu hakkında üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine ve geçici konkordato komiseri görevlendirilmesine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı görülmüştür.
Geçici komiser toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, şirkete ait stoklar hesabı altındaki gayrimenkullerin ve binalar hesabı altındaki gayrimenkullerin rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Konkordato geçici komiserleri ….., ….ve ….. tarafından mahkememize sunulan 13/01/2019 tarihli geçici komiser ön raporunda özetle; Borçlu şirketin konkordato geçici süresi içerisinde çalışma kabiliyetini kaybetmediğini, personel, demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğunu, faaliyetine devam ettiğini, 11/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda değerlendirildiği üzere davacı şirketin 30/09/2019 tarihli rayiç değer bilançosuna göre özkaynakları (+) ¨4.350.818,65 olarak hesap edildiğini, diğer bir ifade ile davacı şirketin borca batık olmadığını, konkordato ön projesinde yer alan konkordato kaynakları değerlendirildiğinde: konkordato kaynaklarının ticari faaliyetler sonucu elde edilecek kar, alacakların tahsilatı ve sermaye artısından ibaret olduğunu, borçlu şirketin tedbir tarihinden sonraki yukarıda incelenen iki aylık faaliyet döneminde kaynak niteliğinde karlılık üretmekten uzak olduğunu, borçlu şirketin projesinin gerçekleşme ihtimalinin alacaklarını tahsil etmesine bağlı olduğunu, tedbir tarihinden işbu rapor tarihimize kadar geçen sürede, borçlu firmadan alınan izahat çerçevesinde alacakların kısa vadede tahsil edilme imkanının bulunmadığını, hatta firmanın alacak miktarının arttığını, daha da önemlisi söz konusu alacakların önemli bir kısmının borçlu firmanın ticari faaliyetlerinin dışındaki eylem ve işlemlerden kaynaklandığını, borçlu şirketin sermaye artırımına ilişkin taahhüdü değerlendirildiğinde; konkordatoya tabi borçların toplam miktarının ¨ 33.385.533.24 olduğunu, ön görülen sermaye artırımının ¨1.000.000,00 olduğunu, söz konusu artışın borç miktara nazara alındığında konkordatonun başarıya ulaşma ihtimaline önemli bir etkisinin olmadığını, kaldı ki işbu rapor tarihine kadar herhangi bir sermaye artırımının da yapılmadığı gibi borçlu şirketin ortaktan olan alacağı olan ¨ 255.141,08’nin de işbu rapor tarihi itibariyle ortak tarafından henüz ödenmediğini, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı şirketin konkordato ön projesinin başarıya ulaşma ihtimalinin kuvvetle muhtemel bulunmadığını bildirmişlerdir.
Dava, adi konkordato istemli olarak açılmış olup, İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İİK’nun 287.maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiştir.
Mahkemenin kesin mühlet kararını verebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olması gerekmektedir.
İİK’nun 289/1 maddesinde mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde vereceği düzenlenmiştir.
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, İİK’nun 292.maddesinde ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşecek durumlarda mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar vereceği düzenlenmiştir. Konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması hali aynı maddenin b bendinde hüküm altına alınmıştır. Yani, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren hallerdendir. “Mühlet içinde, iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu kabulünün mümkün olmayacağının anlaşılması ya da konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin açık olması, tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunun iflasına karar verilebilecektir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Borçlu vekili,borçlu şirket hakkında verilen geçici mühletin uzatılmasına yada borçlu şirkete kesin mühlet verilmesini talep etmiştir.Borçluya kesin mühlet verilebilmesi için konkordato projesinin başarıya ulaşma şansının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.Borçlu tarafından sunulan proje incelendiğinde,konkordato kaynaklarının ticari faaliyetler sonucu elde edilecek kar, alacakların tahsilatı ve sermaye artışından ibaret olduğu görülmüştür.Borçlu şirketin tedbir tarihinden sonraki iki aylık faaliyet döneminde kaynak niteliğinde kârlılık üretmekten uzak olduğu, borçlu şirketin projesinin gerçekleşme ihtimâlinin alacaklarını tahsil etmesine bağlı olduğu, tedbir tarihinden duruşma gününe kadar geçen sürede,alacakların kısa vadede tahsil edilme imkânının bulunmadığı, hatta firmanın alacak miktarının arttığı, daha da önemlisi söz konusu alacakların önemli bir kısmının borçlu firmanın ticari faaliyetlerinin dışındaki eylem ve işlemlerden kaynaklandığı, borçlu şirketin sermaye artırımına ilişkin taahhüdü değerlendirildiğinde; konkordatoya tabi borçların toplam miktarının ¨ 33.385.533.24 olduğu, ön görülen sermaye artırımının ¨1.000.000,00 olduğu, söz konusu artışın borç miktara nazara alındığında konkordatonun başarıya ulaşma ihtimaline önemli bir etkisinin olmadığı, kaldı ki bu güne kadar herhangi bir sermaye artırımının da yapılmadığı gibi borçlu şirketin ortaktan olan alacağı olan ¨ 255.141,08’nin ortak tarafından henüz ödenmediği,anlaşılmıştır.
Netice olarak borçlunun kesin mühlet alabilmesi, mali durumunu iyileştirebileceği veya konkordatonun tasdik edileceğinin inandırıcı şekilde ispat edilmesine bağlıdır. Dosya kapsamı, sunulan mali tablolar ve geçici komiser raporları birlikte somut olarak değerlendirildiğinde konkordatonun başarıya ulaşması ihtimalinin bulunduğunun inandırıcı şekilde ispatlanamadığı anlaşıldığından borçlunun konkordato davasının reddine ve geçici mühletin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1- Borçlu hakkında Mahkememizce verilen geçici mühletin kaldırılarak borçlunun konkordato talebinin REDDİNE
2-Konkordato komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
3-Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
4-İİK’nın 289/son maddesi uyarınca geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verildiği hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE ve İİK’nın 288 nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE,
5-Konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
6-Alınması gereken ¨54,40 harçtan peşin alınan ¨44,40 harcın mahsubu ile eksik alınan ¨10,00 harcın davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
7-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨2.341,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısım ile iflas avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlu şirket yetkilisi ve borçlu vekili ile bir kısım müdahiller vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 16/01/2020

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip ….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”