Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/743 E. 2020/481 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/743 Esas
KARAR NO : 2020/481

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2019
KARAR TARİHİ : 08/09/2020
K.YAZIM TARİHİ : 08/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekilinin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine sunmuş olduğu 03.10.2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … Bankası …. şubesinden 07.12.2018 tarihinde dava dışı …. Ltd Şti’ne eft yapılmak istenirken …. San Tic Ltd Şti …. Bankası ….. şubesi TR…. nolu hesaba 30.000 TL para gönderildiğini, davalı bankaya paranın iadesi istemi ile Bakırköy … Noterliği 14.12.2018 tarih …. yevmiye nolu ihtarname keşide edildiğini, davalı Nobel Kağıt ile aralarındaki ticari ilişkinin 2016 Ekim ayında son bulduğunu, hiçbir alacak ve borç ilişkisi bulunmadığını, banka tarafından müvekkili şirkete sözlü olarak davalının hesabının bloke hesap olduğunu, hesap sahibi şirket yetkilisinin vefat ettiğini, bu nedenle paranın dava yolu ile talep edilmesi gerektiğinin bildirildiğini, bu nedenle sehven davalı …. Kağıt San Tic Ltd Şti hesabına gönderilen 30.000 TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 18.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep ve dava ettiği,
Davalı …. Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Alıcı hesap sahibinin iade noktasında verdiği bir talimat olmaksızın banka tarafından iadesinin sağlanmasının mevduatı engelleme kapsamına gireceğinden bu işlemin gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını, davacının alıcı hesabını yanlış seçmesinde müvekkili bankaya izafe edilecek bir kusurun bulunmadığını, davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı bir dava olduğunu, davacı taleplerini sadece davalı diğer şirkete yöneltilmesi gerektiğini, para gönderiminin Türkiye İş Bankası A.Ş nezdinde ki hesaptan gerçekleştirildiğini, dava konusu işlemde müvekkili bankanın bir müdahalesi bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiği,
Usulüne uygun yapılan davalı …. San ve Dış Tic Ltd Şti’nin davaya cevap vermediği bu nedenle münkir sayıldığı,
Davanın, BK 77-82 maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemli (HMK 105.md düzenlenen) EDA davası olduğu,
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Davacı tarafından 07.12.2018 tarihinde sehven davalı …. San Tic Ltd Şti hesabına gönderilen 30.000 TL tutarındaki eft işlemine ilişkin olarak davalının …. Kağıt’ın sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği, davalı …. Bankası A.Ş’nin paranın iadesi noktasında herhangi bir kusurunun bulunup bulunmadığı, talep edilen alacağın varlığı, bu alacağa uygulanacak faiz miktarı ve tutarı temerrütün gerçekleşip gerçekleşmediği, noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere sıfat, dava konusu subjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın tarafların kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı (husumet) dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler, şeklen (biçimsel açıdan) o davanın taraflarıdır. Ancak mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Bir subjektif hakkı dava etme yetkisi kural olarak da o hakkın sahibine aittir. Bu nedenle, o hakka ilişkin bir davada davacı olma sıfatı (aktif husumet ehliyeti) da o hakkın sahibine aittir. Bir davanın tarafları veya taraflardan biri o davada gerçekten davacı veya davalı olarak taraf sıfatına sahip değilse, mahkeme, dava konusu hakkın esası – hakkın mevcut olup olmadığı- hakkında inceleme yapıp karar veremez. Mahkeme, davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddine karar verir. Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre, mahkemenin sıfat(husumet) yokluğunu re’sen gözetmesi gerekir. Hakim, kendisine sunulan dava malzemesinden (davalı veya davacının bildirdikleri vakıalardan, yani (dava dosyasından) bir itiraz sebebinin varlığını (sıfat yokluğunu) öğrenirse, bunu kendiliğinden nazara alır. İşte bu nedenle, hakim, sıfat yokluğunu kendiliğinden gözetir.(Prof.Dr.Baki Kuru, Prof Dr.Ramazan Arslan, Prof Dr.Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, 6100 Sayılı H.M.K.’ya göre yeniden hazırlanmış 22. Baskı Sayfa 234-237),
Davacının dava dilekçesinde sehven havale yapıldığını beyan ettiği 07.12.2018 tarihli işlem dekontu celp edilmiş TR İş Bankası tarafından 28.12.2018 tarihli cevabi yazıda dekontun işcep işlemine ait olduğu bildirilerek cari hesaba mahsuben açıklamalı 30.000,00TL tutarlı ve davalı Nobel Kağıt’a ait İban numarasına gönderilen EFT işlem dekontu yazı ekinde gönderilmiştir. Davacı tarafından davaya konu işlemin internet bankacılığı (cep telefonuna yüklenen aplikasyon yolu ile mobil bankacılık ) yolu ile yapıldığı davalı bankanın hesaba aktarım sırasında ve sonrasında işleme müdahale imkanın bulunmadığı gibi bu işlemden ötürü mal varlığı aktifinde de bir artış meydana gelmediği bu nedenle davalı bankaya husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmaktadır. (T.C. Yargıtay 11. HD 2012/5446 E- 2013/5364 K sayılı 19.03.2013K.T kararı ),
Davacının dava dilekçesinde diğer davalı Nobel Kağıt ile aralarında 2016 yılında son bulan bir ticari ilişkiden bahsedilmekte ve davalı …. Bankası tarafından sunulan cevap dilekçesine ekli dekont suretinden diğer davalı …. Kağıt’a yapılan ödemenin cari hesaba mahsuben yapıldığı görülmektedir. Bu nedenle davacı tarafından davalı …. Kağıt’a yapılan dava konusu 07.12.2018 tarih ve 30.000,00-TL tutarlı EFT işleminin gerçek bir ticari ilişkiye dayalı olup olmadığının tespiti zaruretinden hareketle; 24.12.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı ve davalı … Kağıt’ın defter belgeleri üzerinde 04.03.2020 tarih saat 14:00’de bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup; 6100 Sayılı HMK’nun 219,220.222 maddeleri gereği duruşmada hazır bulunan davacı vekiline ihtarat yapılmış, hazır bulunmayan davalı …. Kağıt’a usulüne uygun ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş ancak belirlenen günde taraflar ticari defter belgelerini ibraz etmemişlerdir. Bu durum 04.03.2020 tarihli tutanak ile imza altına alınmıştır. Davacının dava dilekçesinde ve delil listesinde açıkça yemin deliline de dayanmamış olduğu gözetilerek ; açılan davanın davalı Garanti Bankası yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile davalı Nobel Kağıt yönünden ise sübuta ermediğinden reddine karar verilmiş aşağıda yazılı şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …. Bankası A.Ş yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı …. Kağıt Ltd. Şti hakkında açılan davanın esastan REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 512,33- TL nispi harçtan mahsubu ile Hazine’ye İRAT KAYDINA , bakiye 512,33- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-a.)Davacı tarafından sarf olunan toplam yargılama giderinin kendi üzeride BIRAKILMASINA,

b.)Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine YER OLMADIĞINA,
c.)Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
5- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı …. Bankası AŞ lehine yürürlükteki AAÜT ve Av. Kan gereğince takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya VERİLMESİNE
Dair, 5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/09/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı