Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/741 E. 2019/966 K. 07.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : … Esas
KARAR NO : 2019/966

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2019
K.YAZIM TARİHİ : 07/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememizin … Esas sayılı dosyasına kayıtlı davada, davaya cevap ve karşı dava olarak sunduğu 08.02.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı/karşı davalının … Esas sayılı dosyasına kayıtlı davayı ikamesinin TTKnın 256.maddesi anlamında bir fesih ihbarı niteliği taşıması ve kendisi ile şirket ortaklığının sürdürülmesinin mümkün olmaması dolayısıyla TTKnın 245., 255., 256. ve sair maddeleri ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 639. ve sair hükümleri uyarınca DAVACI/KARŞI DAVALININ ŞİRKET ORTAKLIĞINDAN ÇIKARILMASI İLE AYRILMA PAYININ BELİRLENMESİNE, Belirlenecek ayrılma payının davacı/karşı davalıya 17/10/2017 tarihinde ödenen 3.039.674,65 Amerikan Doları tutarındaki ayrılma payından fazla olması halinde davacı/karşı davalıya ödenen Amerikan Doları cinsinden MAHSUBUNA, Davacı/karşı davalı … … müvekkili şirkete, bu şirketin diğer ortaklarına ve bu şirketin de içinde yer aldığı grup şirketlere beslediği şahsi husumetinden kaynaklı kötü niyetli saiklerle onlarca dava, icra takibi, suç duyurusu ikame edip sayısız ihtarnameler göndererek müvekkil şirketi ve grup şirketleri taciz etme, yıldırma, ticari faaliyetini sekteye uğratma, hatta sona erdirme amacı gütmesi,
Davacı/karşı davalı … …, müvekkil şirketi finansal anlamda zor durumda bırakmaya yönelik çabalarının yanında yönetimsel anlamda da sakatlamaya çalışması,Davacı/karşı davalının müvekkil şirket ve ortaklarına beslediği şahsi husumet nedeniyle ardı arkası kesilmeyen, haksız, mesnetsiz ve her türlü hukuki gerekçeden yoksun davalar ve soruşturma dosyaları ikame etmesi, şirketlere sürekli ihtarnameler göndermesi, şirketlerin iş yaptığı çevrelerde duyulmaya başlanmış olması ve şirketin itibarı sarsılmış, şirket çalışanları arasında huzursuzluk ve rahatsızlık başlamış olması, davacı/karşı davalının şirket ortağı olmasının şirketin ticari faaliyetini yürütmesi anlamında da çekilmez bir seviyeye ulaştığından ortaklıktan çıkarılmasının bir gereklilik olmaktan çıkıp bir zorunluluk haline gelmesi,
Hiçbir şekilde aleyhe kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı/karşı davalı yanın kendisinde fesih sebebi doğmuş olması dolayısıyla TTKnın 245.maddesinin 2.fıkrası uyarınca dava açma hakkı olmaması ,Davacı/karşı davalının iddiada bulunduğu dönemlerde şirketin muhasebesini tutan … yanında çalışmış ve şirketin muhasebe idaresi ile bizzat davacı/karşı davalının ilgilenmiş olması, müvekkil şirket bilançolarının her sene itiraz görmeden davacı da dahil olmak üzere tüm ortaklar tarafından kabul edilmiş olması, davacı şirket muhasebecisine kendi adına beyanname verdirildiği iddia etmişse de bu iddia ciddiyetten uzak olduğu kadar gerçekle de bağdaşmaması, davacının şirket ortaklığından çıkarılırken kendisine ödenen ayrılma payının hesabında 2017/3 dönemindeki bilançolar değil, 2017 yılında karlılığında en yüksek dönem olan ve 30/06/2017 tarihli 2017/2 dönemi bilançolarının esas alınmış olması sebepleriyle bilançolardaki tahrifat iddialarının gerçekle bağdaşmaması,
Davacı/karşı davalının gerek piyasaya olan borçları gerek başka nedenlerle müvekkil şirket ve grup şirketler nezdinde sahip olduğu (gerek eşiyle birlikte gerek tek başına) %16,66yı geçmeyen oransal anlamda düşük hisseler karşılığı, söz konusu hisselerin değerinin çok üstünde bedellerde haksız kazanç elde etmeye çalışması,
Davacı/karşı davalı ile ortaklık ilişkisinin sürdürülmesinin mümkün olmadığı davacı/karşı davalı tarafından da kabul edildiğinden davacı/karşı davalının davasının kabulü yahut karşı davamızın reddi halinde şirket ticari anlamda çıkmaza girecek olması,
Davacı/karşı davalının çıkarılmasına ilişkin sebepler gerek tek tek gerek bir bütün olarak irdelendiğinde davacı/karşı davalının ortaklıktan çıkarılmasını zorunlu kılması sebebiyle ASIL DAVANIN REDDİNE, KARŞI DAVAMIZIN KABULÜ İLE DAVACI/KARŞI DAVALININ ŞİRKET ORTAKLIĞINDAN ÇIKARILMASI İLE AYRILMA PAYININ BELİRLENMESİNE, belirlenecek ayrılma payının davacı/karşı davalıya 17/10/2017 tarihinde ödenen 3.039.674,65 Amerikan Doları tutarındaki ayrılma payından fazla olması halinde davacı/karşı davalıya ödenen Amerikan Doları cinsinden MAHSUBUNA,
Yargılama gideri ve vekalet ücretinin faizi ile birlikte davacı/karşı davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememizin … Esas sayılı dosyasına kayıtlı davada,18.03.2019 UYAP kayıt tarihli cevap dilekçesinde özetle; TTKnın 245. maddesi anlamında kolektif şirkete ihanet etmeyen, kendisine düşen tüm edimlerini yerine getiren, şahsi menfaati uğruna davalı şirketin unvan ve malını kötüye kullanmayan müvekkilimde fesih sebebi olmadığından, tam tersine bunların davalılardan …de mevcut olduğunun tespitiyle, asıl davanın kabulü ile …ŞİRKET ORTAKLIĞINDAN ÇIKARILMASI İLE AYRILMA PAYININ BELİRLENMESİNE, KARŞI DAVANIN REDDİNE karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 01.10.2019 tarihli celsenin 3 numaralı ara kararı ile Davalı karşı davacı … Kollektif şirketi, … ile karşı davalı … tarafından davacı karşı davalı … aleyhine açılan davanın … esas sayılı dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, tefrik işlemlerini yaptırması için davalı karşı davacı vekiline 2 haftalık süre verilmesine karar verilmiş olup; tefrik işlemi neticesi dosya … Esas sayılı dosyaya kaydedilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve 114/ 2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur. 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir.
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
Dava şartları dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir.
Mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit ederse davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından re’sen gözetilir
Dava konusu dosya incelendiğinde; Davacının karşı dava olarak … Esas sayılı dosyadan açmış olduğu ve tefriken … Esas sayılı dosyaya kaydedilen davanın 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesinin yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra 08.02.2019 tarihinde açıldığı, dava konusunun davacıların davalının kollektif ortaklıktan çıkarılmasını ve ortaklık payının belirlenmesini ayrı bir dava olarak talep ettiğinin anlaşılmış olması, çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemine ilişkin davanın ticari bir alacak davası niteliğini haiz olması ayrıca uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir işleme ilişkin olması, dolayısıyla bu davada arabuluculuğa başvurmuş olmanın bir dava şartı olarak kabul edilmesi gerektiği, (İstanbul BAM …HD …. E. …. K. Sayılı 25.06.2019 Karar tarihli ilamı) davacının arabuluculuğa müracaat ettiğine ilişkin bir beyanının veya arabulucuk son tutanağının dosyada yer almadığı görülmüş, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/2 yollaması ile TTK ‘nun 5/A maddesi ve HMK’nun 115/2.maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılıp harcanmayan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
5–Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 2.725,00 -TL ücreti vekaletin davacılardan tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE
Dair 235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 07/10/2019

Katip …

Hakim …