Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/686 E. 2019/884 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/686 Esas
KARAR NO : 2019/884

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2019
KARAR TARİHİ : 18/09/2019
K. YAZIM TARİHİ : 27/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin araba ihtiyacı olduğundan 2017 yılının Haziran aylarında davalının araba kiralama işyerine geldiğini, araç kiralama istediğini söylediğini, davalının gösterdiği … arta aracı beğendiğini, davalı ile aralarında sözleşme imzaladıklarını, ahbabı …’in bu sözleşmede kefil olduğunu, müvekkili aracın bedelini ödediğini ve aracı kullandıktan sonra iade ettiğini, davalı taraf sözleşmenin bir örneğini müvekkiline vermediğini, mü- vekkilinin de olay esnasında sözleşmeyi istemenin aklına gelmediğini, müvekkili aracı iade ettikten sonra kefil olan arkadaşı … tarafından davalıdan … marka araç kiralamış ve araçla kaza yaptığını, müvekkilinin arkadaşından duyduğu kadarıyla aracın masraflarının bir kısmının karşıladığını, bir kısmının karşılamadığını, müvekkilinin kaza olayı ile ilgili hiç bir borcu ve kefilliğinin olmadığını, müvekkilinin imzaladığı sözleşmenin alt tarafının senet olduğunu imzalarken dikkat etmediğini, davalı taraf araç kiralama bedelini müvekkilinden almasına rağmen sözleşmenin alt tarafını keserek senet haline getirdiğini ve işbu haksız ve mesnetsiz olarak bonodan dolayı Bakırköy …. . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatılmış olduğunu, bu durum karşısında karşı taraf ile görüşmüş olduğunu ve olumsuz yanıt aldığını, bu konu ile alakalı dolandırıcılık sebebiyle Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulun- ma haklarını saklı tuttuklarını beyanla,öncelikle icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını, akabinde dava sonucunda icra takibinin alacağın ve takibe dayanak bononun iptalini, kötü niyetli hareket ederek müvekkilinin sosyal hayatına onarılmaz zararlar veren davalının % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, İİK 72/3 md ne dayalı menfi tespit ve kötü niyet tazminatı talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1. Md. de dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra 2.fıkrada “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
HMK’nun 115 nci maddesinde ise ” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme,dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A md ile bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak belirtilmiş,Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanu- nu’nun 18/A maddesi hükmünde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden redde- dileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Davacının menfi tespit talebiyle açtığı işbu davada; dava konusunun bir miktar paraya ilişkin olduğu ve davacı tarafın dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmış olmakla, 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle üzere;

1-HMK 114/2 ve 115/2 md gereğince,arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartının noklanıdğı nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve peşin alınan 44,40 TL karar ve ilam harcının Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine dair,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 18/09/2019
Katip …

Hakim …