Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/680 E. 2020/425 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/680 Esas
KARAR NO : 2020/425

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/09/2008
KARAR TARİHİ : 17/07/2020
K. YAZIM TARİHİ : 24/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle;müvekkilinin …’dan ithal edilen makineye ait 2 adet kavanoz kapağı enjeksiyon kalıp göbeğinin tamir ve bakımı için dava dışı ….’a gönderildiğini, tamiri tamamlandıktan sonra davacının …’daki fab- rikasına gönderilmek üzere davalı taşıyıcıya verildiğini, ancak davalının malı müvekkiline teslim et- meyerek zayi ettiğini, bu nedenle aynı emtianın vergi ve sair masrafları ile birlikte 24.278,80 TL’ye yeniden ithal edildiğini beyanla bu bedelin, ürünün yeniden alım tarihi olan 04/07/2008 tarihi itiba- riyle kısa vadeli ticari kredilere uygulanan avans faizi ile davalıdan tahsilini , yargılama gideri ile ve- kalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 27/11/2008 tarihli cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; zayi olduğu belirtilen emtianın kullanılmış ve arızalı olması nedeniyle yeni ürün bedelinin istenemeye- ceğini, vergi ve taşıma ücreti gibi giderlerin de talep edilemeyeceğini, ancak dava tarihinden itibaren faiz yürütülebileceğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Dava, yurtiçi taşıma sözleşmesinin ifası sırasında meydana gelen zararın tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre tesis olunan … Esas, … Karar nolu 27/12/2013 tarihli ilamda” davacıya ait emtianın 26/09/2007 tarihinde davalı taşıyıcının sorumluluğunda iken çalındığı, olay tarihi itibariyle dava- cının gerçek zararının 22.269,71 TL olarak tespit edildiği” gerekçeleri ile bu miktar esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş , karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Yargıtay … HD’nce yapılan temyiz incelemesi sonunda tesis olunan … Esas, …. karar nolu 30/03/2015 tarihli ilamda :
“Davacının taşıyıcıya kestiği 13/09/2007 tarihli …. nolu sevk irsaliyesinde taşıyıcıya ta- mir edilmek üzere teslim edilen malın “1 adet kavanoz kalıbı parçası” olarak belirtildiği, tamirden sonra, tamir eden ….’ın davacı adına kestiği 29/09/2007 tarihli …. nolu faturada tamir edilen malın “2 adet 6V bidon kapak lokma tırnağı” olduğu, ancak; tamircinin yine davacı adına kestiği 29/09/2007 tarihli sevk irsaliyesinde ise “bidon kapak lokma tırnağı 1 adet” yazıldığı halde altında “C2 adet gözde toplam 6 tırnak tamiri yapıldığı” belirtilmiş 14/09/2007 tarihli kargo çıktısında da gönderinin 7.1 kilogram ağırlığında olduğu kayıtlı olduğundan belgeler arasında gönderinin ve tamir edilenin bir parça mı iki parça mı olduğu konusunda çelişki bulunduğu kanaati oluşmuş fatura ve sevk irsaliyesindeki ibarelerin aynı parçayı mı ifade ettiği ve tamir edilenin adedi konusunda tereddüt oluştuğundan, bu hususta varsa çelişkinin giderilmesi, belgelerdeki açıklamalara ve tamir edilen makinanın teknik yapısına göre tamir edilen ve taşınan malın adedi konusunda dosyaya rapor sunan teknik bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, belgelerle uyuşmayan tanık beyanlarına göre sonuca varılması doğru görülmediği gibi zararın tespitinde TTK’nun 785/1 maddesinin nazara alınarak, hükmedilecek miktarın belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. ” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, dosya mahkememizin …. Esas sırasına kaydedilmiştir.

Mahkememizce uyulan bozma ilamı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre” davacının alıcısı olduğu emtianın davalıya taşıma amacıyla tesliminden sonra çalındığı, dolayısıyla davalının emtianın ziyaı nedeniyle sorumlu olduğu, taşıma senedi ve bu niteliği taşıyan belgelerden bir adet emtianın taşındığının anlaşıldığı, yapılan kullanım indirimi ve eklenen giderleri ile tazmin edilebilecek bedelin 11.134,90 TL olduğu” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 11.394,90 TL maddi tazminatın 04/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli ticari kredilere uygulanan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya öden- mesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nce yapılan temyiz incelemesi sonunda tesis olunan …. Esasa, …. Karar nolu 22/05/2019 tarihli ilamda :
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdi- rinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nın 388 ile yürürlükteki 6100 sayılı HMK’nın 297 ve 298. maddeleri uyarınca mahkeme kararları, asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, incelenen maddi ve hukuki olayın özünü, mahkemeyi sonuca götüren gerekçelerin neler olduğu hususlarını ihtiva etmelidir. Anaya- sanın 141. maddesinin 3. fıkrası hükmü de mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini düzenlemektedir. Dolayı- sıyla gerekçe, bir hükmün olmazsa olmaz unsurudur.Taraflar, ancak kararlara konulması gereken gerekçeler sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki nedene dayandırıldığını anlayabilirler. Ayrıca, karar aleyhine yasa yollarına başvuruldu- ğunda da Yargıtay incelemesi sırasında gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı denetlenebilir. Diğer bir anlatımla, Yargıtay incelemesi ancak bir kararın somut olaya uygun gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir. Öte yandan, yazılacak kararın gerekçesiyle hüküm kısmı arasında bütünsellik esastır. Başka bir anlatımla, gerekçe ile hü- küm birbirine bağlı olup, çelişki bulunmaması gerekir. Somut olayda, mahkemece benimsenen 18.01.2018 tarihli bilirkişi raporu kapsamında, tespit edilen 11.134,90 TL zarardan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle karar verilmiş ise de hüküm kısmında bu meblağ 11.394,90 TL olarak gösterilmiş ve anlatılan çelişkiye düşülmüştür.
Bu durum karşısında, mahkemece yukarıda açıklanan yasa hükümlerine uygun şekilde tarafların iddia ve sa- vunmaları değerlendirilerek, gerekçe ile hüküm çelişkisi içermeyen, kendi içinde tutarlı, maddi olaya ve talebe uygun, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulmak gerekirken Anayasa, mülga HUMK’nın 388 ile 6100 sayılı HMK’nın 297 ve 298. maddelerinde belirtilen unsurlardan yoksun, maddi olaya uygun düşmeyen, talep, gerekçe ve hüküm çelişkisi içeren karar verilmesi doğru görülmemiştir. denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucu ; davacıya ait emtianın davalı tarafça taşınması sırasında çalınması nedeniyle oluşan zarara karşılık 11.134,90 TL tazminatın davalı taşıyıcıdan tahsilinin gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
11.134.90 TL maddi tazminatın 04/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli ticari kre- dilere uygulanan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 760,62 TL karar harcının 08/07/2010 tarihli makbuz ile davalı tarafça yatırılan 995,00 TL harçtan mahsup edilerek Hazine’ye irat kaydına, bakiye (995,00 TL- 760,62 =) 234,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine,
Davacı tarafça yatırılan 14.00 TL başvuru harcı + 2.30 TL vekalet harcından ibaret 16.30 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye 327,80 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan ( 3.250,00 TL bilirkişi ücreti +91.50 TL posta/tebligat/ mü- zekkereden ibaret ) 3.341,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.503,67 TL’sinin dava- lıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına
b.) Davalı tarafça sarf olunan ( 960,00 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 624,00 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yar- gıtay’a gönderilmek üzere mahkemmize hitaben yazılacak dilekçe ile temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/07/2020

Katip …

Hakim …