Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/667 E. 2020/590 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/667
KARAR NO : 2020/590

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin, uluslararası lojistik ve taşımacılık hizmetleri sağladığını ve borçlu şirketle aralarında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin sağlamış olduğu hizmetin bedeli olarak asıl alacağa ilişkin 28.05.2018 tarihli … seri numaralı … sıra numaralı 2.500,00 USD bedelli ve 28.05.2019 tarihli .. seri numaralı … sıra numaralı 1.935,00 USD bedelli faturalar düzenlendiğini ve davalı şirkete gönderildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili Büyükçekmece İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyasından ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini ancak davalı şirketin borca haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının kötü niyetle yaptığı itirazının iptaline ve asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına da hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara duruşma gün ve saati usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Dosyaya sunulan 04/03/2020 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda davacının defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede 4.435,00 USD davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olıup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı faturaya dayalı olarak başlatılan takip nedeni ile itirazın iptali davası olup, 04/03/2020 tarihli bilirkişi raporu ile davalının BA kayıtları dikkate alınarak davacının davanın kabulüne ,davalı borçlunun Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu asıl alacağı yönünden itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, alacağın likit bir alacak olmakla ve itirazın haksızlığı anlaşıldığından İİK 67//2 madde ve fıkrasına göre % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı yana ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalı/borçlunun Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu asıl alacağı yönünden İTİRAZININ İPTALİNE, takibin kaldığı yerden devamına,
2-Alacağın Likit olması nedeni ile davacının asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
3-Alınması gerekli 1.747,38 TL harçtan peşin alınan 436,85 TL peşin harcın mahsubu ile 1.310,53 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.837,03 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 487,65 TL harç, 88,70 TL tebligat müzekkere gideri, 700 TL Bilirkişi ücreti toplamı 1.276,35 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”