Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/663 E. 2019/853 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/663
KARAR NO : 2019/853

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 10/09/2019
KARAR TARİHİ : 11/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı, Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 10/09/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ;Müvekkili şirketin ipotek alacağı sebebi ile İstanbul …. İcra Müdürlüğü’ nün ….. esas sayılı dosyasından aleyhine icra takibi başlattığını, ….. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti ‘nin İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünün …. sicilinde kayıtlı bir limited şirket olduğunu, şirketin 07/07/2014 tarihinde resen terkin edildiğini ve kaydı kapatıldığını, ancak müvekkili şirketin ipotek alacağı sebebi ile taşınmazın satış işlemlerini yürütmesi ve bunun için de şirkete tebligat yapması gerektiğini, bu nedenle ilgili icra müdürlüğünden şirketin ihyası davası açmak üzere İİK 94. Maddesi gereği yetki alındığını, bu nedenle işbu ihya davası için hukuki yararlarının olduğunu, her ne kadar daha önce aynı konuda ikame edilmiş olan Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin ……. Esas sayılı davalarının davalının dosyaya vermiş olduğu cevap ile “şirketin kaydının açık olması sebebi ile” reddedildiğini, bu gerekçe ile ilgili icra dosyasında işlem yapmak istendiğinde icra müdürlüğüne İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından şirketin kaydının resen terkin edildiği yönünden cevap verildiğini, bu nedenle dosyadan borçlu şirkete tebligat yapmalarının yine mümkün olmadığını, ticaret sicil müdürlüğünün daha önce Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin …… Esas sayılı dosyasına şirketin kaydının açık olduğuna dair vermiş olduğu cevap sebebi ile davalarının red olduğunu ve mağduriyetlerine sebebiyet verildiğini, söz konusu kararın kesinleştiğini, bu nedenle mahkemeye yanıltıcı bilgi vermek suretiyle davalarının red olmasına ve yeniden dava ikame etmelerine sebebiyet veren ilgili ticaret sicil memurları hakkında da mahkemece resen ilgili Cumhuriyet Savcılığı’ na suç duyurusunda bulunulmasını talep ettiklerini, icra takibine konu taşınmazın satış ve devir işlemlerini yapmak üzere borçlu şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce re’sen terkin edilen kooperatifin şirketin ihyası davasıdır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün dosya içerisindeki kayıtları incelendiğinde; …… sicil nosunda kayıtlı ….. Hizmetleri Sanayı Ticaret Limited Şirketi’nin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile 30/12/2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” uyarınca resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 07/07/2014 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün dosya içinde mevcut sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Silivri ilçesi sınırları içerisinde kaldığı, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 7 nci maddesinin 15 nci fıkrası hükmü “Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” şeklinde olup buna göre şirketin ihyasında hukuki menfaatleri olanların şirketin kaydının silinme tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde ihya davasını ikame etmek zorundadırlar.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya döndüğümüzde,davacı vekili ihyası talep edilen şirketin TTK’nın 7 nci maddesi uyarınca sicilden resen terkin edildiğini ancak şirketin derdest dosyası olduğunu bu nedenle sicil müdürlüğünün işleminin iptali ile şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiş ise de,dava tarihi itibariyle 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7. maddesi uyarınca açılacak olan ihya davasının anılan maddenin 15. Maddesinin son cümlesi uyarınca silinme tarihinden itibaren 5 yıl için de açılması gerekli olup davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨200,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.11/09/2019

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Kâtip …
E-imzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”