Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/639 E. 2021/610 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/639 Esas
KARAR NO : 2021/610

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/09/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
K.YAZIM TARİHİ : 04/08/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalıya vermiş olduğu hava taşıma hizmeti nedeniyle 30.11.2018 tarihli 801,94,00 TL tutarında Fatura, 11.12.2018 tarihli 1.483,45 TL tutarında Fatura, 17.12.2018 tarihli 481,92 TL tutarında Fatura, 18.12.2018 tarihli 662,87 TL tutarında Faturalar düzenlendiğini, bu faturalara konu borcun ödenmediğini, bu nedenle Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından toplam 3.430,18 TL tutarındaki alacak sebebiyle davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, davalının borca itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun davetiyeye rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının 26.03.2019 tarihinde 3.430,18 TL fatura alacağı ve 193,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.623,29 TL üzerinden davalı aleyhine ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçluya 02.04.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 05.04.2019 tarihinde ve süresi içinde vekili aracılığıyla yetkiye, borca, faize ve takibe itiraz ettiği, İİK 66 madde gereği icra takibinin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 21/10/2020 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen raporda; davacı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 3.430,18 TL alacaklı olduğu;
Aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 30/06/2021 tarihli ek raporda; davacı tarafından icra takibine konu edilen faturaların barkod sistemli konşimentoya dayandığı, dava konusu tüm faturalar için konşimento sunulduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış olup, davalı tarafından bilirkişiye verilen yerinde inceleme yetkisine rağmen defterlerin ibraz edilmediği bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 10. maddesinde “Sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabilir.” hükmünün düzenlendiği, sözleşmenin ifa yerinin belirlenmesinde 6098 Sayılı TBK’nın 89. maddesi düzenlemesinin gözönüne alınacağı ve maddenin 1/1 numaralı bendinde “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.” dendiği, davacı alacaklı vekilinin icra takibini şirket merkezinin bulunduğu Bakırköy İcra Dairesinde yapmasında usule aykırılık bulunmadığından davalının icra dairesi yetkisine ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalının mahkememizin yetkisine ilişkin itirazının ise süresi içerisinde yetki itirazında bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Taraflar arasında takibe konu faturalara dayanak yapılan taşıma işleminin davacı tarafça yerine getirildiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Dosyada mübrez bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere davacı tarafından icra takibine konu edilen faturaların barkod sistemli konşimentoya dayandığı, dava konusu tüm faturalar için konşimento sunulduğu görülmüştür. Yine davacı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı buna göre davacının davalıdan 3.430,18 TL alacaklıdır. Vergi dairesi kayıtlarına göre davalı tarafından takip konusu edilen e-faturalara davalı tarafından itiraz edilmediği görülmekle davanın 3.430,18 TL asıl alacak bakımından kabulüne, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına; alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 686,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 3.430,18 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 686,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 234,32 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 44,40 TL nispi harçtan mahsubu bakiye 189,92 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan (800,00 TL bilirkişi ücreti + 568,35 TL posta/tebligat/ müzekkere/talimattan ibaret) 1.368,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 44,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 ve 2. maddesi gereğince takdir olunan 3.430,18 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
9- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021

Katip …
E-İmzalı

Hakim …
E-İmzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”