Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/638 E. 2020/539 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/804
KARAR NO : 2020/518

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2019
KARAR TARİHİ : 16/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin, davalı firmaya “Çağrı Merkezi Hizmeti ile SMS Hizmeti“ sunduğunu, bu hizmet karşılığında davalıya dört adet fatura düzenlediğini, davalı firmanın borcunu ödemediğini, davalı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itirazı sonucunda takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını, davalı borçlunun 199.420,00 TL’ye yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20 icra kar tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkili şirket aleyhine açılan huzurdaki davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, davacı ile davalı şirket sahiplerinin daha önce evli olduklarını, davalının güven ilişkisinden faturalara itiraz etmediklerini, davacı şirketin (BTK) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu‘na bağlı olarak faaliyet gösterdiğini, davacı tarafın yapmış olduğu hizmetler olan Çağrı Merkezi ve SMS gönderim hizmetlerinin kayıtlarının BTK da mevcut olduğunu, davacının müvekkili şirkete ne kadar ve ne şekilde hizmet verdiği kayıtlarının celp edilmesi gerektiğini, davacı şirkete alınan hizmet karşılığı ödemelerde bulunulduğunu, alman mal/hizmetin bedelinin ödendiğini, SMS Gönderim hizmeti almadıklarını beyan ederek davanın reddine, kötü niyetli davacının % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 10/07/2020 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili herhangi bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafından davalı tarafa gönderilmiş ihtarnamenin bulunmadığı, temerrüdün takip tarihi (26.12.2018) itibarıyla oluştuğu, davacının takip talebinde, işlemiş faiz dahil toplam: 209.214,44 TL talep etmesine karşılık, dava dilekçesinde, 199.420 TL talep ettiği, davalının iş bu alacak ve ferilerinden sorumlu bulunduğu, davacının takip talebinde, asıl alacağa işleyecek %19.50 ticari avans faizi talep edebileceği ve değişen (29.06.2018 tarihinden itibaren %19.50) oranlarda uygulanabileceği, ancak davacı tarafın %9 avans faizi talebi ile bağlı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olıup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı faturaya dayalı olarak başlatılan takip nedeni ile itirazın iptali davası olup, tarafların ticari defterleri ve BA/BS kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde işlendiği, davalının BA kayıtlarında da yer aldığı anlaşılmakla, 10/07/2020 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda davacının takip talebinde, işlemiş faiz dahil toplam: 209.214,44 TL talep etmesine karşılık, dava dilekçesinde, 199.420 TL talep ettiği, davalının iş bu alacak ve ferilerinden sorumlu bulunduğu, davacının takip talebinde, asıl alacağa işleyecek %19.50 ticari avans faizi talep edebileceği ve değişen (29.06.2018 tarihinden itibaren %19.50) oranlarda uygulanabileceği, ancak davacı tarafın %9 avans faizi talebi ile bağlı olduğunun tespit edildiği yönündeki tespitin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla açılan davanın kabulüne, Davalı/borçlunun Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasındaki davalının itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, alacak likit bir alacak olmakla ve itirazın haksızlığı anlaşıldığından İİK 67//2 madde ve fıkrasına göre % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı yana ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalı/borçlunun Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasındaki davalının İTİRAZIN İPTALİNE, takibin kaldığı yerden devamına,
2-Alacak likit bir alacak olmakla ve itirazın haksızlığı anlaşıldığından İİK 67//2 madde ve fıkrasına göre % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı yana ödenmesine,
3-Alınması gerekli 13.622,40 TL harçtan peşin alınan 3.405,60 TL peşin harcın mahsubu ile 10.216,80 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 22.409,40 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 3.462,80 TL harç, 79,50 TL tebligat müzekkere gideri, 600 TL bilirkişi ücreti toplamı 4.142,30 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
16/09/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”