Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/629 E. 2020/495 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/629
KARAR NO : 2020/495

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 28/08/2019
KARAR TARİHİ : 10/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunmuş olduğu 28/08/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında imzalanan 24.12.2012 tarihli sözleşme ile davalıya yemek hizmeti verildiğini, davalının uzun süre ödemelerini yapmaması nedeniyle Üsküdar …. Noterliği 13.10.2018 tarih …. Yevm. nolu ihtarnamesi ile ¨ 211.191,92 borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarnameye cevap verilmediğini, bunun üzerine davalıya gönderilen Üsküdar …. Noterliğinin 24.10.2018 tarih … Yevm. nolu ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, davalı tarafından Çerkezköy … Noterliğinin 24.10.2018 tarih …. Yevm. nolu ihtarnamesi ile bakiye borca itiraz edildiğini ve mutabakat yapılmasını istediğini bildirdiğini, davalı tarafından müvekkiline gönderilen Bakırköy … Noterliğinin 03.12.2018 tarih …. Yevm. nolu ihtarnamesi ile borcun inkar edildiğini, ancak, davalının fiyat artışlarına ve faturalara itiraz etmediğini, müvekkili tarafından ¨193.370,86 alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine 25.10.2018 tarihinde Bakırköy … İcra Müd.’nün …. esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, davalının ekonomik durumunun iyi olmadığının öğrenilmesi üzerine, icra dosyasında takip yolu değiştirilerek iflas yoluyla takibe geçildiğini, …. esas sayılı dosyasından davalıya 14.01.2019 tarihinde iflas yolu ile adi takipte ödeme emri gönderilerek 21.01.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından 24.01.2019 tarihinde takip konusu borca itiraz edilerek takibin durduğunu, bahsi geçen icra takibinden sonra bakiye alacağın tahsili amacıyla 28.01.2019 tarihinde bu kez Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosya ile iflas yoluyla takip yapıldığını, davalının 01.02.2019 tarihinde itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, davalının her iki icra dosyasına yaptığı itirazın haksız olduğunu, izah edilen nedenlerle, Bakırköy …İcra Mü&’nün …Esas sayılı ve Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyalarına yapılan itirazların kaldırılmasını, her iki iflas takibine konu cari hesap alacağı yönünden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline dair depo kararı çıkarılmasını, depo kararma rağmen borcun ödenmemesi halinde, davalının her iki iflas takibi yönünden iflasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilinin 15.10.2019 tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacının 24.12.2012 tarihli sözleşme ile yemek hizmeti verilmesi konusunda anlaşarak cari hesaba dayalı çalıştıklarını, ülkenin ve müvekkilinin içinde bulunduğu olumsuz ekonomik şartlar nedeniyle davacı şirket yetkilileri ile yapılan görüşmelerde hizmetin devam ettirilmesi için hizmet bedelinde sözleşmeye göre yapılacak artışlardan vazgeçilmesi ve müvekkilinin iade faturası kesmesi hususunda anlaştıklarını, hizet bedellerinin 7 günde bir fatura edilerek 60 günlük çek ile ödendiğini, görüşmelerin yapılması aşamasında dava konusu faturaların davacı tarafından düzenlendiğini ve müvekkiline gönderildiğini, sorunun çözümü için ¨ 146.459,88 bedelli iade faturası tanzim edilmesinde mutabık kalındığını, davacımn mutabakata aykırı olarak 15.10.2018 tarihli ihtarnameyi keşide ederek ¨ 17.821,06 vade farkı ile birlikte ¨211.191,92’nin ödenmesini talep ettiğini, müvekkilinin 24.10.2018 tarihli ihtarname ile borçta mutabık olmadıklarım bildirdiğini, akabinde davacının 24.10.2018 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini, müvekkilinin de davacının bilgisi ve onayı dahilinde 26.10.2018 tarihli ¨146.459,88 iade faturasını düzenlediğini, davacının talep edilen alacak konusunda mutabık kalındığının gerçeğe aykırı olduğunu, maillerden davacının talep ettiği fiyat artışlarının müvekkili tarafından kabul edilmediğini, izah edilen nedenlerle, davanın reddine, kabul anlamına gelmemek kaydıyla fahiş faiz talebinin reddine, yargılama giderler ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 156 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış itirazın kaldırılması suretiyle takip borçlusu davalı şirketin iflâsı istemine ilişkindir.
Bilirkişi …. tarafından mahkememize sunulan 03/02/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Yanlar tarafından ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığını, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, ticari defterlerinin yanların lehine delil niteliğinin mahkemenin takdirinde olduğunu, yanlar arasında, davacı tarafından davalıya yemek hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğunu, davacı ticari defterlerinde, ilk icra takip tarihi olan 24.10.2018 tarihinde davacının davalıdan ¨ 286.942,06 alacaklı olduğunu, bu alacağın ¨ 193.370,86 ‘lik kısmı için 24.10.2018 tarihinde, ¨ 93.571,20’lik kısmı içinde 17.01.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı ticari defterlerinde de 24.10.2018 tarihinde davalının davacıya ¨286.942,06 borçlu olduğunu, ilk icra takip tarihi olan 24.10.2018 tarihinde yanların birbirine olan borç/alacağı hususunda herhangi bir çekişme olmadığını, ancak, icra takip tarihinden sonra, davalının, davacının ¨17.821,06 vade farkı faturasını iade ettiğini, yine davacıya ¨146.459,88 bedelli fiyat farkı faturası düzenlediği ve inceleme gününde davalının davacıya ¨122.661,12 borçlu olduğunun gözüktüğünü, rapor içeriğinde gerekçeleri ile izah edildiği üzere, davacının ¨ 17.821,06 vade farkı faturasının ¨ 7.921,64 olarak dikkate alınması gerektiğini, ilk icra takip tarihinden sonra davalının kestiği ¨ 146.459,88 fiyat farkı faturasının da uygun olmadığını ve ispata muhtaç olduğunun değerlendirildiğini, hal böyle olunca, davacının davalıdan olan alacağının ¨286.942,06 -¨ 17.821,06 +¨ 7.921,64 = ¨277.042,64 olarak hesaplandığını bildirmiştir.
Bilirkişi ….tarafından mahkememize sunulan 26/03/2020 havale tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından; Davacı şirketin, asıl alacak, takip tarihinden bir sonraki celse tarihi olan 21.05.2020 tarihine kadar hesaplanan faiz, vekalet ücreti, tahsil harcı ve icra masrafları olmak üzere, 21.05.2020 tarihi itibariyle depo emrine esas alacak tutarının ¨258.498,43 olarak hesaplandığını, 21.05.2020 tarihinde depo kararı verilmemesi halinde, bu tarihten sonra asıl alacağa işleyecek günlük faiz tutarının ¨72,85 olacağını,
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından; davacı şirketin, asıl alacak, takip tarihinden bir sonraki celse tarihi olan 21.05.2020 tarihine kadar hesaplanan faiz, vekalet ücreti, tahsil harcı ve icra masrafları olmak üzere, 21.05.2020 tarihi itibariyle depo emrine esas alacak tutarının ¨ 112.003,59 olarak hesaplandığını, 21.05.2020 tarihinde depo kararı verilmemesi halinde, bu tarihten sonra asıl alacağa işleyecek günlük faiz tutarının ¨31,52 olacağını bildirmiştir.
İflâsa tâbi bir borçluya karşı İİK m. 155 vd. maddelerine göre iflâs yollarından herhangi biri ile (genel iflâs yolu, kambiyo senetlerine ait iflâs yolu veya doğrudan doğruya iflâs yolu) takip yapılması mümkündür.Alacaklılar, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesine başvurur (İİK m. 154) ve iflâs isteğini havi takip talebini doldurur. Böylece borçluya iflâs ödeme emri gönderilir (İİK m. 155; 171).
Borçlu, kendisine gönderilen iflâs ödeme emrine (yedi veya beş günlük) süresi içinde itiraz edebilir veya sessiz kalır (İİK m. 155; 171). Borçlunun süresinde itiraz etmeyerek borcunu ödememesi durumunda alacaklı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iflâs davası açar ve borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini bildirerek, sadece iflâsına karar verilmesini ister (İİK m. 154, 3). Borçlu iflâs ödeme emrine süresinde itiraz etmişse takip durur ve alacaklı, ticaret mahkemesinde açacağı iflâs davasında, borçlunun itirazının kaldırılması ile iflâsına karar verilmesini ister (İİK m. 156, 3).
Borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi üzerine açılan iflâs davasında asliye ticaret mahkemesi, alacaklının, borçlunun itirazının kaldırılması ve iflâsına karar verilmesi hakkındaki talebini inceler. Ticaret mahkemesi, bu inceleme sırasında borçlunun önceden bildirdiği itirazlarıyla bağlı değildir.Mahkeme, İİK m. 68’de sayılmış olan belgelerle sınırlı olmadan, genel hükümlere göre inceleme yapar144. Borçlunun itirazı haklı ise iflâs istemi reddedilir; itirazı haksız ise bir ara kararıyla kaldırılır. Ticaret mahkemesinin, borçlunun itirazının kesin kaldırılması kararıyla alacaklının iflâs takibi kesinleşir ve ilân edilir (İİK m. 158, 1). Alacaklının iflâs talebinin ilânından itibaren onbeş gün içinde, borçlunun diğer alacaklıları iflâs davasına müdahale ve itiraz edebilirler.
Alacağın varlığını, muaccel olduğunu ve ifa edilmediğini öne süren alacaklı, iflâs davasında ispat yükü altındadır (TMK m. 6; HMK m. 190).İddialarını ispatlayan alacaklıya karşı borçlu da, ödeme emrindeki itirazlarıyla bağlı olmadan, kendi iddialarını ispatlamalıdır. Herhangi bir alacak davasından farkı olmayan bu aşamadan sonra mahkeme, alacağın varlığına kanaat getirirse, borçlunun itirazı kaldırılır ve depo kararı verilmesi aşamasına gelinir (İİK m. 158, 2).
Asliye ticaret mahkemesi depo kararı ile, borçlunun yedi gün içinde asıl alacak, icra masrafları ve temerrüt tarihinden depo kararının verildiği tarihe kadar işlemiş faiz toplamından müteşekkil borcunu alacaklıya ifa veya mahkeme veznesine depo etmesini ister149 (İİK m. 158, 2).
Depo kararı borçluya veya varsa borçlunun vekiline tefhim edilir. Borçlu hazır değilse kendisine, vekil ile temsil ediyorsa vekiline depo kararının tebliği gerekir (Tebl.K. m. 11). Depo kararı bildiriminde, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uyulması zorunludur158 (İİK m. 158, 2).
Somut uyuşmazlıkta,davacı vekili,Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası üzerinden faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişmiş,daha sonrada İİK’nın 43 ncü maddesi uyarınca takip yolunu değiştirerek iflas yoluyla takip talebinde bulunmuş,davalının itirazı üzerine,davacı vekili tarafından itirazın kaldırılarak davalı şirketin iflasına karar verilmesi amacıyla huzurdaki davayı açmıştır.
Mahkememizce yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmış,buna göre davalının davacıya borçlu olduğu belirlenerek davalı-borçlunun itirazı ara karar ile kesin olarak kaldırıldıktan sonra depo emri düzenlenerek davalı vekiline tefhim edilmiştir.
Davalı tarafından depo emrine konu borç miktarı Mahkeme veznesine depo edilmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde,davacı vekili, davalı-borçlunun itirazının kaldırılarak davalı-borçlunun iflasına karar verilmesini talep etmiş ise de,davalı-borçlunun,depo emrine esas miktarı Mahkeme veznesine depo ettiği anlaşıldığından ödeme nedeniyle iflas davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ödeme nedeni ile iflas davasının esası hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA
2- Davalı şirket tarafından 09/07/2020 tarihinde yatırılan ¨382.191,46 paranın karar kesinleştiğinde davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gerekli ¨54,40 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨44,40 harcın mahsubu ile bakiye ¨10,00 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından ödenen ¨44,40 Başvurma Harcı ile ¨44,40 Peşin Harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 21 adet posta+tebligat ücreti ¨174,20 ,bir bilirkişi inceleme ücreti ¨1.800,00 ile ¨998,28 ilan masrafı olmak üzere toplam ¨2.972,48 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨3.400,00 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan iflas avansının davacıya İADESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨222,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.10/09/2020

Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
E-İmzalı
E-İmzalı
E-İmzalı
E-İmzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”