Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/618 E. 2019/1096 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/618 Esas
KARAR NO : 2019/1096

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2019
KARAR TARİHİ : 12/11/2019
K.YAZIM TARİHİ : 12/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine sunmuş olduğu 21.08.2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin yeğeni olan …..’in dava dışı …. Madencilik İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd Şti ile olan ticari ilişkisi sebebiyle …..’in borçlarına garantör olmak adına dava dışı …. Madencilik İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd Şti lehine keşide edildiğini düşündüğü bir kısım senetler imza ettiğini, senetlerin ilkinin üzerinde …. Madencilik İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd Şti yazmasından ötürü diğer senetleri incelemeden iyi niyetli olarak imza attığını davalı tarafından bu senetlerin İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ……. Esas ve İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyalarından icra konduğunu, bu senetlerde ki imzalar ile müvekkiline ait imzaların benzerlik göstermediğini, her ne kadar müvekkil tarafından bir kısım senetlere imza atılmış ise de, bu senetlerin müvekkile ait olmama ihtimalinin bulunduğunu, senetler üzerinde malen kaydı bulunduğunu, müvekkili ve yeğeni arasında davalının herhangi bir mal teslimi söz konusu olmadığını, bu nedenle dava konusu senetler yönünden açılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. Esas ve İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyalarından borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyasından ödenecek dosya borcuna ihtiyati tedbir konulmasına, bu yolda icra takibinin durdurulmasına ayrıca %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının borçlu olmadığı yönündeki iddiasında ispat yükünün HMK 201 madde uyarınca davacıda olduğunu, tanıkla bu durumun ispat edilemeyeceğini bonolar üzerinde teminat olarak verildiğine ilişkin bir ibare bulunmadığını, malen kaydının malların teslim alındığının ispatı niteliğinde olduğunu, davacının yeğeni …..’in müvekkili tarafından tanınmadığını, …. Madencilik Ltd Şti’nin davacının oğulları …, …., …. ve davacının yeğeni … ile ticari alış veriş yaptığını, bu durumun ticari defter ve kayıtlarla sabit olduğunu, ödemeler düzensiz olduğundan faturasız satışlardan kaynaklanan cari hesaplara ilişkin davacı …’den senet alındığını, bonoların teminat amacıyla değil cari hesabın kapatılmasına yönelik olarak verildiğini, faturasız satışlardan kaynaklı bonoların bir kısmının ödendiğini, bu nedenle sıralı olarak verilen bonolardan 2-6-7-8 numaralı bonoların takibe konduğunu, bono teminat niteliğinde verilmiş olsa idi tek bir bono verileceğini, davacının bonoların düzenlenme tarihi olan 19.04.2011 tarihinden bu yana geçen 8 sene içinde çeşitli davalar açtığını ancak bu süreçte borca ve mal teslimine ilişkin hiç bir iddiasının bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi ile %20’den az olmamak kaydı ile borçlu aleyhine tazminat yükletilmesine ayrıca mahkemece verilen 16.09.2019 tarihli ara karardan rücu edilerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın,İİK 72 madde gereği icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu tespit edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve 114/ 2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur. 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir.
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
Dava şartları dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir.
Mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit ederse davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından re’sen gözetilir
Dava konusu dosya incelendiğinde; Davacının davasını 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesinin yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra 21.08.2019 tarihinde açtığı, dava konusunun para borcuna ilişkin ve davanın menfi tespit davası olduğu, davacının arabuluculuğa müracaat ettiğine ilişkin bir beyanının veya arabulucuk son tutanağının dosyada yer almadığı görülmüş, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, 16.09.2019 tarihli ara karar ile davacı lehine icra veznesine yatan paranın alacaklısına ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de İİK md 72/4 ve Yargıtay 19 HD 2014/4768 E.,2014/16978K. Sayılı 26.11.2014 KT ilamı gereği ayrıca ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin ayrıca hüküm kurulmaksızın aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/2 yollaması ile TTK ‘nun 5/A maddesi ve HMK’nun 115/2.maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılıp harcanmayan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
5-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 2.725,00 -TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE
Dair 235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve …. sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 12/11/2019

Katip …

Hakim …