Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/617 E. 2021/937 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/617 Esas
KARAR NO : 2021/937

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
K.YAZIM TARİHİ : 17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki sebebiyle bir kısım mal tedarik edildiğini, bu mallara ilişkin faturalar keşide edildiğini ve davalıdan olan alacakları için Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının ticari ilişkinin varlığını kabul ettiğini ancak borca itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava ettiği,
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; İtirazın sebebinin takibi durdurmak olmadığını, taraflar arasında zorunlu arabuluculuk görüşmesi yapılmadığını, davacı şirket ile alışverişin varlığının kabul edildiğini ancak makbuz ve faturalarla ödeme yapıldığını, davacının önceki alacak olarak nitelendirdiği borç olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; Davacı alacaklının asıl alacak + işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.082,48 TL üzerinden icra takibine giriştiği, ödeme emrinin davalı borçluya 16.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 19.07.2019 tarihinde ve süresi içinde borca itiraz edildiğine ilişkin itiraz dilekçesi sunulmuş olduğu, İİK 66 madde gereği takibin 23.07.2019 tarihi itibariyle durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 02/10/2021 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda; Davacı tarafla davalı arasında ki davaya söz konusu olan tutarlar cari hesap alacağından kaynaklandığı Davacı’nın davalı tarafa toplamda parça parça olmak üzere 15.168,18 TL mal bedeli olarak fatura düzenlediği, davalı tarafın ise söz konusu mal bedeli faturalarıyla alakalı yukarıda detaylarını ve yevmiye numaralarını verdiğimiz toplamda 5.400,00 TL ödeme yaptığı, Davacı’nın davalıdan ödeme olarak aldığı 5.400,00 TL düşüldüğü zaman net olarak davacı tarafın, davalı dan 10.168,18 TL alacaklı olduğu Davacı’nın, davalı dan dosya kapsamında cari hesap alacağı olarak 10.168,18 TL alacaklı olduğu Davalının borcundan bilgisi olduğu, ilgili alacağın likit alacak olduğu hususları tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan 02/10/2021 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen ek raporda; Davacı’nın davalı’dan ödeme olarak aldığı 5.400,00 TL düşüldüğü zaman net olarak davacı tarafın, davalı dan 10.168,18 TL alacaklı olduğu Davacı’nın, davalı dan dosya yapılan faiz hesaplamarında 01.06.2021 tarihi itibariyle 3.034,23 TL Ticari Temerrüt Faizi alacağı olduğu Davacı’nın davalı’dan Ticari Temerrüt faizi de dahil olmak üzere 13.202,41 TL alacağı olduğu hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmesine karşın davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine sadece davacı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmış; davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı; davacının ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 10.168,18 TL asıl alacak tutarında alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davaya konu takip talebi incelendiğinde davacı ticari defterlerinde görülen ve bilirkişi tarafından alacak tutarına eklenen 19/06/2019 tarihli 944,56 TL tutarlı faturanın takibe dayanak yapılmaması nedeni ile davacının bu faturaya yönelik talebinin reddi gerekeceğinden bilirkişi tarafından hesaplanan alacak tutarından 944,56 TL düşülerek kalan alacak yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar dava dilekçesi ile takip öncesi faiz talebi de bulunmakta ise de davalının takip öncesi temerrüde düşürülmemesi nedeni ile davacının bu yöndeki talebinin reddine; davanın davacının ticari defter ve belgelerinde alacak olarak görülen 10.168,18 TL asıl alacak yönünden kabulü ile alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 9.223,62 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 1.844,72 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 630,07 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 225,94 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 404,13 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan (800,00 TL bilirkişi ücreti + 227,90 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 859,50 TL yargılama giderinin tamamının davalının arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeni davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 225,94 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
8- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- Kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalının arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeni ile davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı