Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/615 E. 2020/432 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/615 Esas
KARAR NO : 2020/432

DAVA : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/08/2019
KARAR TARİHİ : 17/07/2020
K. YAZIM TARİHİ : 23/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan (Rücuen Tazminat) davasının açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; dava dışı sigortalı …. Elektronik San. ve Tic. A.Ş.’ne ait emtianın müvekkili şirket tarafından düzenlenen …. nolu poliçe gereğince teminat altına alındığını, davalı tarafça taşıması gerçekleştirilen sigortalıya ait 4 konteyner muhteviyatı emtianın sigortalının Manisa’daki deposuna ulaştırıldığını, kapaklar açılıp tah- liye başladığında …. nolu konteyner içindeki emtianın devrilme, paletlerde kırılma ne- deniyle maddi hasar oluştuğunun görüldüğünü, hasarın oluşmasında davalı durumundaki nakliye şir- ketinin tam kusurlu olduğunu, ekspertiz çalışması sonucu tespit olunan 495 USD hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini ve TTK 1472 md gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu , davadan önce yapılan arabuluculuk başvurusunun sonuçsuz kaldığını beyanla 495 USD ‘nin ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini , yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacının iş bu davadan önce arabulucuya başvurmadığını, davanın yasal dayanağını oluşturan poliçenin dosyaya sunulma- dığını, davacının aktif husumetinin bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu nakliye işinde fiili taşıyıcı değil taşıma işleri komisyoncusu sıfatıyla hareket ettiğini , bu nedenle sadece zilyetliğinde bu- lunan eşyanın zarar ve hasarından sorumlu olduğunu, zilyetliğinde bulunmayan malin ziyaı ve hasır halinde ise kendisine düşen bir yükümlülüğü ihlal etmesi halinde sorumlu olacağını, tedbirli bir taci- rin gösterdiği özene rağmen zarar önlenemeyecek ise komisyoncunun hasardan kurtulacağını, bu ne- denle iş bu davada pasif husumetin de bulunmadığını, emtiada meydana gelen hasardan taşıyıcının so- rumlu olduğu hususunun ispatlanamadığını, hasara ilişkin ihbarın süresinde yapılmadığını, sigorta- cının tek taraflı ve kendi beyanları doğrultusunda yaptırmış olduğu ekspertiz raporunun taşıyanı bağ- lamadığını beyanla davanın usul ve esastan reddini savunmuştur.
Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında davacının sigortalısına ait emtiada oluşan hasarın rücuen tazmini talebine ilişkindir
Her ne kadar iş bu dava mahkememizde ikame olunmuş ise de ;emsal nitelikteki Yargıtay 11. HD’nin 2015/326 Esas, 2015/5496 Karar nolu 20/04/2018 tarihli ilamında ,
“6762 sayılı Türk Ticaret Yasası’nın 4. maddesine eklenen fıkrada, iş durumunun gerekli kıldığı yer- lerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığı’nca, bu Yasa’nın dördüncü kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve Asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri’nin kurulacağı, bu mahkemelerin yargı çevresinin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirleneceği” hususunun düzenlendiği,
6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Yasası’nın 5/2. Maddesinde de “bir yerde Asliye Ticaret Mahkemesi varsa, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevi içinde bulunan ve 4’üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca Ticaret Mahkemesi’nde görülecek diğer işlere Asliye Ticaret Mahkemesi’nde bakı- lacağı, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden biri veya birkaçı münhasıran bu kanundan ve diğer kanunlardan doğan Deniz Ticaretine ve Deniz Sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebileceği”nin hüküm altına alındığı ve bu hükmün 6762 sayılı Yasa’nın 4. maddesine eklenen fıkra ile aynı mahiyette olduğu, bu durumda 6762 sayılı Yasa zamanında anılan yasal düzenleme doğrultusunda alınan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 24/03/2005 tarih ve 188 sayılı kararı geçerli olup bu tür davalara Denizcilik İhtisas Mahkemesi bulunmayan yerlerde Ticaret Mahkemesi varsa 1 numaralı Ticaret Mahkemesi, Ticaret Mahkemesi yok ise … numaralı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Denizcilik İhtisas Mahkemesi olarak görevlendirildiğinin bu kararda belirlendiği, Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatlı Ticaret Mahkemesi ile diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğu, Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin görev alanın tayininde davanın değerinin değil uyuşmazlığın deniz ticaretinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının esas olduğu vurgulanmıştır.

Somut olayda, davaya konu taşımacılığın deniz yoluyla yapıldığı,uyuşmazlığın çözümünde 6102 sayılı yeni TTK’nın “Deniz Ticareti Sözleşmeleri” başlıklı 1119 vd. Maddelerinin hükümlerinin uygulanması gerektiği, davanın görülüp sonuçlandırılmasının Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin göre- vine girdiği, kamu düzeninden sayılan mahkemenin görevi hususunun HMK 114/1-c md de dava şartları arasında düzenlendiği , taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınmakla görevsizlik kararı verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK 114/1-c ve 115/2 md gereğince DAVA- NIN USULDEN REDDİNE, Uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Denizcilik İhtisas Mahke- mesi’nin görevli olduğuna,

2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna baş- vurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,

3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesi’ne gönderilmesine,

4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtarına,
5- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/07/2020

Katip …

Hakim …