Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/596
KARAR NO : 2019/880
DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2019
KARAR TARİHİ : 18/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekilinin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 08/08/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkilleri …, … ve …..ortağı oldukları ve merkezleri Zeytinburnu’nda bulunan, ….. İthalat Mümessillik A.Ş. , …..Hizmetleri A.Ş. ve ….. Tic. A.Ş.’deki her birine ait %3.77 den ibaret olan ve toplamda %11.31 ‘e ulaşan hisselerinin tamamını davalı …’a 24/12/2015 tarihinde devrettiğini, müvekkilleri dışında kalan anılan şirketin diğer hissedarları da hisselerini ayın anda ve ayın şekilde davalıya devrettiğini, devredenler ve devralanlar birlikte bir mutabakat metni imzalayarak devredilen şirket hisselerinin değerini ….. İthalat Mümessillik A.Ş hisselerine karşılık 15.714.189 USD, …..Hizmetleri A.Ş. hisselerine karşılık229.600- USD, ….. Tic. A.Ş. hisselerine karşılık 15.584- USD olmak üzere toplam 15.959.373- USD hisse devir bedeli olarak ödeneceği kararlaştırıldığını, buna göre müvekkillerine düşen toplam bedel %11 hisseleri oranındaki bu toplam bedele orantılandığında 1.994.940- USD olarak tespit edildiğini, bu devir karşılığında müvekkillerinin her 3 şirkette bulunana hisseleri oranına göre davalı … , …’ya 44.332 USD’lik 15 taksit halinde olmak üzere toplam 664.980- USD …’ya 44.332 USD’lik 15 taksit halinde olmak üzere toplam 664.980- USD …’ya44.332 USD’lik 15 taksit halinde olmak üzere toplam 664.980- USD ödemeyi kabul ve taahhüt ettiklerini, bu ödeme planları doğrultusunda ve ödeme planında belirtilen tarihler de dikkate alınarak davalı yanca müvekkillerine …… İhr. İth. Mümessillik A.Ş.’nin toplamda 1.994,940 USD bedelli çekleri verildiğini, bu çeklere ilişkin 3 müvekkilime de 2 şer taksitleri yani toplamda 265.992-USD ödendiğini, bu çeklerin verilmesinin ardından çeklerin keşidecisinin ……, cirantasının davalı … olması üzerine, muhasebe tekniğine uymayan bu düzenlemeden vazgeçildiğini ve ilk iki taksitin ödenmesinden sonra müvekkillerine verilen çekler davalı tarafından talep edilmesi üzerine davalıya iade edildiğini ve aynı anda davalıdan hisse devir protokollerine ilişkin ödeme planları doğrultusunda …’a ait 75.000- USD bedelli 14 adet toplam 1.050.000-USD bedelli çekler müvekkillerine verildiğini ve iş bu çek bedelleri süresi içerisinde banka aracılığıyla müvekkillerine ödendiğini, ilk verilen toplam 1.994,940(3 x 664.980)- USD tutarlı çeklerin içinden beheri 88.664-USD olan 3 adet çek toplamı 265.992(88.664 x3) – USD müvekkillerine öncelikle ödendiğini , bakiye çeklerin iadesinden sonra bu çeklerin yerine alınan ikinci grup olan ve toplamı 1.050.000-USD tutarındaki çekler de gününde ödenmiş olmasına rağmen arada 1.994.940- 265.992- 1.050.000 = 678.948 (3 x 226.326) USD bir fark oluştuğunu, ilk etapta alınan ve daha sonra davalıya aide edilen çekler ile davalı tarafça bu çeklere mukabil yeni verilen çekler arasında oluşan 678.948 (3 x 226.316) USD bedelli iş bu farkın defalarca davalı yandan talep edilmesine rağmen davalı yanca hiçbir ödeme yapılmadığını, borçlarının bir kısmına karşılık olarak davalı yan ‘…. İli ….. İlçesi …. Mah. …. Pafta … Ada ….. Parsel numaralı taşınmazın müvekkillerine devredildiğini, davalı taraf bu gayrimenkulü devrederken değer olarak ¨ 1.500.000,00 tutarında bir miktar zikrettiğini, ancak taşınmazın tapu kayıtlarına bakıldığında üzerinde inşaat kredisi döneminde davalı tarafından alınmış kredi teminatı olarak ¨ 10.000.000,00 tutarında bir ipotek bulunduğunun göründüğünü, haliyle bu taşınmazın bugün itibariyle herhangi bir maddi değeri olmadığını, bankanın alacağını takibe koyması halinde gayrimenkulün satılacağını ve müvekkillerine hiçbir parasal değer düşmeyeceğini, taraflar arasındaki protokoller gereği davalıya yapılan tüm taleplere rağmen müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığı gibi borcun bir kısmı için müvekkillerine verilen taşınmaz üzerinde de banka ipoteğinin mevcut olması üzerine arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ilgili görüşmeler sonucunca anlaşma sağlanamadığını bu nedenlerle her 3 müvekkilinin de aynı oranda ortağı olduğu 3 şirketin hisse devirlerinden olan toplam 1.994,940(3 x 664.980)- USD alacağının 678.948 (3 x 226.326) USD’ olmak üzere ;… için 226.326- USD, … için 226.326- USD, … için 226.326- USD kalan bakiye alacakları için ayrı ayrı hisse devirleri gerçekleştirilen her 3 şirketin devredilen hisseleri üzerine müvekkillerinin kalan bakiye alacakları oranında (3 x 226.326 = 678.948 USD) den şimdilik 405.739-USD (2.227.492-TL) üzerinden ivedi olarak tedbir koyulmasını ve ilgili tedbirlerin şirket yönetim kurullarına ivedi olarak bildirilmesini, müvekkillerinin iş bu hisse devrinden kaynaklanan ve her bir müvekkili için 226.326 USD olmak üzere toplam 678.948 (3 x 226.326) USD’nin ıslah hakkıları ve fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 405.739-USD dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı vekilinin 17/09/2019 tarihli cevap dilekçesini özetle; huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, dosya kapsamında 6100 sayılı HMK’nın 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, dilekçenin ilk sayfasında vekilliğe ilişkin bir ibare olmamasına rağmen dava dilekçesinin Av. … tarafından imzalandığını, buna karşılık Av. …’e ait adresinin dilekçe içeriğinde belirtilmediği görüldüğünü, davacı tarafın dava konusu bakiye alacağa ilişkin iddiaları tamamıyla gerçek dışı olduğunu, müvekkili …’ın davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinin 6/1 No.lu ekinde yer alan belge, o dönem ….. İthalat Mümessillik A.Ş. bünyesinde genel müdür pozisyonunda çalışan …..’in talimatıyla hazırlandığını ve yine aynı şahsın talimatıyla şirketin mali işler müdürü …… tarafından imzalandığını, …..’in ne de ……’in hiçbir şekilde müvekkili …’ı temsilen işlem yapma hakkı ve yetkisi bulunmadığını, dava konusu hisse devir protokolü müvekkili … ile ….. İthalat Mümessillik A.Ş., …..Hizmetleri A.Ş. ve ….. Tic. A.Ş. unvanlı şirketlerin yaklaşık %90 hissesine sahip ortakları ile imzalandığını, protokol metninden de anlaşılacağı üzere işbu yaklaşık %90 hissenin toplam bedeli 15.959,373-USD olarak belirlendiğini, oysa protokolün imza tarihi olan 24/12/2015 tarihi itibariyle her üç şirketin toplam sermayesinin ¨ 12.950.000,00 olduğunu, buna rağmen söz konusu şirketlerin sahibi olduğu düşünülen gayrimenkuller nedeniyle söz konusu protokolde hisse devir bedelinin 15.959,373-USD olarak belirlendiğini, buna karşılık hisse devir protokolünün imzasından hemen sonra düzenlettirilen ekspertiz raporu neticesinde tamamı ….. İthalat Mümessillik A.Ş.’ye ait olduğu düşünülen ve hem şirket merkezi hem de araç satış bayii olarak kullanılan taşınmazın büyük kısmının kiralık olduğu ve şirkete ait olan kısmının da değerinin yalnızca ¨14.500.000,00 olduğunu, bunun yanında yine söz konusu şirketlere ait olduğu düşünülen diğer taşınmazların da kiralık olduğunu, şirketlerin ekspertiz raporu düzenlenen taşınmaz dışında başka taşınmazı bulunmadığını; dolayısıyla devralınan şirket hisselerinin gerçek değerinin düşünülenin çok altında olduğu anlaşıldığını, bunun üzerine müvekkili … tüm iyi niyetiyle eski ortaklar ile iletişim kurarak durumu izah ettiğini ve hisse devir bedellerinin azaltılmasını talep ettiğini, bu taleplerinin davacı ….. tarafından makul görülerek hisse devir bedelinin “1.315.992,00-USD + ….. İli, …. İlçesi, …. Mah. …. Pafta …. Ada, …. Parsel sayılı taşınmazın devri” olarak belirlenmesi konusunda mutabık kalındığını ve bu yeni anlaşmaya göre yapılması gereken tüm ödemeler ile birlikte tapu devri de taraflar arasında belirlenen sürelerde yapıldığını, söz konusu gayrimenkulün devir tarihi itibariyle değerinin ¨1.500.000,00 olduğu tespit edildiğini, belirtilen şekilde ödemenin bu kısmı ayni olarak belirlendiğini, taşınmaz değerine bakılmaksızın tapu devrinin yapılması halinde başkaca bir borç kalmayacağını kararlaştırdıklarını, dolayısıyla müvekkili …’ın davacılara hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkili … aleyhine ikame edilen işbu haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava alacak ilişkindir.
Somut olayda,davacı vekili dilekçesi ile,hisse devrinden kaynaklanan alacağın tahsilinitalep etmiş ise de;;HMK’nun 6’ncı maddesi uyarınca yetkili mahkemenin genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu,davalının adresinin Gölcük İlçesi olduğu,mahkememiz yargı alanı içinde bulunmadığı,davalının süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu,taraflar tacir sayılsa dahi imzalanan sözleşmede davalıların imzalarının bulunmadığı,yetki sözleşmesinin davaılar yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı anlaşıldığından mahkememizin yetkisizliğine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların açtığı davada; yetkili ve görevli mahkemenin Gölcük Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi olması nedeni ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin REDDİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli Gölcük Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Gölcük Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
6-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 18/09/2019
Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip ….
☪e-imzalıdır.☪
“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”