Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/587 E. 2022/756 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/587 Esas
KARAR NO : 2022/756

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2019
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
K.YAZIM TARİHİ : 23/08/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya ait …. Ada … Parsel 637 konutluk projedeki dairelerin
laminant satışını ve işçiliğini yaptığını, yapılan iş neticesinde cari hesaptan kaynaklı olarak
31.259,22 TL alacaklı olduğunu, sözleşme gereği faturalardan %5 teminat kesintisi
yapıldığını, teminat hesabından 43.581,52 TL alacaklı olduklarını, toplam alacağın 74.840,74
TL olduğunu, müvekkili tarafından işlerin eksiksiz olarak teslim edildiğini, ancak teminat
kesintilerinin ödenmediğini, alacağın tahsili için icra takibinin
başlatıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu,
neticede davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı
olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet
ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacının, müvekkili uhdesinde kalan “İstanbul İli … İlçesi ….
… Ada … Parsellerde Yer Alan … ” kapsamında laminant parke, pvc doğrama gibi bazı işlerin yapımı
konusunda sözleşme akdedildiğini, davacı tarafından, sözleşme ile kararlaştırılan süre
içerisinde üstlenilen işlerin yerine getirilmediğini, müvekkili tarafından davacı tarafa geçici
ve kesin kabul tutanaklarında dahi tespit edilen eksik işlerin tamamlatılması hususu
defaatle ihtar çekildiğini, davacının müvekkili şirketlerce oluşturulan ortaklık aleyhine icra takibine geçtiğini, iş
ortaklığı adi ortaklık statüsünde olduğu için taraf ehliyeti bulunmadığını, bu nedenle
huzurdaki davanın esasa girilmeden usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının müvekkili ile akdettiği sözleşmeye, geçici kabul tutanağına ve kesin kabul
tutanağına aykırı şekilde işi gerektiği gibi yürütmediğini, imalatların ayıplı ve eksik
yapıldığını, proje tamamlandıktan sonra dairelere yerleşecek hak sahiplerine dairelerin
teslimatı sırasında tespit edilen eksik ve ayıplı işlerin davacıya bildirildiğini, müvekkili
tarafından keşide edilen ihtarnamelerde belirtilen eksik ve ayıplı işlerin tamamında davacı
tarafın kusurlu ve sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından eksik işlerin ivedilikle tamamlanması gerektiği yönünde, Bakırköy …
Noterliği’nden keşide edilen 17 Haziran 2018 tarihli ve … yevmiye numaralı
ihtarnamede, eksik işlerin tamamının detaylı bir şekilde, daire numaraları da belirtilerek
ifade edildiğini, bu eksik ve ayıplı imalatların giderilmesinin talep edildiğini, davacı
tarafından bu ihtarname üzerine dahi hiçbir çalışma yapılmadığını, müvekkili tarafından
eksik ve ayıplı işlerin üçüncü kişi olan … San. Ve Tic. Ltd.
Şti.’ye yaptırıldığını, işlerin bedelinin 59.000 TL olduğunu, sözleşmedeki hükümler gereği
taşeronun teminatlarının da gelir kaydedildiğini, davacının üstlendiği işi gereği gibi
yapmaması nedeniyle müvekkili uhdesinde kalan işin hem geçici kabulünde hem de kesin
kabulünde eksikliklerin ortaya çıktığını, tutanakların …’den celbedilmesini talep ettiklerini, takibin iptaline, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet
tazminatına hükmedilmesine, müvekkillerince oluşturulan ortaklığın taraf ehliyeti
bulunmadığından öncelikle usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine, yargılama
gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep
etmiştir.

DEİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan 07/09/2021 tarihinde hesaplama uzmanı bilirkişi …. ve SMMM bilirkişisi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Davacının dava dışı iş ortaklığından ve dolayısıyla bu ortaklığın ortakları durumunda olan
davalı şirketlerden, ıslah dilekçesindeki talebi gibi, dava tarihi itibariyle, toplam 45.040,74
TL alacağı bulunduğu bu alacağın talep gibi, dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili
gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosyaya sunulan 05/05/2022 tarihli hesaplama uzmanı bilirkişi …, SMMM bilirkişisi … ve inşaat mühendisi … tarafından düzenlenen bilirkişi ek raporda; ek rapor kapsamında sayın mahkemenizce yanlar arasındaki ihtilaflı çekle ilgili olarak
…bank’a yazılan müzekkereye verilen 10.11.2021 tarihli cevabi yazıda çekin 16.01.2017
tarihinde davacı … Yapı tarafından, 02.05.2017 tarihinde ve 09.05.2017 tarihinde
.. ve 16.07.2021 tarihinde … tarafından ibraz edildiği, ancak işlem
yapılmadan iade edildiği, bilgisi karşısında, söz konusu çekin ödenmemiş olduğunun
anlaşıldığı,
dolayısıyla davacının davalıdan, 74.840,74 TL alacağı bulunduğu bu alacağın ıslah
dilekçesindeki davacı talebi gibi dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte
tahsili gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalılara ait projedeki dairelerin
laminant satış ve işçiliğini yaptığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafından alacağın tahsili için öncelikli olarak adi ortaklık aleyhine icra takibi açılmış olup adi ortaklık tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine huzurda görülen itirazın iptali davası açılmıştır. Yapılan yargılama sırasında davacı vekili tarafından 16/10/2019 tarihli dilekçe ile huzurda görülen itirazın iptali davası, alacak davası olarak ıslah edilmiş olup husumet ise adi ortaklığın ortaklarına yöneltilmiştir. Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda; davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan toplam 74.840,74 TL alacaklı olduğu; davalı adi ortaklık ticari defterlerine göre ise davalının davacıya 2.744,46 TL borçlu olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce davalının ayıp iddiasının incelenmesi için dava konusu işin yapıldığı inşaatta inşaat mühendisi aracılığıyla keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup yapılan keşifte projenin tamamlandığı ve sitenin komple oturumda olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafından dava konusu işin ayıplı ve eksik yapıldığı; ayıbın giderilmesi için 59.000,00 TL harcandığı iddia edilerek buna ilişkin fatura sunulmuş ise de davacının davalıya parke ve süpürgelik işi yaptığı; 59.000,00 TL bedelli fatura muhteviyatının ise “PVC doğrama tamir ve ayarlarının yapılıp kırık cam ve doğramaların değişimi” olduğu görüldüğünden ayıp ve eksik iş iddiası ispatlanamadığından davalının bu yöndeki savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir. Davacı vekili tarafından mahkememizin 05/07/2022 tarihli celsesinde 29.800,00 TL tutarındaki alacak talebinden vazgeçildiği beyan edilmiş olup davalı vekili tarafından da davacının davasını geri almasına muvafakat edildiği belirtilmiştir. Davacının davasını geri aldığı tutar olan 29.800,00 TL bakımından HMK’nın 123. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup davacı vekili tarafından söz konusu alacağa karşılık olarak huzurda görülen dava açılmadan önce mal iadesinin alındığının beyan edilmesi karşısında davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmiştir. Tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen dosyada mübrez bilirkişi kök ve ek raporları doğrultusunda açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile 45.040,74 TL’nin dava tarihi olan 06/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2- Davacı tarafından vazgeçilen tutar olan 29.800,00 TL bakımından davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 3.076,73 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 903,90 TL nispi harçtan mahsubu ile eksik alınan 2.172,83 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan ( 2.000,00 TL bilirkişi ücreti + 152,90 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 2.152,90 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan (%60,18 kabul oranı) 1.295,62 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf olunan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan (%39,82 red oranı) 398,20 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan 6,40 TL vekalet harcı, 44,40 TL başvurma harcı ve 903,90 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.655,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin 525,60 TL’sinin davacıdan; 794,40 TL’sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2022

Katip … Hakim …
☪e-imzalıdır.☪ ☪e-imzalıdır.☪