Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/581 E. 2020/129 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/581
KARAR NO : 2020/129

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2019
KARAR TARİHİ : 13/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 02/08/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müflis şirketin İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasından 10/02/2017 günü saat 15:12’den itibaren iflasına karar verildiğini, iflas kararı kesinleştiğini, iflas işlemleri İstanbul Anadolu … İcra ve İflas Müdürlüğü’nün …. İflas dosyası ile devam ettiğini, müflis şirket hakkında tasfiye basit tasfiye olarak yapıldığını, davalı şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile cari hesaba dayalı ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı şirket tarafından icra dosyasına itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinin tebliğ edilmediğini, borçlu şirketin itirazından 20/02/2019 tarihinde haberdar olunduğunu, arabulucuya başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığı için anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, 15/04/2019 tarihli arabuluculuk son oturum tutanağı aslını sunduklarını, iflas masası tarafından müflis şirket ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemelerinde davalı şirketin 133.488.00 USD borçlu olduğu tespit edildiğini, iflas masası tarafından davalı şirkete borcun ödenmesi için 26/02/2019 tarihli muhtıra gönderildiğini, iş bu muhtıraya rağmen davalı-borçlu şirket tarafından borç ödenmediğini, davalı-borçlu firma cari hesaptan kaynaklanan alacağı bugüne kadar tüm ihtarlara ve icra takibine karşın borcunu iflas masasına ödemediğini, davalı-borçlu şirketin itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlu şirket cari hesaptan, fatura alacağından kaynaklanan borcunu müflis şirkete ödemediğini, davalı borçlu şirketin itirazının iptali ile takibin devamını talep ettiğini, bu nedenlerle borçlunun borca itirazının iptali ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasının takibinin devamını, borçlunun icra takibine haksız ve kötü niyetli itiraz etmiş olması sebebiyle %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı vekilinin 10/09/2019 tarihli cevap dilekçesini özetle; Müflis … Turz. Hizm. A.Ş.’nin iflasına karar verildiğini, müvekkili şirket aleyhine cari hesaba dayalı ilamsız icra takibi yapıldığını, tarafımızca icra takibine itiraz edildiğini, iflas masası tarafından müflis şirket ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemelerinde müvekkili şirketin 133.488,00 USD borçlu olduğunun tespit edildiğini, cari hesaptan kaynaklanan alacağın bugüne kadar tüm ihtarlara rağmen ve icra takibine rağmen ödenmediğini, davaya konu icra takip dosyasına vaki itirazlarının iptaline karar verilmesini ile müvekkilinin asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatını ödemesine hükmedilmesini talep ettiklerini, davacının beyan ve talepleri hukuka aykırı olup davanın reddine karar verilmesini, müflis …. Hotel Turizm Hizmetleri Anonim Şirketi, müvekkili şirkete ait …. Sistemine üyelik ve işleyiş koşullarını tanzim eden … sayılı 25/02/2013 tarihli Barter Sözleşmesini imzalayarak müvekkili şirket ile ticari ilişkiye başladığını, ….. sistemi; sadece üye firmaların alışveriş yapabildikleri bir pazarda, üye firmaların; satın aldığı mal veya hizmetin bedelini yine sisteme üye diğer firmalara mal veya hizmet satarak ödediğini, aynı şekilde üye firmalara sattığı mal veya hizmetin bedelini yine üye firmalardan mal veya hizmet satın alarak tahsil ettiği bir sistem olduğunu, müvekkili şirketin, barter şirketi olmakla, üye firmaların … Firmaları ile çalışmalarını organize eden aracı kuruluş olduğunu, …. sisteminde nakit para kullanılmadığını, bunun yerine barter çeki kullanıldığını, … çeki, üyeler arasında gerçekleşen alım-satım işlemlerinde bir ödeme ve tahsilat aracı olarak kullanılan, üzerinde yapılan işlemin Amerikan Doları cinsinden tutarının yazılı olduğunu, mal veya hizmeti alan tarafından imzalanıp kaşelenen …. sisteminin kıymetli evrakı olduğunu, kısaca … sistemine müflis şirketin üye olmasıyla birlikte, taraflar arasındaki ticari ilişki başladığını ,müvekkili şirket ile müflis şirket arasındaki ticari ilişkinin temelinde barter sistemi olduğundan taraflar arasında alacak borç ilişkisi barter alacağı olarak gerçekleştiğini , müvekkili müflis şirkete nakdi olarak borçlanmadığını, davacının her ne kadar müflis şirketin ticari defterlerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde müvekkili şirketten alacaklı göründüklerini iddia etmiş olsa da müvekkili şirketin ticari defterlerinde davacı şirkete borç kaydı görünmediğini, müvekkili davacı şirkete borcu olmadığını, müflis şirketin iflasına karar verilmeden evvel, şirket yetkilisi tarafından müvekkili şirket ibra edildiğini, bahse konu ibraname safahatte sunulacağını, bu husus müvekkilinin ticari defterlerinde inceleme yapıldığında ortaya çıkacağını, müvekkili şirket ile davacı arasında barter sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında nakit para akışı olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki barter çekleri üzerinden olduğunu, bu sebeple davacının nakit para talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine haksız ve kötüniyetli icra takibi başlatan davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini , yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava,davacının, bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
HMK’nın 84 ncü maddesinde teminat gösterilecek hâller sayılmış olup anılan maddenin (b) bendi hükmü ise “Davacının daha önceden iflasına karar verilmiş, hakkında konkordato veya uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırma işlemlerinin başlatılmış bulunması; borç ödemeden aciz belgesinin varlığı gibi sebeplerle, ödeme güçlüğü içinde bulunduğunun belgelenmesi” şeklinde olup iflâsına karar verilmiş bir tacirin dava açması hâlinde davalı tarafın muhtemel yargılama giderlerini karşılamak üzere müflis tacirin teminat göstermesi gerektiği belirtilmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili, cari hesap alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine vâki itirazın iptali istemiyle huzurdaki davayı açmış ise de;davacı tacirin daha önceden iflâsına karar verilmiş olduğu bu nedenle HMK’nın 84 ncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca davalının muhtemel yargılama giderlerini karşılamak üzere teminat göstermesi gerekli olup davacı vekilinin verilen kesin süre içerisinde Mahkemece belirlenen teminatı mahkeme veznesine depo etmediği anlaşıldığından teminat gösterilmesine ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 84/1,114/1(ğ) ve 115/2. Maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davacı vekili tarafından mahkememizce HMK’nun 84/1 maddesi uyarınca belirlenen teminatın yatırılmadığı anlaşıldığından davanın teminat gösterilmesine ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 84/1.,114/1(ğ) ve 115/2. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken ¨ 54,40 peşin harcın davacı tarafından yatırılan ¨10.363,52 ‘den mahsubu ile fazla yatırılan ¨10.309,12 harcın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨3.400,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨222,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile ,davalı vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 13/02/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip ….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”