Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/566 E. 2021/11 K. 07.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/566
KARAR NO : 2021/11

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2019
KARAR TARİHİ : 07/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitaben yazmış olduğu 29/07/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı kredi borçlusu/lehtarı …. Ayakkabıcılık İth. İhr. San. Ve Tic. A.ş. arasında Kredi Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmeyi davalı/kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduklarını, işbu sözleşme kapsamında taksitli, kredili mevduat hesabı ve rotatif kredi ile teminat mektubu kredisi kullandırıldığını, verilen kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle, Genel Kredi Sözleşmesinin verdiği yetkiye istinaden Gebze…. Noterliğinin 28.12.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, ihtarla verilen süre içinde 3.001.767,04 TL borcun ödenmemesi ve 28.358,15 teminat mektubu bedelinin depo edilmemesi üzerine, bu kez Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaları ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine geçildiğini, davalıların yetkiye, asıl borca ve takibin tüm ferilerine itirazları üzerine takibin durduğunu , talep edilen tem. Faizi GKS 11/b m. Uygun olduğunu, müvekkili bankanın ticari defter ve kayıtlarının HMK 193 m. uyarınca delil teşkil ettiğini, takip tarihi ile dava tarihi aralığında 296.090,00 TL kısmi tahsilat yapıldığını , bu tahsilat TKK’nun 100 m. Uyarınca borca mahsup edildiğini, teminat mektubu bedelinin 28.358,15 TL tazmin edildiğini, müvekkili bankanın 2.205.835,04 TL nakdi alacak üzerinden itirazın iptalini, takibin devamını ve %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekilinin 23/08/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu takip yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığını, müvekkilinin yerleşim yerinin “… Mah. …. Cad. No:… … …” olup söz konusu hüküm uyarınca huzurunuzdaki takipte yetkili icra daireleri Gaziosmanpaşa Adliyesi bünyesinde bulunan icra daireleri olduğunu, bu nedenle davacı tarafın takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığına yönelik iddialarının kabul edilmediğini, davacı tarafın iddia ettiğinin aksine böyle bir borç bulunmadığını, dolayısıyla davacı tarafın bu yöndeki iddialarına itiraz ettiklerini, mahkemeden bu yönde dava dışı şirket ile davacı tarafa ait defterlerin incelenmesini talep ettiklerini, dava konusu kefaletler geçersiz olduğunu, ilgili kredi sözleşmesinde kefil olarak görünen müvekkillerin kefaletine ilişkin olarak kefalet türü, tarihi ve miktarından hiçbiri kendi el yazıları ile yazılmadığını, başka birinin eli ürünü olduğunu, bu halde kefaletin yazılı şekil şartları gerçekleşmemiş olup müvekkillerin kefaletleri bu yönden geçersiz olduğunu, bu noktada sözleşmede yer alan el yazılarına itiraz eder Mahkemece gerekli incelemenin yapılmasını talep ettiklerini, bunun dışında bir kişinin kefil olabilmesi için başka özel şart olarak eşin rızası arandığını, kefalet tarihi itibariyle müvekkillerin eşlerinin bu konuda rızası alınmadığını, bu bakımdan da geçersiz bir kefalet söz konusu olduğunu, ayrıca dava konusu sözleşmede müvekkillerin sorumlu olduğu azami miktar belirtilmediğini, salt bu neden dahi kefaletlerin geçersizliğine karar verilmesi için yeterli olduğunu, dava konusu kredi sözleşmesi ipotek ile güvence altına alınmış iken davalı tarafça öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluna başvurulması gerektiğini, ancak somut olayda davacı tarafça bu şart gerçekleştirilmediğini, dava dışı şirket konkordato sürecinde olup dava konusu borç işbu süreçten önce doğmuş olduğundan yapılandırmaya tabi hale geldiğini, bu nedenle mahkemeden İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından … Esas sayılı dosyadan verilen 15.10.2018 tarihli karar ile borçlu şirket hakkında İİK 287. Uyarınca 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verildiğini, 10.01.2019 tarihli ara karar ile de geçici mühletin 10.01.2019 tarihinden itibaren 2 ay uzatılmasına karar verildiğini, 06.03.2019 tarihli ara karar ile de bu tarihten itibaren 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiğini, iş bu karar ile; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanuna göre yapılan takipler de dahil olacak şekilde davacı şirketler aleyhine hiçbir takip yapılmamasına, evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına, İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına, İİK 295.maddesi uyarınca 3 aylık geçici mühlet sırasında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ve yapılacak takipler yönünden muhafaza tedbiri ve rehinli malın satışının önlenmesine karar verildiğini, bu nedenle mahkemeden İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ettiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalılar aleyhine girişilen icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine konu borcun ödenmesi amacıyla ilamsız icra takibine geçtiği, borçlulara ödeme emrinin tebliği üzerine borçlular vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği,İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği,bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği,davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi …. tarafından mahkememize sunulan 01/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu/kredi lehtarı … Ayakkabıcılık İth. İhr. San. ve Tic. A.ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmeyi davalı/kefillerinde mütesesil kefil sıfatıyla imzalamış olduklarını, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiğini,
Davalı Kefilin/lerin Sorumluğu: Davalı/Kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limiti tutarının 10.900.000,00 TL olduğunu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl borç toplamının 3.018.688,82 TL olduğunu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun (ana para borcunun), kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin hem kendi ve hem de dava dışı kredi lehtarı şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceğini, takip tarihi ile dava tarihi aralığında yapılan kısmi tahsilat tutarı nazara alınarak, hem takip ve hem de dava tarihi itibariyle yapılan hesaplama sonuçları aşağıda (A) ve (B) bentleri altında arz edildiğini,
A-)Davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacakları:
a)Nakdi Kredi Yönünden
1) Ticari Nitelikli Krediler Bakımından

Talep Edilen
Hesaplanan
Talep Edilmesi Gereken
Asıl alacak
2.221.267,04 TL
2.221.267,04 TL
2.221.267,04 TL
İşlemiş Faiz
246.466,48 TL
211.100,73 TL
211.100,73 TL
Masraf
5.803,33 TL
(delili yok) 0,00
(delili yok) 0,00
TOPLAM ALACAK
2.473.536,85 TL
2.432.367,77 TL
2.432.367,77 TL

Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 41.169.08 TL (2.473.536,85 -2.432.367,77=) reddi durumunda. takip tarihinden itibaren 2.221.267,04 TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %46,08 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceğini,
2) Kredili mevduat hesabı (Esnek hesap) bakımından

Alacak Kalemleri
Talep Edilen
Hesaplanan
Talep Edilmesi Gereken
Asıl alacak
169.905,39 TL
169.905,39
169.905,39 TL
İşlemiş Faiz
15.333,37 TL
17.819,08 TL
15.333,37 TL
TOPLAM ALACAK
185.238,76 TL
187.724,47 TL
185.238,76 TL
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, alacağın az bile talep edilmiş olduğu nazara alınarak takip tarihinden itibaren 169.905,39 TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %33 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceğini,
Bilindiği üzere itirazın iptali davalarında takip talebi ile sıkı sıkıya bağlılık kuralı bulunduğu bilindiğini, davacı banka bir üstte belirtilen kredili mevduat hesabı kredisini icra takibine konu etmeden doğrudan itirazın iptali davasına konu ettiğini, bu hususun takdiri mahkemeye ait olduğunu,
b)Teminat mektubu Bedelinin Depo Edilmesi Yönünden:
Takip talebinde Depo edilmesi istenilen teminat mektubu bedeli 28.358,15 TL, 24.01.2019 tarihinde tazmin edildiğini, yani anılan teminat mektubu bedeli takip tarihinden önce tazmin edilip, yukarıda takip tarihi itibariyle yapılan hesaplamada alacağa dahil edildiğini, dolayısıyla depo edilebilecek bir teminat mektubu bedeli kalmadığını,
3.B-)Davacı bankanın dava tarihi itibariyle alacakları
1)Ticari Nitelikli kredi yönünden
Asıl alacak (anapara): 2.273.414,77 TL
İşlemiş faiz : 132.704,00 TL
toplam alacak…: 2.406.118,77 TL olduğunu,
Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, dava tarihinden itibaren 2.273.414,77 TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %46,08 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceğini,
davacı ise davasında 2.020.596,28 TL asıl alacak talep ettiğini,
Kredili mevduat hesabı (Esnek hesap) bakımından
Kredili mevduat hesabına dava tarihinden sonra herhangi bir ödeme yapılmamış olduğu için, haliyle bu kredi alacağından dolayı dava tarihi itibariyle herhangi bir hesaplama yapılamadığını,
Yukarıda 3.A/a-2 bendi altındaki husus mahkemenin takdirlerinde olduğunu,
dava tarihinden (29.07.2019) sonra olmak üzere toplam ¨ 309.482,75 kısmi tahsilat sağlandığını, işbu tahsilatın dosyanın kesin infazı sırasında nazara alınması gerektiğini bildirmiştir.
Kefalet akdi, asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşmedir.Davalı/kefillerin Genel Kredi sözleşmesinde, müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır.
Bilindiği üzere, kefaletin şartları TBK’nın 583 ncü maddesinde düzenlenmiştir.
Bir Kefaletin Geçerli Olabilmesi İçin,
1) Yazılı şekilde yapılması,
2) Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi,
3) Kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması,
4) Kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması icap eder, denildiği, 5)Kefalet tarihi, kefalet türü ve kefalet miktarının kendi el yazıları ile yazılması vesaire gibi hususlar,
TBK’nun 584 m. eklenen ilave bir fıkra ile; ” Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri He ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.”; hükmü getirilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin 13/05/2011,31/05/2013 ve 30/04/2018 tarihli olduğu,davalı/kefillerin şirket ortağı ve/veya yöneticisi olduğu anlaşıldığından,31/05/2013 ve 30/04/2018 tarihli sözleşmeler yönünden eş muvafakati belgesine gerek bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere, kefillerin sorumlu olacakları kefalet limitlerinin sözleşmede açıkça gösterilmiş olduğu ve TBK.’nun 582. ve 583 ncü maddelerinde öngörülen “ Muayyen bir limit şartı “ ile yasadan doğan “diğer şekli şartların “ teşekkül etmiş olduğu anlaşılmaktadır.
TBK’nun 589 ve 590. Maddesi hükmü”Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur” şeklinde olup kefilin temerrüdü, kredi hesabını kat eden bankanın, müteselsil kefile TBK’nun 117 nci maddesi hükmünce temerrüt ihtarında bulunması ile gerçekleşir.Görülebileceği üzere kefilin temerrüdü, cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği ile doğabileceği hem yasa ve hem de emsal Yargıtay Kararları ile sabittir.
Bu durumda davalı/kefillerin, sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve fer’ilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacaklardır.
Dava dışı kredi lehtarı … Ayakkabıcılık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine rotatif kredi,taksitli kredi,kredili mevduat hesabı(esnek kredi kullandırılmış,ayrıca teminat mektubu verilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin 11 .m. (xiii) hükmü uyarınca, Gebze …. Noterliğinin 28.12.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kredi cari hesabın kesildiği ve kat edildiği, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 24 saat içinde aşağıda ayrıntısı belirtilen ¨3.001.767,04 NAKDİ KREDİ borcunun ödenmesi, teminat mektubu bedeli ¨28.358,15 DEPO edilmesi, aksi halde yasal yollara müracaat edileceğinin ihbar ve ihtar edildiği,kefillere de ihtarnamenin tebliği edildiği anlaşılmıştır.
Sözleşmenin 13.2. maddesi. “ … müşteri, kefiller ve banka arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda, bankanın defter, kayıtlarının HMK 193. mad. gereği münhasır delil olacağını ve bunlara karşı her türlü itiraz hakkından peşinen feragat edildiğini kabul ve beyan ederler. denildiği,
O halde, gerek sözleşme ile gerekse de yerleşik Yargıtay Kararlarına göre, davacı bankanın defter ve kayıtları esas alınarak hesap ve değerlendirme yapılması gerekmektedir
Bankalarda Kredi Faiz Oranlarının Tespiti: Bilindiği üzere, 01.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 30.6.1987 tarih ve 87/11921 sayılı Kararname ve bu Kararname’ye ilişkin 19.02.1991 tarih ve 20791 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 91/1 no.lu TCMB. Tebliğinin 2. ve 4. maddelerinde bankaların mevduat ve kredilere uygulayacakları azami faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit etmeleri, bu şekilde tespit edilen mevduat ve kredi faiz oranlarını ve bunların yürürlük tarihlerini banka şubelerinde ilan etmeleri, ayrıca bu faiz oranlarını TCMB. na bildirmeleri esası getirilmiştir.
Bu yeni düzenlemeye göre, belirli istisnalar haricinde (Kredi kartı faizleri, reeskont kredisi faizleri gibi), kredi işlemlerinde alınacak faiz oranlan vade ve türlerine göre bankalarca serbestçe tespit edilmektedir.
Akdi Faiz: Sözleşmenin 5.1 maddesi: “…. Müşteri ile mutabakata varılmamış ise faiz oranı bankanın fiili kullandırım/işlem tarihinde aynı tür krediler ve hesaplar için cari olan en yüksek oranları geçmemek kaydıyla bankaca belirlenecektir. denilmiştir.
Temerrüt Faizi: Sözleşmenin 11 maddesi: “ ….müşteri temerrüdün doğduğu tarihten itibaren fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler içinse, temerrüt tarihinde aynı tür krediler ve hesaplar için cari olan en yüksek oranlan geçmemek kaydıyla, bankaca belirlenmiş olan cari faiz oranının yıllık %50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizi ödeyecektir.”-, denilmiştir.
O halde davacı bankanın yukarıda belirtilen esaslar dahilinde akdi ve temerrüt faiz oranlarını belirleyebileceği ve bunu uygulayabileceği anlaşılmaktadır. 
Ticari Nitelikli Rotatif krediler ile Taksitli Kredi Temerrüt Faizi Yönünden ise,Davacı bankadan temin edilen ekstrelere ve bilgisayar kayıtlarına göre rotatif kredilere bilirkişinin yerinde incelemesi ile tespit edilen FİİLEN uygulanan en yüksek akdi faiz oranı %33’dür.. Bu durumda fiilen uygulanan en yüksek akdi faiz oranı %33 nazara alınarak aşağıda temerrüt faizi belirlenmiştir.
Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre,takip tarihi itibariyle davacı bankanın ¨2.221.267,04 asıl alacak,¨211.100,73 işlemiş faiz olmak üzere toplam ¨2.432.367,77 alacağı bulunduğu tespit edilmiştir
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Davacı banka ile dava dışı arasında ser Ayakkabıcılık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı,dava dışı ser Ayakkabıcılık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kredi lehtarı asıl borçlu,davalıların ise kefil sıfatıyla sözleşmede imzalarının bulunduğu,sözleşme limitlerinin toplamının ¨10.900.000,00 olduğu,dava dışı şirketin kredi lehtarı olarak genel kredi sözleşmeleri uyarınca kredi kullandığı ve banka tarafından bu şirkete teminat mektubu verildiği,,borcun vadesinde ödenmemesi üzerine dava dışı şirketin hesabı kat edilerek bu şirket ile davalı kefillere ihtarname vasıtasıyla gönderildiği,ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davacı bankanın,genel kredi sözleşmesini dayanak göstererek, davalı kefiller aleyhine icra takibine geçtiği,davalılar vekili tarafından yapılan itiraz üzerine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı,davacı banka kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre davacı banka alacağının ¨2.221.267,04 asıl alacak,¨211.100,73 işlemiş faiz olmak üzere toplam ¨2.432.367,77 olduğu,dava dışı şirket tarafından bu borçtan ¨296.060,00’lik kısmının icra takibinden sonra davadan önce ödendiği,Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre icra takibinden sonra davadan önce ödenen miktarın asıl alacaktan düşülmesi gerektiği,buna göre davacı bankanın asıl borç olarak belirttiği ¨2.051.361,65’den bu miktarın düşülmesi ile asıl borcun ¨1.755.301,65 talep ile bağlı kalınarak bu miktar olduğu,işlemiş faiz miktarının ise ¨211.100,73 olduğu,davacı bankanın fazlaya ilişkin talebinin yerinde olmayıp reddi gerektiği,davacı bankanın kredili mevduat hesabını(esnek hesap) icra takibine konu etmediği,itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olması nedeniyle bu talebin reddi gerektiği,takipten sonra gayrinakdi alacağın teminat mektubunun tazmin edilmesi nedeniyle nakdi alacağa dönüştüğü,bu miktara yönelik itirazından iptalinin gerektiği, anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalıların icra takibine vaki itiraznın kısmen iptali ile takibin iptal edilen kısım üzerinden devamına,davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,davadan sonra yapılan ödemelerin ise infaz sırasında icra müdürlüğünce nazara alınmasına,dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen nakdi alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği,davacının,icra takibine girişmekte kötüniyetli olduğu davalı tarafından ispat edilemediğinden davalılar vekilinin kötüniyet tazminat talebinin reddine, karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile davalıların Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazlarının 1.755.301,65.-TL asıl alacak (ticari kredi) 211.100,73.-TL işlemiş faiz, olmak üzere toplam 1.966.402,38.-TL yönünden İPTALİ ile ticari krediye ilişkin asıl alaacağıa davacının talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren %33,00 oranında temerrüt faizi ve %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Takipten sonra tazmin edilen teminat mektubu nedeniyle gayrinakdi alacak, nakdi alacağa dönüşmekle, 28.358,15.-TL tazmin bedelinin,tazmin tarihi olan 24/01/2019 itibaren %33,00 oranında temerrüt faizi ve %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına,
3-Toplam alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen 393.280,476 icra inkâr tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının ticari kredi ile ilgili fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
5-İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olup davacı vekilinin kredili mevduat hesabını (esnek hesap) takip talebine konu etmediğindenn buna ilişkin talebin REDDİNE,
6-Davalılar tarafından dava tarihinden sonra, 01/08/2019 tarihinde 104.000,00 TL , 24/09/2019 tarihinde 2.030,00 TL, 25/09/2019 tarihinde 3.452,75 TL, 01/10/2019 tarihinde 100.000,00 TL ve 01/11/2019 tarihinde 100.000,00 olmak üzere toplam 309.482,75 TL ödemenin infaz sırasında icra müdürlüğünce nazara ALINMASINA,
5-Alınması gerekli 136.262,09 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 25.160,67TL harcın mahsubu ile bakiye 111.101,42 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından ödenen 44,40 TL Başvurma Harcı, 25.160,67 TL Peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,

7-Davacı tarafından yapılan 22 tebligat + posta ücreti 376,30 TL ,bir bilirkişi inceleme ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.376,30 TL yargılama giderinin davalılarının arabuluculuk görüşmelerine mazeretsiz olarak katılmadıkları anlaşıldığından 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 11 nci fıkrası uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ¨330,00 x 2 saat= ¨660,00 arabulucuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
9-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 99.730,69 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
10-Davalılarının arabuluculuk görüşmelerine mazeretsiz olarak katılmadıkları anlaşıldığından 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 11 nci fıkrası uyarınca davalılar lehine vekâlet ücreti verilmesine YER OLMADIĞINA,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 986,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalılar vekilinin yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 07/01/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

HMK’NIN 304’NCÜ MADDESİ UYARINCA TASHİH ŞERHİ
“Davanın, kısa kararın 1 no’lu bendinde, “…ticari krediye ilişkin asıl alaacağıa davacının talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren %33,00 oranında temerrüt faizi ….”ibaresinin yer aldığı,bu ibarenin,davacının icra takibinde talep ettiği faiz oranının %46,80 olmasına ve bilirkişi raporunda da bu faiz oranının uygulanması gerektiği bildirilmesine rağmen maddi hata sonucu yazıldığı ve bu durumun HMK’nın 304’ncü maddesinde belirtilen “…diğer benzeri açık hatalar” dan olduğu ve madde kapsamında kalıp Mahkemece re’sen düzeltilebileceği anlaşıldığından söz konusu ibarenin hüküm fıkrasının ilgili kısmının
“….davacının talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren %46,80 oranında temerrüt faizi”” şeklinde düzeltilmesine dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.07/01/2021

Başkan …. Üye … Üye … Katip …
☪e-imzalıdır.☪ ☪e-imzalıdır.☪ ☪e-imzalıdır.☪ ☪e-imzalıdır.☪
“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.