Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/561 E. 2019/1120 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/561
KARAR NO : 2019/1120

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 25/07/2019
KARAR TARİHİ : 21/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 25/07/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalı nezdinde çalıştığı süre içerisinde ödenmeyen işçilik alacaklarının tahsili amacıyla Bakırköy … İş Mahkemesi’nin … Esas – …. Karar sayılı dosyası ile alacak davası açtığını ve mahkemece davalarının kısmen kabulüne karar verdiğini, işbu kararın davalı vekili tarafından temyiz edildiğini ve Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …. Esas -…. Karar sayılı kararı ile denetimden geçtiğini ve söz konusu mahkeme kararının onanarak dosyalarının kesinleştiğini, bunun üzerine söz konusu mahkeme kararının infazı ve hükmedilen alacakların tahsili amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını ve borçlu tarafa icra emri gönderildiğini, ödeme emrinin borçlu vekiline tebliğ edildiğini ve dosyalarının kesinleştiğini, müvekkilinin alacaklarının tahsili amacıyla icrai işlemler yaptığını, borçlunun taşınmazlarına haciz konulduğunu, 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının tahsili amacıyla İ.İ.K. 89/1 maddesi uyarınca ilgili yasal işlemler tatbik edildiğini ancak tahsil borç edilemediğini yine müvekkilinin alacakları gibi müvekkili ile birlikte davalarının kısmen kabulüne karar verilip alacaklarının tahsili için başvurulmuş olan müvekkilinin de alacaklarının ödenmediğini, bu nedenle davalarının kabulü ile … İnşaat Proje Taahhüt Turizm Ve Ticaret A.ş.’nin doğrudan doğruya iflasını, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı vekilinin 18/09/2019 havale tarihli dilekçesini özetle; müvekkilinin doğrudan davalıya borçlu olmadığını, davacı …, müvekkili şirketin Kristal Şehir projesinde faaliyet gösteren …. İnşaat Taahhüt Gıda Tekstil Sanayi Ticaret Ltd. Şti. ünvanlı taşeronu şirketin personeli olarak çalıştığını, işbu davaya konu olan Bakırköy … iş Mahkemesinin …. Esas nolu dosyası incelendiğinde görüleceğini, müvekkili şirketin, davacının personeli olduğu …. İnşaat Taahhüt Gıda Tekstil Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’ye hak edişlerini eksiksiz olarak ödemiş olmasına rağmen, … İnşaat Taahhüt Gıda Tekstil Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’nin davacıya, takip konusu haklarını ödemediğini, dolayısı ile Bakırköy….İş Mahkemesinin …. Esas ve ….. Karar no’lu kararıyla müvekkilinin zaten ödemiş olduğu bedeli tekrar ödemek zorunda bırakıldığını, bu nedenle müvekkili şirketin aslında davacının haklarını ödediğini, fakat aracı konumunda olan … İnşaat Taahhüt Gıda Tekstil Sanayi Ticaret Ltd. Şti. yapmış oldukları ve davacının haklarını hukuka aykırı biçimde ödemediğini, dolayısıyla müvekkilinin esasen davalıya doğrudan borçlu olmadığını , İİK 177. Madde uyarınca müvekkili şirketin iflasının istenemeyeceğini, davacının, dava dilekçesinde, İcra İflas Kanununun doğrudan doğruya iflas halleri başlıklı 177. Maddesini öne sürerek müvekkili şirketin iflasını istediğini, İcra İflas Kanununun 177. Maddesinin 4. Fıkrası davacının işbu davasının dayanığını oluşturduğunu, ancak, davacının bu maddeye dayanarak işbu davayı ikame etmesi hukuka aykırı olduğunu, zira davacı, ilama dayanan alacaklarının, icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödenmediğini bu nedenle de iflasa karar verilmesini talep etmiş olsa da, gerek İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. Esas nolu dosyasında açıkça görüldüğünü, gerekse dava dilekçesinde de yazılı olduğu üzere; davacı, müvekkili şirketin gayrimenkullerine zaten haciz koyduğunu, yani borcun tahsil imkanının mümkün olmaması yahut risk altında olması söz konusu olmadığını, ülkemizde son yıllarda yaşanan ekonomik krizler sebebiyle, inşaat sektörününde de büyük sıkıntılar yaşandığını, müvekkilinin şirketinin de yaşanan ekonomik sıkıntılardan etkilendiğini ve kısa süreli bir nakit sıkıntısı içine girdiğini, yani müvekkili şirketin aktifleri pasiflerinin çok üzerinde olup, borçlarını ödemekte acze düşmesi gibi bir durumun asla söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin iflasına karar verilmesi talebinin hiçbir anlamı olmadığını, davacının işbu davayı ikame etmesindeki esas gayesinin, müvekkili şirketin iflasına karar verilmesi olduğunu, davacı işbu davayla müvekkili şirketin derhal ödeme yapmaya zorlamaya çalıştığını, müvekkili şirketin geçici bir süre için nakit sıkıntısı içine girdiğini, davacının icra konusu alacağını en kısa süre içerisinde ödeyeceğini, sonuç olarak müvekkili aleyhine haksız ve yersiz olarak açılan davanın esastan reddini, dava harç ve masrafları ile avukatlık ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava, İİK’nın 177/4. madde hükümlerine dayalı alacaklının açtığı iflas istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 160 ncı maddesi hükmü “İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur.
(Değişik: 9/11/1988-3494/27 md.) Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.”şeklinde olup buna göre alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masrafları Mahkeme’nin ihtarı ile yatırmak zorundadır.Somut olayda davalı şirketin iflasını isteyen alacaklı vekiline bu masrafları ödemesi amacıyla ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen alacaklı tarafından Mahkeme’ce istenen masraflar yatırılmamış,davacı vekilince istenen ek süre talebi de verilen sürenin kesin olması sebebiyle reddedilmiştir.
İflas isteyen alacaklı İİK’nın 181. maddesi yollamasıyla 160. maddesi uyarınca, gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin olarak yatırmak zorunda olup, söz konusu husus özel olarak düzenlenmiş bir dava şartı olup iflas avansı depo edilmeden yargılamaya devam edilmesi mümkün değildir.(Yüksek Yargıtay 23 ncü Hukuk Dairesi’nin 14/04/2016 gün ve 2015/1364 esas,2016/2405 kararı sayılı ilamı)
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili her ne kadar davalı şirketin İİK’nın 177/4 ncü maddesi uyarınca davalının iflasına karar verilmesini talep etmiş ise de,davacı şirketin Mahkeme’ce yapılan ihtarata rağmen iflas avansını yatırmadığı anlaşıldığından davanın, iflas avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 144/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin kesin süre içerisinde iflas avansını yatırmadığı anlaşıldığından davanın iflas avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨2.725,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨222,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve … sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.21/11/2019

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”