Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/556 E. 2022/162 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/556 Esas
KARAR NO : 2022/162

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 14/02/2022
K. YAZIM TARİHİ : 28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili davacının Kazakistan’da faaliyet gösteren bir firma olduğunu ve davalı şirket ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, davalının davacı firmadan aldığı siparişleri Çin pazarında yaptırarak müvekkil firmaya teslim etmek sureli ile satışını gerçekleştirdiğini,taraflar arasındaki ticari faaliyet uyarınca bu edim- lerini birkaç sipariş için yerine getiren davalının 16/05 2014 tarihinde gönderilen 41.989.20 USD ödeme karşılığı her hangi bir ürün teslim etmediğini, ödemeyi de iade etmediğini, geçen süreç içerisinde yapılan yazışmalar ve görüşmelerden netice alınamadığını, davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasından icra takibine girişil- diğini, davalı firmanın kötüniyetli itirazı neticesinde takibin durduğunu , arabuluculuk başvurusunun da sonuçsuz kaldığını beyanla 41.989,20 USD (239.338,44 TL) bakiye alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacının Türkiye’de mukim olmayan yabancı bir şirket olduğunu, HMK ve MÖHUK gereğince teminat şartını yerine getirme- diğinden davanın usulden reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde idida olunanın aksine dava konusu ticari ilişkinin gerçekte ….. ile müvekkii arasında yazılı sözleşme olma- dan kurulduğunu, bu anlaşmaya göre 2014 yılı yaz ve kış sezonu olarak iki ayrı dönem ve ürün grubu için 210.747,60 USD’lik sipariş alındığını, bu siparişin 124.611.60 USD’lik kısmının yaz siparişine, 86.136,00 USD’ lik kısmının kış siparişine ilişkin olduğunu,normal şartlarda sipariş anında mal bedelinin tamamı çek olarak alınırken- davacı firma ile yapılan e-maillerden de anlaşılacağı üzere – davacının ısrarı üzerine % 30 cayma bedeli talep edil- diğini, davacının yaz siparişlerinin 38.479,20 USD’lik kısmının yapıldığını, satışa ilişkin üç adet faturanın sunulduğunu, yaz sezonundan kalan 86.132,40 USD’lik sipariş dahil olmak üzere toplam 172.268,40 USD’lik siparişin kaldığını, moda ürünü olan mal bedellerinin ödenmediğini ve siparişn iptal edildiğinin bildirildiğini, bu nedenle ihracatın gerçekleştirile- mediğini, davacının almaktar vazgeçtiği ürünler nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı zararın 54.801 USD olduğunu beyanla davanın usul ve esastan reddini,bir alacağa hükmedilmesi halinde müvekkili şirketin uğradığı zarara karşılık 54.801 USD tazminatın takas ve mahsubunu talep etmiştir.
Dava; ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık; davacının siparişleri için davalıya verdiği 41.989,20 USD’nin davacının siparişi iptal etmesi nedeniyle davalı tarafından davacıya iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Dosyaya sunulan 21/01/2021 tarihli bilirkişi SMMM bilirkişisi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı tarafın dava konusu döneme ait 2014-2019 hesap yılı defterlerinin Kazakistan Cumhuriyeti Almatı Noterince tastik edilmiş tercümesini incelemeye ibraz ettiği, davacı taraf 2014-2019 hesap yılı defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin Mahkemenin takdirinde olduğu, davalı tarafın dava konusu döneme ait 2014-2019 hesap yılı defterlerinin usulüne uygun, faturaları ile uyumlu tutulduğu, açılış ve kapanış noter onaylarının usulüne uygun yapıldığı, 2014-2019 yılı defter ve belgelerinin lehine delil vasfının bulunduğu, davacı tarafın incelenen defter ve belgelerine göre, Takip tarihi olan 20.04.2016 tarihi itibarı ve dava tarihi (24.07.2019) itibarı ile davalı taraftan alacaklı olup olmadığının tespit edilemediği, (ancak; davalı tarafa 16.05. 2014 tarihinde 41.989.20 USD gönderdiği yönünde taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı.) ancak; davacı tarafın siparişini vererek, ( davacı tarafın Bedeller üzerinden itirazının bulunmadığı)davalı tarafa ürettirdiği toplam: 276.573 USD malın ön ödemesini/ veya bedelini ödemediği, ödeme yaparak malı almadığının anlaşılmakta olduğu, taraflar arasındaki sözlü anlaşma ve sair e- mail yazışmalarından da anlaşılacağı üzere, dayacı tarafından yapılan 41.989.20 USD bedelin ise davalı tarafından ürettiği mallardan uğrayacağı zararın bir kısmının karşılanması için cayma bedeli olarak gelir kayıt ettiğinin düşünüldüğü, cayma bedeli hususunun bilirkişinin uzmanlık alanına girmediği, davalı tarafın incelenen defter ve belgelerine göre Takip tarihi olan 20.04.2016 tarihi itibarı ve dava tarihi (24.07.2019) itibarı ile davalı tarafa borçlu bulunmadığı, (76.05.2074 tarihli 41.989,20 USD’nin 3).12.2014 tarihi virman ile davacı tarafın malları almaması nedeni ile cayma bedeli olarak gelir kayıt ettiği), davalı tarafın Bs formlarınınrı süresinde vergi dairesine beyan edildiği, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili herhangi bir yazılı sözleşme veya davacı tarafından davalı tarafa gönderilmiş herhangi bir borç ihbarnamesi olmadığı, davacının takip talebinde işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacı tarafından yapılan 41.989,20 USD bedelin ise davalı tarafından ürettiği mallardan uğrayacağı zararın bir kısmının karşılanması için cayma bedeli olarak gelir kayıt ettiğinin düşünüldüğü, bu konunun bilirkişinin uzmanlık alanıma girmediğinden, takdiri ve değerlemesinin Mahkemede olduğu, Mahkemece; Cayma bedeli hususunun kabul görmediği yönünde bir kanaatin oluşması durumunda ise, davalı tarafın takas mahsup talebinin takdiri ve değerlemesinin Mahkemede olduğu” hususu bildirilmiştir.
Dosyaya sunulan 09/07/2021 tarihli bilirkişi SMMM bilirkişisi ….. ve Tekstil Mühendisi ….. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının davalıya sipariş verdiği, davalının davacının siparişlerini yurtdışından tedarik ettiği, davacının 11.08.2014 – tarihinde siparişleri iptal ettiği, davacının sipariş iptali nedeniyle davalının davacı sipariş birim fiyatlarına göre 22.486,56 USD kardan zararının oluştuğu, davacının siparişi üzarine davalının tedarik ettiği mallari maliyet fiyatlarına göre, 4 model hariç, tamamını 3.taraf frmalara kârlı olarak sattığı, davaknm maliyetinin altında sattığı ürünler sebabiyle 1.255,53 USD zararının oluştuğu” hususu bildirilmiştir.
Dosyaya sunulan 24/12/2021 tarihli bilirkişi SMMM bilirkişisi ….., Tekstil Mühendisi ….. ve Medeni ve Borçlar Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; verilen paranın bağlanma parası olarak değil de, sözleşmeden dönmeyi sağlamak amacıyla verildiğini iddia eden tarafın, bu durumu ispat etmesi gerektiği; somut ihtilafın kaynağının davacı tarafından yatırılan 41.989,20-USD’nin hukuki niteliği hususunda olduğu, TBK m.177 uyarınca, davacı tarafın yatırmış olduğu 41.989,20-USD değerindeki paranın cayma parası olarak değil, sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verildiği ve bu yönüyle anılan tutarın bağlanma parası olarak nitelendirilebileceği, aksine sözleşme veya yerel adet bulunmadıkça, bağlanma parasının iade edilmesi yahut asıl alacaktan mahsup edilmesi gerektiği; bu nedenle edimin gereği gibi ifa edilmemesine sebebiyet veren tarafın tespitinin gerektiği, mahkemece davalı şirketin ileri sürdüğü %30’luk garanti bedelinin geçerli olduğu ve davacı tarafından yapılan 41.989,20 USD tutarındaki ödemenin bu nedenle geçerli bir sebebe dayalı olarak hesapta tuttulduğu kanaatinde olunması halinde edimin ifa edilememesine davacının sebebiyet verdiğinin, davalı şirketin ileri sürdüğü 9630’luk garanti bedelinin geçerli bir sebebe dayanmadığı ve davacı tarafından yapılan 41.989,20 USD tutarındaki ödemenin bu nedenle geçerli bir sebebe dayalı olmadan hesapta tutulduğu kanaatinde olunması halinde ise edimin ifa edilememesine davalının sebebiyet verdiğinin kabul edileceği, TBK m.97 uyarınca, davalının davacıdan ödeme talep edebilmesi için malları teslim etmesi ya da bunu teklif etmiş olması gerektiği; davalının ileri sürdüğü %30’luk garanti bedelinin geçerli bir sebebe dayanmadığı ve ifanın gerçekleştirilememesine sebep olduğu; dolayısıyla 41.989,20 USD’nin davacıya iadesinin gerektiği, Mahkemece huzurdaki sözleşmede ifanın gerçekleştirilememesinin, davacının kusuruna dayalı olarak gerçekleştiği kanaatinde olunması halinde 41.989,20-USD’nin davalının ispat ettiği zarar oranındaki tazminat alacağından fark teorisi uyarınca düşülmesi gerekeceği” hususu bildirilmiştir.
Davalı tarafın davacının siparişi üzerine yurt dışından tekstil ürünü temin ettiği, davacının davalıya 41.989,20 USD ödeme yaptığı ve daha sonra davacının ürünü almaktan vazgeçtiği noktasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının talebi ile davalı ürün temin ettiğinden davacı ile davalı arasında eser sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı tarafından ödenen paranın cayma parası olduğuna dair yazılı delil sunulmadığından ve davalı tarafça bu husus ispat edilemediğinden söz konusu paranın kaparo olduğu kabul edilmiştir. Eser sözleşmesi gereği davalının ancak ürünü teslim ettiğini ispatlaması ile alacağa hak kazanması ve davalı tarafça ürün teslimi yapılmadığının anlaşılması karşısında davalının ancak sipariş nedeniyle uğradığı zararın tahsilini talep edebileceği kabul edilmiş ve sektör bilirkişisi tarafından yapılan incelemede davalının sipariş nedeniyle bir kısım malları maliyetinin altında satması nedeniyle 1.255,53 USD zararının olduğu tespit edildiğinden bu miktarın kaparo bedelinden mahsup edilebileceği kabul edilmiş ancak davalının diğer ürünlerin satışında bir zararının olmadığı maliyetinin üstünde karla sattığı ve davacıya satış bedeline göre karından zararının olduğu tespit edildiğinden başkaca mahsup yapılamayacağı kabul edilmiş ve netice olarak davacının verdiği paradan davalının zarar ettiği 1.255,53 USD’nin mahsubu ile kalan miktarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
40.733,67 USD’nin dava tarihinden itibaren kamu bankalarının aynı yabancı para türünden 1 yıl süreli mevduatlara uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk lirası karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 15.860,34 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 4.087,31 TL peşin/ nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 11.773,03‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı + 4.087,31 TL peşin nispi harç + 6,40 TL vekalet harcından ibaret toplam 4.138,11‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (2.400,00 TL bilirkişi ücreti + 316,20 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 2.516,2‬0 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 2.440,71 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafından sarf olunan 200,00 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 6,00 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00 TL x 2 saat= 660,00 TL) X 2 = 1.320,00 TL arabulucuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.280,40 TL’sinin davalıdan, 39,60 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,

5-a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 24.702,73 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2022

Katip …..
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır