Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/53 E. 2019/79 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/53
KARAR NO : 2019/79

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 17/10/2018
KARAR TARİHİ : 24/01/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan 17/10/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı …’nün …… yılında Gİresun ili …. ilçesinde doğduğunu, ….. yılında ailesi ile birlikte İstanbul’ataşındığını ve 1970 yılında çalışma hayatına işçi olarak başladığını, sonrasında kendi işini kurup ilk önce tekstil sektöründe dokuma, imalat işini yaptığını, 2007 yılında duş kabini, banyo küvetleri ve duş teknesi imalatına başladığını, 2015 yılında müvekkili şirketi devraldığını, …’nün …..’da Giresun’da doğduğunu ,Sakarya Üniversitesinde bilgisayar programcılığı ve Anadolu Üniversitesinde işletme fakültesi mezunu olduğunu, 2007 yılından beri duşa kabin ve inşaat sektöründe pazarlama departmanlarında yöneticilik yaptığını, halen babası … ile birlikte ……..Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin müdürlüğünü yaptığını ,müvekkili şirketin borçlarını ödeme güçlüğü içerisine girdiklerini, şirketin aile şirketi olduğunu, kurumsal olmamasından kaynaklı sorunlar yaşadığını, görev dağılımının belirgin olmadığını, şirketin finans ihtiyacını bankalardan yüksek faizli bir şekilde temin ettiğini, hizmet verdiği şirketlerden tahsilat sorunu yaşadıklarını, şirketin kredi geri ödemelerindeki temerrüdünün bankalar tarafından olumsuz karşılandığını, mevcut kredilerinin geri çağırıldığını ve yeni kredi verilmediğini, bu nedenle şirketin nakit akışının bozulduğunu, bundan dolayı firmanın tüm faaliyetlerinin olumsuz etkilendiğini, ülkede yaşanan ekonomik krizden dolayı gayrimenkul satışlarının düştüğünü, bunun sonucu olarak şirketin ana faaliyetinde talep azalması nedeniyle gelirlerin azaldığını, şirketin üretimde kullandığı hammaddelerin yurtdışından ithal edildiğini, döviz kurunun artması nedeni ile üretimde kullanılan hammadde fiyatlarının arttığını, buna bağlı olarak maliyetlerin arttığını, şirketin faaliyet gösterdiği sektörde yeni şirketlerin kurulması neticesinde rekabetten kaynaklı ürün satış bedellerinde öngörülmeyen düşüşler olduğunu, bunun sonucu olarak gelir-gider dengesinin bozulduğunu, alınan tüm tedbirler ve çözüm yollarına rağmne istenilen gelir seviyesinin elde edilemediğni ve finansal açığı karşılamaya yeterli olamdığnıı bu nedenle borçlarını çeviremez hale geldiğini ve borç ödemede temerrüde düştüğünü, …. ve …’nün geçici mühlet süresi isteyen ……. Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi’nin imza yetkili şirket müdürleri olduğunu, iki müvekkilin baba oğul olduğunu, ülkede bankalar ve diğer ticaret erbabı borç verdikleri şirketlerden teminat ve ipotek almaları yanında şirketin yönetcileri ve hissedarlarından da kefalet ve aval istenmesi teamülden olduğunu ve uygulamanın bu şekilde olduğunu, müvekkili şirkete 7101 sayılı kanunun 287.madde 1.fıkra hükmüne 3 ay süreyle geçici mühlet verilmesinden sonra şirketin alacaklıları (bankalar) alacağını tahsil etmek maksadı ile diğer müvekkili … hakkında cebir icra başlatılacağınıbu durumun müvekkili …’yü ekonomik olarak zarara sokacağını ve mağdur olmasına sebep olacağını, 7101 sayılı kanunun ile değiştirilen İİK gereğince artık gerçek kişilerin konkordato talep etmesinin önünün açıldığını, müvekkillerinin bu yasadan yararlanmak istediğini, geçici mühlet süresi isteyen ….Danışmanlık İthalat İhracat Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi ile birlikte geçici mühlet süresini talep etmenin usul ekonomisi açısından ve konkordato projesinin başarıya uluşması açısından önemli olduğunu sonuç olarak müvekkilleri hakkında İİK 287’nci maddesi gereğince 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava, 7101 sayılı ile değişik İcra ve İflas Kanunun 285 ile devamı maddeleri uyarınca konkordato istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta konkordato talep eden şirket(asıl dosyada) yanında şirket ortağı olan gerçek kişilerin de şirketin kredilerine müteselsil kefil olmaları nedeniyle konkordato talebinde bulundukları anlaşılmaktadır.Borçlu gerçek kişiler tarafından sunulan ön projelerde konkordatonun başarısının borçlu şirketin konkordatosunun başarısına bağlanmakta olup kendilerine özgü konkordato tedbiri ve hedefi içermediği, bu açıdan da ön projelerin uygulanabilir olmasının mümkün gözükmediği,gerçek kişi borçluların, sadece alacaklıların icra tehdidinden kurtulmak amacı ile konkordato talep etmelerinin bu müessesenin amaçlarına uygun düşmediği anlaşıldığından gerçek kişi davacıların davasının bu sebeple reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacılar … ve … tarafından açılan konkordato ve geçici mühlet içeren davanın dosyaya sunulan ön projelerde konkordatonun başarısının borçlu şirketin konkordatosunun başarısına bağlandığı,kendilerine özgü konkordato tedbiri ve hedefi içermediği anlaşıldığından HMK’nın 114/2 ve ve 115/2.maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davacılar hakkında geçici mühlet nedeniyle verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
3-Davacılar hakkında verilen geçici mühlet tefrik olunan dosyada kaldırıldığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gerekli ¨44,40 başvuru harcının davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.24/01/2019

BAŞKAN …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …
☪e-imzalıdır.☪
KÂTİP ….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”