Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/523 E. 2022/6 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/523
KARAR NO : 2022/6

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/07/2019
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile 24.10.2018 günü …’ın ruhsat sahibi olduğu, …’ın sevk ve idaresinde olan … plakalı özel halk otobüsünün … ilçesi … mahallesi …. Parkı yanında müvekkiline çarpması sonucu, müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, kazada müvekkilinin zararlarından sigortalı aracın sürücüsü/ işleteni ile beraber sigortacı şirketin müşterek ve müteselsil sorumluluğunun bulunduğunu, davalı … ‘ye 23.01.2019 tarihinde başvuru yapıldığını ancak olumlu dönüş yapılmadığını, otobüs sürücüsü …’ın kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere, olay yeri görgüsü, sürücü ve kamera görüntüsünden 2918 sayılı KTK da belirtilen 52/1-a Aracın hızını, kavşaklara ve dönemeçlere yaklaşırken azaltmamak kuralını ihlal ettiğinin belirtildiğini, kaza neticesinde müvekkilinin çok ciddi maddi ve manevi zararları oluştuğunu, araç şoförünün yüzde yüz kusurlu hareket ettiğini, kaza nedeni ile müvekkilinin vücudunda ciddi yaralanmalar oluştuğunu tedavi süreci içerisinde hastane masrafları, ilaç, ameliyat masrafları, yol masrafları, SGK tarafından karşılanmayan pek çok tedavi giderleri için para harcamak zorunda kaldığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı otobüse ve otobüs hattı üzerine üzerine 3. Kişilere devrini önlemek üzere teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkilinin uğradığı bedensel zararlardan geçici iş göremezlik nedeniyle asgari 1.000 TL maddi tazminatın, sürekli iş göremezlik ve ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle asgari 3.000 TL maddi tazminatın ve tedavi giderleri, bakıcı giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar adına asgari 100 TL maddi tazminat olmak üzere toplamda 4.100 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesine, çekilen acı, elem ve ızdırap nedeniyle 30.000 TL manevi tazminatın … ve … tarafından ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …. vekili cevap dilekçesi ile dava konusu … plakalı aracın 28/03/2018-2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …. numarası ile, müvekkili şirkete Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe nedeniyle sorumluluğunun kişi başına 360.000-TL olduğunu, müvekkili sigortacı şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, geçici iş görmezlik, bakıcı gideri ve tedavi gideri tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, Kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, Maluliyet oranı tespiti için davacıların Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’ne veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümü’ne sevkini, geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi ve bakıcı giderleri taleplerinin reddini, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesi ile Kazadan hemen sonra kamera görüntüleri dikkate alınarak tutulan kaza tespit tutanağında kazanın meydana gelmesinde davacının iddia ettiği şekilde sadece sürücünün kusurlu bulunmadığını, Davacının 2918 sayılı KTK’da yer belirtilen 68/1-b-3 “ışıklı işaret veya yetkili kişilerin geçitlerde ve kavşaklarda yaklaşan aracın hızını ve uzaklığını gözönüne almadan veya gözönüne aldığı halde uygun zamanda geçmemek” kuralını ihlal ettiğinden kusurlu bulunduğunu, davacının hatalı davranışı nedeniyle kaza meydana geldiğinden davacı kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, dosyadaki CD ve kaza tespit tutanağı ile Savcılık dosyasında yer alan tanık ifadelerinin değerlendirilerek alınacak kusur raporu ile söz konusu hususun tespit edileceğini, davacı tarafından talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, davacının davasının ve taleplerinin müvekkil yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan /06/2020 tarihli ATK tarafından hazırlanan raporda davacı …’nin 24.10.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerini kapsamında Sindirim Sistemi madde 7’ye göre tüm vücut engellilik oranı %10 (yüzdeon) olup Kişinin tüm vücut engellilik oranının %10 (yüzdeon) olduğu, iyileşme (işgöremezlik) süresinin 24.10.2018 tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan 17/05/2021 ve 08/10/2021 tarihli ATK raporunda Davalı sürücü …’ın %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya …’nın %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebi; karşı dava ise sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davsından ibarettir.
Türk Borçlar Kanunu 49/1. madde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Türk Borçlar Kanunu 58/1. madde, “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.

Türk Borçlar Kanunu 74/1. madde, “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. hükmünü içermektedir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 56 hükmü; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklindedir.

Borçlar Yasası’nın 56. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru-doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin ) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ( objektif ) ölçülere göre uygun ( isabetli ) bir biçimde göstermelidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi) uyarınca hukuk hâkimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hâkimini bağlayacağı kabul edilmektedir.

Davacının maddi tazminat talebi bakımından yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; tarafların dosyaya sunduğu sulh dilekçesi ve sigortanın yaptığı ödeme dikkate alındığında davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verimek gerekmiştir. Esasen dava konusuz kalmıştır. Davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle, feragat sebebiyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.(Yüksek Yargıtay 17 nci Hukuk Dairesinin 23/06/2020 gün ve 2018/5619 esas,2020/3841 karar sayılı ilamı)
Davacının manevi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetildiğinde; Davacı vekili davacının kaza nedeni ile uğradığı manevi zararlarının tazminini de dava etmiştir. Manevi tazminat, mal varlığı dışındaki hukuksal değerlere yapılan saldırılar sonucu meydana gelen eksilmenin giderilmesidir. Hukuksal değerlerde meydana gelen ve para ile ölçülemeyen eksikliklerin doğrudan karşılanmasının imkansızlığı, bunların zarar kavramı dışında tutulması için bir gerekçe olamaz. Manevi zarar karşılığında paraya hükmedilmesi, bu zararın doğrudan giderilmesinin olanaksızlığındandır. Zarar verenden belirli bir meblağın alınarak zarar görene verilmesi suretiyle yaşanılan acıları dindirmek, ruhsal dengeyi sağlamak, böylece zedelenen yaşama sevincini yeniden temin etmek amaçlanmakta olup tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şeklinde davalı sürücünün %40 kusurlu olması, davacının asli , %60 kusurlu oluşu, kazanın oluş şekli ile davacının bu kazadan etkilenme oranı, %10 maluliyet oranı ve iyileşme süresi de dikkate alınarak 24.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davası konusuz kalmış olması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE,
3-24.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
HARÇLAR
a-Harçlar kanununa göre hesaplanan ve tahsili gereken 1.639,44 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 116,47 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 1.522,97 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
b-Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, + 6,40 TL vekalet harcı, + 116,47 TL peşin nispi harç toplamı 167,27 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
YARGILAMA GİDERİ
a-Davacı tarafça sarf olunan 428,20 TL tebligat posta müzekkere gideri ile 2.633 TL ATK Rapor gideri toplamı 3.061,20 TL’nin kabul/red oranına göre, 2.448,96 TL’sinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına.
b-Davalı tarafça sarf olunmuş yargılanma gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-Sarf olunmayan yargılama gideri ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
VEKALET ÜCRETİ
A-Maddi Tazminat Yönünden
a-Davalı … Sigorta Şirketi davacılardan vekâlet ücreti talep etmediğinden ve davacılar vekilinin feragat beyanının ödeme nedeniyle olup hakkın özünden feragat olmaması,esasen davanın konusuz kalması ve davalıların davanın açılmasına sebebiyet vermeleri nedeniyle vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
b-Davacılar vekilinin davanın konusuz kalması ve davalıların davanın açılmasına sebebiyet vermeleri nedeniyle reddedilen dava nedeniyle davalı … ve … vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
B-Manevi Tazminat Yönünden
a-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükteki AAÜT 10/1 ve Avukatlık Kanunu gereğince tespit ve taktir olunan toplam 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
B-Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 5.100,00- TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/01/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”