Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/509 E. 2019/1151 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/509 Esas
KARAR NO : 2019/1151

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/05/2019
KARAR TARİHİ : 27/11/2019
K. YAZIM TARİHİ : 05/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili …’a ait …. plakalı aracın, 11/02/2019 günü davalı …’ün malik ve sürücüsü olduğu, … plakalı aracın sebebiyet verdiği kaza sonucu maddi hasara uğradığını ve pert totale çıkarıldığını, müvekkiline ait söz konusu aracın ticari araç olduğunu, sözleşme ve taşımacılık işinde kullanıldığını, günlük ortalama 378 TL + KDV kazanç elde ettiğini, trafik kazasının yaşandığı 11/02/2019 tarihinden pert bedelinin ödendiği 23/03/2019 tarihine kadar geçen süreçte oluşan 17.388,00 TL kazanç kaybına ilişkin alacağın tahsili hususunda davalı aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında özetle; söz konusu kazada pert olan davacıya ait araçla ilgili olarak Generali Sigorta şirketince davacıya pert total bedeli öden- diğini, davacının kazanç kaybı ile ilgili takibin haksız ve dayanaksız olduğunu, trafik kazası tuta- nağında müvekkilinin tam kusurlu olduğuna dair tespitin kabul edilemeyeceğini, davacının takibe konu ettiği kazanç kaybının müvekkilinden kaynaklanmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 67 vd md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tet- kikinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine kazanç kaybına ilişkin 17.388,00 TL alacağın tahsili istemiyle 19/04/2019 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 29/04/2019 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 30/04/2019 tarihinde ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca , faize, faiz oranına ve tüm feri- lerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık; davacıya ait aracın dava konusu kazada maddi hasara uğraması ve neticede pert total olması nedeniyle kazanç kaybına uğrayıp uğramadığı, takip tarihi itibariyle davalı taraftan talep edebileceği kazanç kaybı zararının ne olduğu, hususunda toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1. Md. de dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra 2.fıkrada “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
HMK’nun 115 nci maddesinde ise ” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme,dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce ar- bulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak belirtilmiş, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanu- nu’nun 18/A maddesi hükmünde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine ek- lemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir hafta- lık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıl- dığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Davacı vekilinin itirazın iptali talebiyle açtığı işbu davada; dava konusunun bir miktar paraya ilişkin olduğu ve davacı vekilinin dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmış olmakla, 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanun’un 18/A md birinci fıkrası gereğince arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle üzere;

1-HMK 114/2 ve 115/2 md gereğince,arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartının noksanlığı nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 210,01 TL nispi harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına,bakiye 165,61 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücre- tinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve ….. sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/11/2019

Katip …

Hakim …