Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/482 E. 2023/567 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/482
KARAR NO : 2023/567

ASIL DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
ASIL DAVA TARİHİ : 01/07/2019

BİRLEŞEN BAKIRKÖY …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN ….
ESAS …. KARAR SAYILI DOSYASI

BİRLEŞEN DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 02/02/2021

KARAR TARİHİ : 08/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
ASIL DAVADA
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği 01/07/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin ….esas sayılı ilamının infazı için davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra dosyasından icra takibinde bulunularak borçlu şirkete icra ödeme emri gönderildiğini, icra takibinin kesinleşmesi üzerine borçlu şirket adına kayıtlı taşınmaz mallara haciz konduğunu, ancak borçlu şirketin üzerine kayıtlı olan gayrimenkullerin üzerlerinde hacizlerin olduğunu, borçlu şirketin borca batık olduğunun anlaşılması üzere takip yolunun değiştirilerek borçlu şirket vekiline iflas yolu ile adi takipte ödeme emri gönderildiğini, borçlu şirket vekilinin ödeme emrinin tebliği üzerine icra dairesinin yetkili olmadığını yetkili icra dairesinin Büyükçekmece İcra Dairesi olduğu yönünde itirazı üzerine bu kez Büyükçekmece …. İcra Dairesinden ödeme emri gönderildiğini, borçlu şirketin yasal süre içerisinde ödeme emrine icra müdürlüğüne itiraz etmesi üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, borçlu şirket vekilinin itirazında ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, icra dosyasındaki alacaklarının mahkeme kararındaki ilama dayalı olduğundan mahkemede de davalı şirket vekilleri tarafından takip edilmiş olduğundan yasal düzenleme gereği olarak borçlu şirketin vekiline yapılan tebligatta herhangi bir usulsüzlük olmadığını, icra takibine konu edilen alacaklarının mahkeme tarafından yargılama yapılmak suretiyle tespit edilen alacak olduğunu, mahkeme kararının kesinleştiğini, davalının dosya alacağının şirketin ticari defter ve kayıtlarına uygun olmadığı yönündeki savunmasının mesnetsiz olduğunu, borçlu şirketin malvarlıkları üzerine hacizler bulunduğunu, borçlu şirketin borca batık durumda olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin haklarının teminat altına alınması için İİK 159. Maddesi uyarınca bütün muhafaza tedbirlerinin alınmasını, davanın kabulünü, davalının itirazlarının kaldırılarak iflasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı … yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVADA SAVUNMA :
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat çıkarıldığı ancak süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN DAVADA İDDİA:
Davacı vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde ;Müvekkili ile davalı arasında yapılan taşeronluk sözleşmesi gereğince davalnın müvekkiline yapması gereken ödemeleri yapmadığını, davalının borcunu ödemesi için yapılan tüm uyarılara ise kayıtsız kaldığını, müvekkili tarafından borcun tahsili amacı ile borçluya karşı İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı icra takip dosyası ile iflâs yolu ile takipte adi ödeme emri gönderildiğini, İflas ödeme emrinin davalı şirkete 02/01/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının kendisine gönderilen ödeme emrini aldığını ancak 7 günlük yasal süresi içinde itiraz etmediğini ve bir ödeme de yapmadığını, borçlunun ekonomik durumunun iyi olmadığını öğrendiklerini, bu durumda tacir olan borçluya karşı müvekkilinin alacaklarını tahsil edebilmek için bu davayı açma zaruretinin hâsıl olduğunu, davanın kabulü ile, davalı şirketin iflâsına karar verilmesine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA SAVUNMA:
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat çıkarıldığı ancak süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Asıl davada dava, İİK.nun 156 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış iflas yoluyla yapılan itirazın kaldırılması ve davalı şirketin iflası istemine ilişkindir.
Birleşen davada dava, İİK.nun 173 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış kesinleşmiş iflas yoluyla takipten dolayı takip borçlusu davalı şirketin iflası istemine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davada davalı şirket hakkında Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile iflâs kararı verildiğinin tespit edilmesi nedeniyle bu dosyanın kesinleşmesinin beklenilmesine karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı … Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında iflas talep edilmiş ise de, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, 24/03/2021 tarih ve …. sayılı kararı ile 24/03/2021 tarihinde iflasına karar verildiği ve verilen iflas kararının 29/12/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İflasta yurt içinde birlik ( vahdet) ilkesi geçerlidir. Bu nedenle borçlu hakkında muhtelif iflas davalarının açılması eşyanın tabiatı icabı ise de, ancak tek iflas kararı verilebilir. İflasın tekliği prensibi sadece yurt içinde geçerli olup, borçlunun muamele merkezindeki ticaret mahkemesinde birden fazla iflas davasının derdest bulunması durumunda, bu davalardan birisi hakkında iflası kararı verildiği takdirde, diğer iflas davalarının iflas kararının kesinleşmesini bekletici sorun yapmaları zorunluluğu vardır. Bu zorunluluğun nedeni, bir borçlu hakkında birden fazla iflas kararı verilemeyeceği ve mameleki hakkında birden fazla iflas tasfiyesi açılamayacağı esasına dayanmaktadır. Bu durum birlik ( vahdet ) ilkesinden kaynaklanmakta ve iflasın inşai karakterinin doğal sonucunu oluşturmaktadır. Bununla birlikte borçlu hakkında verilen iflas kararı Yargıtayca bozulduktan sonra, daha önce iflas kararının kesinleşmesini bekletici sorun yapan diğer iflas davalarına bakan mahkemelerin artık bekletici sorun hakkındaki ara kararlarını kaldırırak, yargılamayı sürdürmeleri gerekir. Şu kadar ki; iflasa daha önce karar veren ve kararı Yargıtayca bozulan hüküm mahkemesinin direnme kararı vermesi de ihtimal dahilinde olduğundan bozma hakkında yerel mahkemece verilecek karara kadar, diğer mahkemeler bekletici sorun hakkındaki ara kararını sürdürmeli, bozmaya uyulması halinde kendi mahkemelerindeki iflas davasına ilişkin yargılmayı devam ettirmelidirler. Direnme kararı doğrultusunda yeniden iflasa kadar verilmesi durumunda ise , daha önce oluşturulan bekletici soruna dair kararın sürdürülmesi gerektiğinde kuşku yoktur.(Türk İflas Hukuku, Sümer Altay, Sayfa 132)
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilleri,davalı hakkında giriştikleri icra takibine davalının itiraz ettiğini,itirazın kaldırılarak davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiş ise de; davalı şirket hakkında daha önce verilen iflas kararının kesinleştiği ve bir şirket hakkında bir kez iflas kararı verilebileceğinden konusu kalmayan asıl ve birleşen davanın reddine, davalının davaların açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davalarda Takipli iflas davalarının REDDİNE,
ASIL DAVADA :
1-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
2-Davacı tarafından ödenen 44,40 TL Başvurma Harcı ile 44,40 TL Peşin Harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 19 adet posta+tebligat ücreti 222,00 TL olan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan iflas avansının kararın kesinleşmesi beklenilmeden talep halinde davacıya İADESİNE,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 222,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
BİRLEŞEN DAVADA :
1-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
2-Davacı tarafından ödenen 59,30 TL Başvurma Harcı ile 59,30 TL Peşin Harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 9 adet posta+tebligat ücreti 91,95 TL ,bir bilirkişi inceleme ücreti 800,00 TL ile 1.118,91 TL ilan masrafı olmak üzere toplam 2.010,86 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan iflas avansının kararın kesinleşmesi beklenilmeden talep halinde davacıya İADESİNE,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 250,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerin yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 08/06/2023

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”