Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/481 E. 2022/1167 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/481
KARAR NO : 2022/1167

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2019
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Davalı hakkında Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılarak, müvekkilinin alacağının talep edildiğini, davalının ödeme emrini tebellüğ ederek “Borcum yoktur.” itirazı ile takibin durdurduğunu, bu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, Müvekkilinin ticari ilişki nedeniyle, davalı şirketten 62.644,00 TL alacaklı olduğunu, alacağın 47.644,00 TL’sının 25.02.2019 “Bakiye Cari Hesap Alacağı” ile ilgili olduğunu, borcun diğer 15.000,00 TL’lik kısmının ise davalının müvekkiline ait malzemelere el koymasından kaynaklandığını, Davalının takibe itirazı üzerine arabulucuya başvurulduğunu, fakat taraflar arasında sulh sağlanamadığını, icra takibinin devamı ve alacağın tahsili için bu davanın açılmasının zorunlu hale geldiğini, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile Müvekkilinin davacı ile doğrudan hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, ticari defterler ve kayıtlar incelendiğinde de, bu durumun ortaya çıkacağını, davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu cari hesap ekstresinin de davacı tarafından üretilmiş hayal ürünü bir belge olduğunu, müvekkili ile davacı arasında cari hesabın da bulunmadığını, davacının 15.000,00 TL değerindeki malzemelerine müvekkili şirket tarafından el konulduğu iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirket aleyhine başlatılmış olan icra takibine külliyen itiraz ettiklerini, haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …. Esas Sayılı dosyası Zeytinburnu ve İkitelli Vergi Dairesi müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
29/09/2020 tarihli Bilirkişi …. tarafından sunulan raporda Davacı ve davalı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacı yasal defter kayıtlarına göre 25.02.2019 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 47.644,20 TL si olduğu, Davalı yasal defter kayıtlarına göre 25.02.2019 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının bulunmadığı, Diğer bir ifade ile davalı defterlerinde davacı ile ilgili herhangi bir kaydın bulunmadığı, Rapor içeriğinde de açıklandığı üzere davalı tarafa verildiği iddia edilen malzeme ve yemek hizmetinin tesliminin davacı tarafça dosya kapsamındaki vesaiklere göre ispat edilemediği nazara alındığında davacının 25.02.2019 takip tarihi itibari ile davalı taraftan herhangi bir alacağının olduğunun ispatlanamadığı, Dosya kapsamında davacı şirket yetkilisinin 17.12.2018 tarih saat 15.32 de karakola iş bu dava konusu malzemelere ilişkin şikayette bulunulduğu, Diğer taraftan davalının söz konusu malzemeler ile ilgili ürünlerin bedelini 17.12.2018 tarih saat 13:57′ de (Şikayetten önce) banka aracılığı ile ödemiş olduğu, Tüm bu hususlar ve davacının şikayeti ile ilgili hukuki değerlendirme ve takdirin Mahkemeye ait olduğu, Davacı tarafça takibe konu edilen faturalar ve malzeme teslimlerinin davalı tarafa teslim edildiğini ispat edici mahiyette vesaikin ibrazı halinde davacının ispat ettiği teslimler ilgili bedeli talep edebileceği aksi takdirde yukarıda da ifade edildiği üzere davacının 25.02.2019 takip tarihi itibari ile talep ettiği alacağı ispat edemediğinin kabulünün gerekeceği tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut 21/01/2022 tarihli Bilirkişi … tarafından sunulan raporda Davacının itirazına konu tarihlerde, davalının dava dışı ….A.Ş. ile 3 yıl için akdedilmiş yemek sözleşmesinin olduğu, İşbu sözleşmeye göre davalının mutfağına yapılan bütün yatırımların dava dışı …. .A.Ş. tarafından yapılacağı, sözleşme çerçevesinde davalının mutfağına/yemekhanesine girdikten sonra, mutfağın bütün fiili sorumluluğunun dava dışı … .A.Ş.’e ait olduğu, Dava dosyasında davacı ile davalı arasında akdedilen herhangi bir yemek sözleşmesinin bulunmadığı, Dava dosyasında davacı ile dava dışı …A.Ş. arasında akdedilen herhangi bir yemek sözleşmesinin bulunmadığı, Dava dosyasında …. firması tarafından yoğurt ve ayran satımına ilişkin düzenlenen sevk irsaliyeleri ve faturaların olduğu, sevk irsaliyelerinin ve faturaların davacı adına düzenlendiği, parantez içinde … olarak belirtildiği, yoğurt ve ayranların davalı adresine teslim edildiği ve teslimin davacının elemanları tarafından yapıldığı ile ilgili olarak tanık … firması yetkilisi …’ın 30.06.2021 Tarihli …Celse Duruşmada beyanda bulunduğu, …. Şti’nin şirket yetkilisi Tanık …’ın 30.06.2021 Tarihli ….Celse Duruşmada, 2018 11. ayından 2019’un 5. ayına kadar davalı şirket adresine her sabah ekmek teslim ettiklerini, toplam 7 ay kendileri ile çalıştıklarını, cari hesaplarında davacının bulunduğunu beyan ettiği, 30.06.2021 Tarihli ….Celse Duruşmada dinlenen tanıkların, davacının davalının işyerinde yerinde yemek üretim yaptığı doğrultusunda beyanda bulundukları, Mahkemenin davacının davalı işyerinde yerinde yemek üretimi yaptığı yönünde kanaat etmesi durumunda, davacının davalı tarafından el koyulduğunu belirterek talep ettiği 15.000,00 TL tutarındaki stok malzemelerin bedelinin makul olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut 23/08/2022 tarihli raporda mahkemenin tanıkların beyanlarını yeterli delil olarak kabul etmemesi halinde ise davacının 25.02.2019 takip tarihi itibari ile (Mali Müşavir tarafından hazırlanan kök raporda da belirtildiği üzere) davalı taraftan herhangi bir hak ve alacağının olamayacağı, dosyada dinlenen dava dışı (… ve … ekmek yetkilileri )tanık beyanları kabul edilmesi durumunda davalı taraftan 25.02.2019 takip tarihi itibari ile 62.644,00 TL’si asıl alacaklı olacağı, yine tanık beyanları ve Gıda Mühendisinin değerlendirmeleri Sayın Mahkeme tarafından kabul edilmesi durumunda; Davalı tarafın TBK. m 117 uyarınca 25.02.2019 Takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı, Diğer taraftan davacının da takip öncesi işlemiş faiz talebinin olmadığı, bu durumda 25.02.2019 tarihli 62.644,00 TL’lik takip miktarı ile karşılaştırıldığında fazla talebin olmadığı, bu itibarla takibin 62.644,00 TL.sı üzerinden devamı ile tarafların tacir ve davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 25.02.2019 takip tarihinden itibaren ispatlanmış davacı asıl alacağı 62.644,00 TL.sına 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesi gereğince …. Bankası tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01.07.2018- 31.12.2019 arası %19,50;01.01.2020-30.06.2020 arası %13,75; 01.07.2020-31.12.2020 tarihleri arası %10,00; 01.01.2021-31.12.2021 tarihleri arası %16,75; 01.01.2022 sonrası %15,75) üzerinden basit usulde(3095 Sy.K.m3)temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. İspat yükü ve kuralları TMK’nun 6. ve 7. maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
HMK’nın 190. Maddesinde ise ispat yükü düzenlenmiştir. Maddeye göre;”1- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.2- Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnaların dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık akdi ilişki bulunup bulunmadığı, ne tür bir ilişki bulunduğu, Davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu cari hesap ekstresi nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplandığı noktasında toplanmakta iken davacı 03.11.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile itirazın iptali davasını alacak davası olarak ıslah etmiştir. Davacının iddiası davalının savunması kapsamında iş bu alacak davasında ispat yükü davacı üzerindedir. Davacının iki iddiası bulunmaktadır hem davacıya yemek hizmeti verdiği ancak karşılığında alacağını alamadığı, hem de yemek yapılan malzemelere davalının haksız olarak el koyduğu iddiasıdır. Davacının yemek hizmeti vermiş olması bir hizmetin ifası kapsamında olup davacı bu iddiasını tanık dahil her türlü delil ile ispatlayabilecektir. Dosyada mevcut bilirkişi raporunda dinlenen dava dışı (…. ve …. ekmek yetkilileri )tanık beyanları kabul edilmesi durumunda davalı taraftan 25.02.2019 takip tarihi itibari ile 62.644,00 TL’si asıl alacaklı olacağı yönünde tespitte bulunmuş olup mahkememizce dinlenen tanık beyanları ile davacının hizmeti ifa ettiği ispatlanmış ancak her ne kadar raporda davacının alacağı 62.644,00-TL olarak tespit edilmiş ise de davacının 15.000,00-TL lik malzemelere el konulduğu iddiasını dosyada mevcut deliller ile ispatlayamadığı, dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olması nedeni ile yemin delili hatırlatıldığında yemin metinini ibraz ettiği, davalı şirket yetkilisine çıkarılan yemin davetiyesi ile 01.06.222 tarihli celsede davalı şirket yetkilisinin yemin tahtında beyanında sarf malzemelerine el konulmadığı yönündeki beyanı dikkate alındığında davacının bu iddiasını ispatlayamamış olması nedeni ile alacak miktarından 15.000,00-TL bedel düşülerek açılan davanın kısmen kabulüne, toplam 47.644,00-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Toplam 47.644,00-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 3.254,56 TL harçtan peşin alınan 756,59 TL peşin harcın mahsubu ile 2.497,97 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40- TL başvuru harcı, 756,59-TL peşin nispi harç, 6,40-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 807,39- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 9.200,00- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 253,60 TL tebligat müzekkere gideri, 1.600 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.853,60- TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 1.408,73 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 444,87-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6235 sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri olarak) kabul-red oranına göre 1.003,20-TL’nin davalıdan, 316,80-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”