Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/470 E. 2021/1246 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/470 Esas
KARAR NO : 2021/1246

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2019
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile; Müvekkilinin davalıya 33.891,81 TL’lik ayakkabı satmış olduğu halde bunlara ilişkin bedelin davalı tarafından ödenmediği; davalının başlatılmış olan icra takibine haksız olarak itiraz ettiği; davalının Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin tüm fer’ileri ile devamına, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazmingtına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafından yapılan usulüne uygun davetiyeye rağmen davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından 20/09/2018 tarihinde Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, dosyanın yetkisizlikle Gaziantep İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği, davacının 33.891,81 TL asıl alacak talebini/ödeme emrini borçluya 24/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından 27/05/2019 tarihinde borçlu bulunmadığı gerekçesi ile borcun tamamına itiraz ettiği görüldü.
Dosyaya sunulan 10/02/2020 tarihli bilirkişi SMMM …. tarafından düzenlenen raporda; Davacı taraf ticari defterlerinin tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı ve sahibi tehine delil kabiliyetlerinin bulunduğu, takip tarihi itibariyle davacı taraf kayıtlarına göre davacının davalıdan alacağının 40.691,81 TL olduğu ancak taleple bağlı kalmarak alacak tutarının 33.891,81 TL olarak hesaplandığı, davalı tarafın T.B.K.’nın 117. maddesi gereği takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davalının asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 faiz uygulanmasını talep ettiği, davacı tarafından dava dilekçesinde talap edilen icra ve inkar tazminatı hakkında takdirin Sayın Mahkeme’de olduğu belirtilmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan fatura ve irsaliye asılları üzerinde imza bulunmadığı tespit edilmekle davacı şirkete yemin delili hatırlatılmıştır. Davacı tarafından yemin deliline dayanılmamıştır.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … E., … K. 20/06/2019 tarihli kararına göre;
“Mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin ilk karar, davalının, davacının satıma konu malı teslim almadığı savunması karşısında davacının malı davalıya teslim ettiğini ispat külfeti altında olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş ve irsaliyeli faturada malı teslim alan ….’ye atfen atılan imzanın onun eli ürünü olmadığının bilirkişilerce tespiti üzerine davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacı ispatlamak zorunda olduğu bu vakıayı ispatlamak için irsaliyeli fatura dışında tarafların ticari defterlerine ve yemin deliline de dayanmıştır. Bu itibarla mahkemece bilirkişi raporunda irsaliyeli faturada teslim alan imzasının davalıya ait olmadığının anlaşılması üzerine tarafların ticari defterlerinin incelettirilmesi, davalının ticari defterini ibraz ettiği takdirde ve dava konusu faturanın davalı defterinde kayıtlı olduğunun anlaşılması halinde mahkemece malın teslim edildiğinin kabul edilmesi, ticari defterlerden sonuca gidilemezse davaya konu malın teslimi konusunda yemin teklif edip etmeyeceği davacıya sorularak sonucuna göre tahkikat tamamlanarak karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması için Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış olup, davalı tarafından ticari defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeni ile davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılamamıştır. Mahkememizce bu kez de davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup düzenlenen bilirkişi raporunda davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı; davacı taraf kayıtlarına göre davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının 40.691,81 TL olduğu ancak taleple bağlı kalmarak slacak tutarının 33.891,81 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir. Yerleşik yargıtay kararları uyarınca davacının tek taraflı olarak tuttuğu ticari defter ve kayıtlara göre faturalara konu malların davalıya tesliminin ispatlanmasının mümkün olmaması karşısında davacıya takibe konu fatura ve sevk irsaliye asıllarını sunmak üzere süre verilmiş; davacı tarafından fatura ve sevk irsaliye asılları mahkememize sunulmuştur. Faturaların incelenmesinde faturaya konu malların davalıya teslimine ilişkin herhangi bir imza olmaması nedeni ile söz konusu malların davalıya tesliminin ispatı bakımından davacıya yemin teklifinde bulunabileceği hatırlatılmıştır. Davacı tarafından yemin teklifinde bulunulmayacağının belirtilmesi karşısında ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili tarafından her ne kadar 28/12/2021 tarihli celsede HMK’nın 222/3. maddesindeki değişiklik kapsamında davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması için yeniden talimat yazılması talep edilmiş ise de talimatın, yazıldığı tarihteki HMK hükümlerine uygun olarak oluşturulduğu ve davalının ticari defter ve belgeleri ibraz etmemesine ilişkin hukuki değerlendirmenin o tarihteki HMK’nın 222. maddesi hükümlerine göre yapılması gerektiği kanaati ile davacının söz konusu talebi mahkememizce yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2- Yasal şartları oluşmayan davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 409,33 TL nispi harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 354,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı