Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/437 E. 2023/148 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/437 Esas
KARAR NO : 2023/148

BİRLEŞEN İSTANBUL …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS … KARAR SAYILI DOSYASI

BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 19/10/2021

ASIL DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ : 17/06/2019
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile;“Müvekkili … Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti. ile davalı …. arasında imzalanan (…. Hotel) konaklama sözleşmesi ile yurtiçi ve yurt dışından gelecek turistlerin konaklamasının sağlanması işi …. tarafından otel sahibi sıfatına haiz olarak üstlenildiğini, …. yazılı şekilde yapmayı üstlendiği bu yükümlülükleri gereğince ifa etmediğini, daha sonra davacı tarafından keşide edilen 05.06.2018 tarihli ikinci bir ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğini, daha önce ödenen depozitonun iadesi ve cezai şart ödemesinin istenebileceği belirtildiğini, çekilen bu ihtarnameye cevap gelmediğini ve müvekkili şirketçe daha önce ödenen 8.940,00 USD depozito ile 10.000,00 USD cezai şartın avans faizi ile birlikte tahsili ve feshin sonuçlarının bir an önce yerine getirilmesi için 04.09.2018 tarihli bir ihtarname keşide edildiğini, bu son çekilen ihtarnamedeki hususların da yerine getirilmemesi durumunda her türlü yasal yollara başvuru yapılacağı bildirildiğini ve bu ihtanameye davalı şirketçe 12/09/2018 tarihinde cevaplar ile birlikte karşı ihtarların sunulduğunu, bu cevap ve karşı ihtarların maddi gerçeğe aykırı ve hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle davacı tarafça 27.09.2018 tarihinde borçlu şirket aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünde haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, davalı şirket buna süresi içinde itiraz ettiğini, taraflarca imza edilen konaklama sözleşmesinde oda içerisinde oluşacak elektrik, su ve klima arızalarında gün içerisinde arızaların giderilmesi gerektiği ve söz verilen tadilatın (duvar kağıdı,mobilyalar ve yatakların) 1,5 ay içinde yapılması gerektiği maddeleri uyarınca ….’nin oteldeki tadilat ve tamiratları özenle ve zamanında yerine getirmesi gerektiğini,ancak söz konusu sürelerin üzerinden oldukça uzun zaman geçmiş olmasına rağmen yüklenilen edimlerin davalı şirket tarafından tamamlanmadığını ve bu suretle müvekkilinin zarar gördüğünü,günlük takip edilmesi gereken tamirat işlemleri yapılmadığını ve 1.5 aylık taahhüt tarihi dolmasına rağmen yapılması planlanan işler tamamlanmadığını ve büyük ölçüde eksik bırakıldığını, taraflarca imzalanan sözleşmeden sonra geçen zaman zarfında davalı şirket sözleşmedeki edimleri zamanında ve uygun bir şekilde yerine getirmediğinden müvekkili tarafından sair zamanlarda uyarılarda bulunulduğunu fakat – işlerin tamamlanmadığını, yüklenilen edimlerin yerine getirilmedi; rden gelen ötelinizin ortak kullanım alanları ve kişisel konaklama alanlarının temizliğinin yapılmadığı, özel odalardaki mobilyalarda haşere ve böcek bulunduğu, konaklayan ziyaretçilerin otel genelinde hijyenin sağlanamamasından ötürü sağlık problemleri yaşadığı şikayetleri davalı şirkete şifahen defalarca yazılı ihtarlarla bildirildiğini – fakat davalı taraftan hiçbir olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmediğini, sözleşmesel yükümlülükler yerine getirilmediğini ve eksikliklerin tamamlanmadığını, müvekkili şirket müşterilerine karşı zor durumda kaldığını,ayrıca sosyal medyada otelden kaynaklı sorunlardan dolayı yapılan paylaşımlar neticesinde müvekkili şirketin itibar kaybettiğini ve maddi zarara uğradığını, bu nedenlerle davalı tarafla imza edilen sözleşme uyarınca karşı tarafın hiçbir mücbir sebep olmaksızın edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşme müvekkili şirket tarafından haklı nedenle feshedildiğini, sözleşme kapsamında bu feshin sonucu olarak 8.940,00 USD depozitonun ve 10.000,00 USD cezai şartın müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, sonuç olarak borçlunun haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına ve itiraz eden borçlunun kötü niyetli olması münasebetiyle 9020’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile;“Davacı … ile müvekkili şirket …. arasında otel konaklama sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre davacı tarafından müvekkili şirkete getirilecek müşterilere müvekkili şirket tarafından konaklama hizmeti verileceğini, bu kapsamda müvekkili şirket her daim tüm odalarını kullanılmaya müsait halde tuttuğunu,davacının iddiasının aksine, üzerine düşen tüm sözleşmesel yükümlülükleri eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, buna mukabil davacı taraf sözleşmede kendi üzerine düşen asıl edim olan müşteri getirme edimini yerine getirmediğini,davacı şirket sözleşmede belirtildiği üzere ilk periyotta 40, ikinci periyotta ise 80 müşteri getireceğinişancak bu müşteri sayılarına hiçbir şekilde ulaşamadığını, davacı şirketin kendi yetersizliğini müvekkili şirkete kusur atfederek kapatmaya ve haklı çıkmaya çalıştığını, bu doğrultuda birtakım mesnetsiz iddialarda bulunarak sözleşmeyi haksız şekilde sona erdirdiğini, davacı tarafın sözleşmesel edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili şirketin odalarının boş kaldığını, davacının müşteri garantisine güvenildiğinden odaların başka müşterilere satılmadığını, bu durumun müvekkilini zarara uğrattığını, bu nedenle sözleşmeye göre 10.000,00 USD devamlı içerde kalacak şekilde hesap yapılması gerektiğini fakat bu meblağın 2.000,00 USD müvekkili şirket davacının borcuna mahsup etmek zorunda kaldığını, davacının sözleşmeyi haksız feshi ile birlikte müvekkilinin sözleşmenin devamında elde etmeyi
amaçladığı menfaatleri tehlikeye attığını, iyi niyetle bağdaşmayacak bu tip tutumlardan tarafları caydırmak amacıyla, ihlali gerçekleştiren tarafın karşı tarafa 10.000,00 USD cezai şart ödeyeceği sözleşmede kararlaştırıldığını, davacının edimini ifa etmemesi ve sözleşmeyi haksız feshetmesi nedeniyle sözleşmede yazılı cezai şartı ödemesi gerektiğini, bu kapsamda İstanbul … İcra ü’nün … E. sayılı dosyasından davacı şirkete karşı 10.000,00 USD karşılığı Türk Lirası tutarında icra takibi başlatıldığını ancak işbu takibin davacı tarafından durdurulduğunu, asıl borçlunun davacı taraf olduğunu ve uğranılan zararın davacıdan tahsil edilmeye çalışıldığını, sonuç olarak davanın reddini, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında müvekkilinin işletmekte olduğu …. Hotel isimli turizm işletmesine ilişkin olarak kontenjan konaklama sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin bu sözleşme ile müvekkiline ait işletmeye belli dönemlerde belli sayıda müşteri getirmeyi taahhüt ettiğini, taraflar arasındaki konaklama sözleşmesinde sözleşme şartlarına uyulmadığı takdirde 10.000 USD cezai şart ödeneceğine kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşme gereğince tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşmede belirtilen sayıda müşteriyi davacıya ait işletmeye getirilmediğini, müşteri garantisi olarak tutulan odaların başka müşterilere satılmaması sebebi ile müvekkilinin zarara uğradığını, davalının müvekkiline karşı aslı olmayan kusurlar yönelttiğini, 29.05.2018 tarihinde davalının tek taraflı olarak sözleşmeyi haksız şekilde feshettiğini, 30.05.2018 tarihinde müvekkilinin feshin haksız olduğu , sözleşmenin edimlerini yerine getirdiklerini, sözleşmeyi halen feshetme iradesi mevcutsa davalının cezai şart ödemesi gerektiğini belirttiğini, davalının sözleşmeyi haksız feshetmesinden ve müvekkilinin zarara uğramasından dolayı İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı tarafından sözleşmenin feshinden sonra 27.09.2018 tarihinde cari hesap alacağına ilişkin olarak İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin bu takibe itiraz ettiğini ve Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve halen dosyanın derdest olduğunu beyanla taraflar arasındaki borç alacak ilişkisinin belirlenmesi, taraflar arasındaki sözleşmenin kimin kusuruyla sona erdiği, fesih işleminin haklı olup olmadığı , aradaki cari hesap ilişkisinin durumunun tüm gerçekliğiyle ortaya çıkabilmesi için her iki dosyanın birlikte görülmesinde hukuki yarar bulunduğundan işbu dosyanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bilirkişiler … , Prof Dr. … ve … tarafından mahkememize sunulan 01/11/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle ;Taraflar arasında takip öncesi dönemde, …. Hotel adı altında akdedilen sözleşme hükümleri ile belirlenen, Davacı şirket tarafından getirilecek müşterilere davalı tarafından konaklama hizmeti verilmesi şeklinde sözleşmeye dayalı iş/hizmet ilişkisi bulunduğu, sözleşme konusu otelin devredilmiş olması ve iddia konusu teknik arıza, bakım, onarım ve ik işlerinin eskiye dayalı olup usulünce bir tespitin yokluğu sebebiyle, tarafların karşılıklı ihtarları ile dava ve cevap dilekçelerindeki feshin haklılığına veya haksızlığına dair iddiaların ispatı için dosyada yeterli delil bulunmadığı, bununla birlikte taraf şirketlerin birbirini teyit eden cari hesap bakiyeleri ile iki tarafın usulüne uygun tutulduğu anlaşılan ticari defterlerine göre takip tarihi le borç alacak durumunun tespit edilebileceği, davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihinde davacı … Sanayi ve Dış Ticaret Ltd.Şti’nin, davalı … AŞ’den 29.638,72 TL Alacaklı olduğu, İcra takibinde asıl alacak olarak 29.638,72 TL’nin tahsili talep edildiği, davalı ticari defterlerinde, icra takip tarihinde davalının davacıya 29,638,72 TL borçlu olduğu, …lar arasında ihtilaf bulunmadığı, dava dilekçesine konu davacı şirket tarafından daha önce ödendiği beyan edilen 8.940,00 USD depozito bedeline ilişkin bir kayıt tespit edilemediği, davacının alacağının Mart/2018 itibarı ile 20.000,00 USD karşılığı 76.000,00 TL olarak tarafların muhasebelerine kaydettiği ön kaparo bedelini mütcakip Mart 2018-Mayıs 2018 tarihleri arasında Davalı tarafından düzenlenen faturalar mukabili, davacı tarafından davalı yana ödenen konaklama bedelleri kaynaklı olduğu, davacının icra takibinde dayanak olarak “08.06.2018 tarihli diğer 29.638,72 TL” gösterildiği, davacı vekilinin dilekçesinde ise, Sözleşme kapsamında feshin sonucu olarak 8.940 USD depozitonun ve 10.000,00 USD cezai şartın müvekkili şirkete ödenmesi ile itirazın iptali ve takibin devamı talep edilmiş olup bu hususun mahkemeye ait olduğu, davacının alacaklı olduğunun kabulü halinde, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. dosyasında davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi (27.01.2016) itibariyle asıl alacak 29.638,72 TL * işlemiş faiz (taleple bağlı kalınarak) 1.567,67 TL olmak üzere, toplam 31.206,33 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin, ticari işlerde temerrüt faizini düzenleyen 3095 Say. Kanun m.2/2 gereğince gerek temerrüt tarihinden (08.06.2018) takip tarihine kadar gerekse takip tarihinden sonrası için
değişen oranlarda TCMB avans faizi üzerinden faiz talep edebileceği kanaati ile rapor sunulmuştur.
Bilirkişiler …, Prof Dr. … ve .. tarafından mahkememize sunulan 10/09/2022 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda özetle ;Sözleşme konusu otelin devredilmiş olması ve iddia konusu teknik arıza, bakım, onarım ve temizlik işlerinin eskiye dayalı olup usulünce bir tespitin yokluğu sebebiyle, tarafların karşılıklı ihtarları ile dava ve cevap dilekçelerindeki feshin haklılığına veya haksızlığına dair iddiaların ispatı için dosyada yeterli delil bulunmadığı, bununla birlikte taraf şirketlerin birbirini teyit eden cari hesap bakiyeleri ile iki tarafın usulüne uygun tutulduğu anlaşılan ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle borç alacak durumunun tespit edilebileceği, yanların ibraz ettiği ticari defterlerinde; icra takip tarihinde, asıl davada davalının, asıl
davada davacıya 29.638,72 TL borçlu olduğu, yanlar arasında ihtilaf bulunmadığı, dava dilekçesine konu davacı şirket tarafından daha önce ödendiği beyan edilen 8.940,00 USD depozito bedeline ilişkin bir kayıt tespit edilemediği, birleşen davada davacı vekilinin dilekçesinde ise, sözleşme kapsamında feshin sonucu olarak 10.000,00 USD cezai şartın müvekkili şirkete ödenmesi ile itirazın iptali ve takibin devamı talep edilmiş olduğu ancak birleşen dosya kapsamında dosya mündericatında uğranılan zarara ilişkin herhangi bir ispat vesikası belgeye rastlanmadığı, bu hususun tamamen mahkemenin takdirinde olduğu, davacının alacaklı olduğunun kabulü halinde, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. dosyasında davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi (27.01.2016) itibariyle asıl alacak 29.638,72 TL işlemiş faiz (taleple bağlı kalınarak) 1.567,67 TL olmak üzere, toplam 31.206,33 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin, ticari işlerde temerrüt faizini düzenleyen 3095 Say. Kanun m.2/2 gereğince gerek temerrüt tarihinden (08.06.2018) takip tarihine kadar gerekse takip tarihinden sonrası için değişen oranlarda TCMB avans faizi üzerinden faiz talep edebileceği sonuç ve kanaati ile bilirkişi heyet ek raporu sunulmuştur.
Dava ve birleşen dava İtirazın iptali davası niteliğinde olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık mahkememizce Taraflar arasındaki Asıl ve Birleşen Davada uyuşmazlık konusu; Taraflar arasında 2018 yılında
akdedilen sözleşme gereği tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, Asıl davada davacının
haklı nedenle sözleşmeyi feshedip feshetmediği, bu fesih sebebiyle 8.940,00 USD depozito ve
10.000,00 USD cezai şartın davacıya ödenip ödenmeyeceği, davacının dava tarihi itibariyle takip
konusu alacak nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı (alacağın var olup olmadığı),
Birleşen Davada ise; Birleşen davada davalının sözleşmeyi feshi nedeniyle; Davalının
sözleşmenin feshi sebebi ile uğradığı zarar karşılığı, Sözleşmedeki 10.000,00 USD cezai şartı
tazmin edip edemeyeceği, Birleşen davada davacının dava tarihi itibariyle takip konusu alacak
nedeniyle alacağın var olup olmadığı olup bu kapsamda tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen kök ve ek raporda da ayrıntıları ile belirtildiği gibi tarafların ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde ve usulüne uygun olduğu sabit olup, her iki taraf lehine delil niteliğindedir.
İş bu usulüne uygun defterlerdeki kayıtlara göre tarafların 2018 yılı hesap ekstrelerinin mutabık olduğu ve asıl dava bakımından davacının davalıdan 29.638,72 TL alacaklı olduğu, dava dilekçesine konu Davacı Şirket tarafından daha önce ödendiği beyan
edilen 8.940,00 USD depozito bedeline ilişkin bir kayıt tespit edilemediği yönünde tespit olsa da davacının icra takibine bu bedeli konu etmediği, itirazın iptali davalarının takibe sıkı sıkıya bağlı olması nedeni ile takibe konu alacak miktarının davacı tarafından hem kendi kayıtları ile hem de davalının ticari defter ve kayıtları ile ispatlamış olması karşısında davanın kabulü ile alacağın likit olmasından kaynaklı davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek gerekmiştir. Birleşen dava bakımından ise taraflar arasındaki sözleşmeye
dayalı iş/hizmet ilişkisinin geçerli olduğu takip öncesi dönemde davalı şirketin hizmet verdiği
…. Hotel’in satılıp devredilmiş olması sebebiyle, davacı tarafın sunduğu CD‘de yer alan ve
Otel ile ilgili olduğu beyan edilen fotoğraflar ve dinlenen tanık beyanları da dikkate alındığında davacı şirket tarafından sözleşmenin feshedilmesinin haklı sebeplere dayandığı anlaşılmakla davalı birleşen dosya davacının cezai şart alacağı talebinin olamayacağı anlaşılmakla birleşen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1- Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Asıl alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen 5.927,74-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 2.131,70 TL harçtan peşin alınan 532,93 TL peşin harcın mahsubu ile 1.598,77 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,30- TL başvuru harcı, 532,93-TL peşin nispi harç, 6,40-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.245,73- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf oluna 403,20 TL tebligat müzekkere gideri ile 2.700 TL bilirkişi ücreti toplamı 3.103,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
BİRLEŞEN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 680,62 TL peşin harcın mahsubu ile 500,72 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından sarf olunan 373,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/02/2023

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”