Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/432 E. 2019/820 K. 05.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/432
KARAR NO : 2019/820

DAVA :YARGILAMANIN YENİLENMESİ
DAVA TARİHİ : 15/12/2015
KARAR TARİHİ : 05/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Yargılamanın Yenilenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu yargılamanın iadesi talepli 14/06/2019 tarihli dilekçesinde; Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile iflasın ertelenmesi talebinde bulunulduğunu, mahkemece verilen 13/01/2017 tarih, …. Karar sayılı karar ile davanın reddine ve müvekkili şirketin iflasına karar verildiğini ve bu kararın Yargıtayca onandığını, mahkemece bu hüküm kurulmadan önce, ancak dava tarihinden sonra, 22/08/2016 tarihinde Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün …. sayılı, “OHAL süresince iflas erteleme” konulu yazısında, 669 sayılı KHK’nm 4. maddesi uyarınca, olağanüstü halin ilanından önce yapılan iflasın ertelenmesi talepleri hakkında, tedbir kararı verilip verilmediğine bakılmaksızın, olağanüstü hal süresince nihai kararın verilemeyeceğinin değerlendiriliği bildirildiğini, 21/07/2016 tarihinde ilan edilen olağanüstü hal (“OHAL”) ilan edildiğini ve yerel mahkemece karar verilen 13/01/2017 tarihinde de OHAL’in sürmekte olduğunu, bu sebeple OHAL süresi içinde yerel mahkemece iflasın ertelenmesi davasında hüküm kurulduğunu, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılamanın iadesi ile ilk hükmün iptali ve müvekkili şirketin borca batık durumdan çıkmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK.nun 375’nci maddesinde;
“Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir” şeklindedir.
Buna göre yargılamanın iadesi sebepleri tek tek ve sınırlı olarak sayılmıştır.
Mahkeme,yargılamanın iadesi talebi üzerine,tarafları belirlediği duruşmaya davet edip dinledikten sonra;iade talebinin mesmu olup olmadığını araştırır.Mahkeme, burada genel dava şartlarından başka,yargılamanın iadesi davacısının davayı süresi (m.377) içinde açıp açmadığını,yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenilen hükmün kesin veya kesinleşmiş olup olmadığını ve kanunda yazılı (m.375) bir yargılamanın iadesi sebebine dayanıp dayanmadığını kendiliğinden inceler.Mahkeme,bu şartlardan birini mevcut olmadığı kanısına varırsa,yargılamanın iadesi davasını mesmu olmadığından dolayı(esasa girmeden) reddeder.(m.379)(Baki Kuru-Ramazan Arslan-Ejder Yılmaz,Medenî Usul Hukuku ,23.Baskı,Ankara 2012 S:701)
Davacı vekili,dava dilekçesinde; Bakırköy …..’ncü Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında,müvekkili şirket hakkında daha önce verilen iflasın ertelenmesine ilişkin davanın reddine karar verildiğini,dava tarihinden sonra, 22/08/2016 tarihinde Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün …. sayılı, “OHAL süresince iflas erteleme” konulu yazısında, 669 sayılı KHK’nm 4. maddesi uyarınca, olağanüstü halin ilanından önce yapılan iflasın ertelenmesi talepleri hakkında, tedbir kararı verilip verilmediğine bakılmaksızın, olağanüstü hal süresince nihai kararın verilemeyeceğinin değerlendiriliği bildirildiğini, 21/07/2016 tarihinde ilan edilen olağanüstü hal (“OHAL”) ilan edildiğini ve yerel mahkemece karar verilen 13/01/2017 tarihinde de OHAL’in sürmekte olduğunu, bu sebeple OHAL süresi içinde yerel mahkemece iflasın ertelenmesi davasında hüküm kurulduğunu, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu,bu nedenle,yargılamanın iadesi ile ilk hükmün iptalini talep etmiş ise de;davacı vekili tarafından yargılamanın iadesi sebebi olarak ileri sürülen sebebin yukarıda anılan Kanunun 375’nci maddesinde sayılan sebeplerden olmadığı anlaşılmakla;davacı vekilinin yargılamanın iadesi talebinin,HMK.nun 379/2’nci maddesi uyarınca esasa girilmeden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili tarafından ileri sürülen iade sebeplerinin kanunda yazılı sebeplerden olmadığı anlaşılmakla HMK’nın 379/1-c ve 379/2. Maddeleri uyarınca davanın esasına girmeden yargılamanın iadesi talebinin REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨485,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere yargılamanın yenilenmesini talep eden davacı vekili ile asli müdahil vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 05/09/2019

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Kâtip ….
E-imzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”