Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/427 E. 2021/375 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/427 Esas
KARAR NO : 2021/375

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/01/2015
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
K.YAZIM TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile 02/12/2014 tarihinde mülkiyeti …’a ait sürücüsünün … olduğu ve … Tarafından sigortalanmış … plaka sayılı aracın çarpması neticesinde davacıların müşterek oğlunun vefat ettiği, ceza soruşturmasının başlatıldığı, … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olduğundan bahisle 1.000,00 TL maddi tazminat ile her bir davacı için 100.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 201.000,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, kazaya neden olan aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …. vekili cevap dilekçesi ile müvekkili tarafından sigorta ettirilen araç sürücüsünün kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığı, varsa bile müteveffanın müterafik kusurunun değerlendirilmesini, davacıların gelir iddiasının araştırılması gerektiği, aktüer hesabının buna göre yapılması gerektiği ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ve … tarafından verilen cevap dilekçesi ile müvekkili araç sürücüsünün meydana gelen kazada kusursuz olduğu, araç sürücüsü kusurlu kabul edilse dahi müteveffanın müterafik kusuru olduğu, davalı …’ın taraf ehliyetinin olmadığı, nihayetinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. soruşturma numaralı dosyasında … ve … tarafından dava konusu olaya ilişkin olarak … hakkında şikayette bulunulduğu; savcılık tarafından süpheliye isnat edilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesi ile 18/06/2015 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilerek kararın kesinleştiği görülmüştür.
Mahkemece 25/12/2015 tarihinde keşif yapılarak keşif mahallinde tanıklar dinlenmiştir.
Bilirkişilerce düzenlenen 27/01/2016 tarihli rapor ile; davalı …’ın kazanın oluşumunda %20, müteveffanın ise %80 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Kusur yönünden yeniden dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 07/11/2016 tarihli rapor ile davalı …’ın kazanın oluşumunda %20, müteveffanın ise %80 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
20/07/2018 tarihli bilirkişi raporu ile davacı baba … yönünden 2.879,20 TL, anne … yönünden 7.468,51 TL olmak üzere toplam 10.347,71 TL maddi tazminat hesaplanmıştır.
20/03/2019 tarihli ek bilirkişi raporu ile davacı baba … yönünden 4.760,00 TL, anne … yönünden 12.244,06 TL olmak üzere toplam 17.004,06 TL maddi tazminat hesaplanmıştır.
Yargılamanın bu aşamaya kadar yürütüldüğü Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası üzerinden 25/03/2019 tarihinde … K. Sayılı karar ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememiz esasına kaydı yapılmıştır.
Davacılar vekili tarafından 08/10/2020 tarihinde verilen ve harçlandırılan ıslah dilekçesi ile davacılar vekili davacı …’a ilişkin maddi tazminat talebini 4.760,00 TL, davacı …’a ilişkin maddi tazminat talebini ise 12.244,06 TL olarak ıslah etmiştir.
Dava trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Haksız fiilden doğan borç ilişkileri Türk Borçlar Kanunun ikinci kısmında düzenlenmiş olup; Türk Borçlar Kanunu Madde 49 hükmü; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de,bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Türk Borçlar Kanunu Madde 50 hükmü; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığıönlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.”
Türk Borçlar Kanunu Madde 51 hükmü; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirler.Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.”
Sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören 6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine karşı dava açabilir.İşleten de sürücü ile birlikte zarar görene karşı müteselsilen sorumludur.
Ayrıca, 6098 Sayılı TBK’nun 53 üncü maddesi uyarınca ölenin yakınları destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceği gibi aynı Kanunun 56/2. fıkrası gereğince, ölüm halinde ölenin yakınlarına hakim uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 56 hükmü; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklindedir.
Borçlar Yasası’nın 56. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru-doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin ) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ( objektif ) ölçülere göre uygun ( isabetli ) bir biçimde göstermelidir.
Davacıların maddi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; müteveffanın anne ve babası, gerçekleşen trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüm nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Her ne kadar Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyasında şüpheli … hakkında şüpheliye isnat edilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesi ile 18/06/2015 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilerek kararın kesinleştiği görülmüş ise de mahkememizce alınan 27/01/2016 tarihli rapor ve 07/11/2016 tarihli üçlü heyet tarafından düzenlenen kurul raporları ile davalı …’ın kazanın oluşumunda %20, müteveffanın ise %80 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan kusur raporlarının birbiri ile uyumlu olması nedeni ile söz konusu raporlara itibar edilmiştir. Mahkememizce alınan 20/07/2018 tarihli bilirkişi raporu ile davacı baba … yönünden 2.879,20 TL, anne … yönünden 7.468,51 TL olmak üzere toplam 10.347,71 TL maddi tazminat hesaplanmış olup 20/03/2019 tarihli ek bilirkişi raporu ile davacı baba … yönünden 4.760,00 TL, anne … yönünden 12.244,06 TL olmak üzere toplam 17.004,06 TL maddi tazminat hesaplanmıştır. Raporların alındığı tarihlerdeki hesaplamanın esas alındığı asgari ücretin birbirinden farklı olması nedeni ile davalılar vekilinin çelişkinin giderilmesi yönünden yeniden rapor alınması gerektiği yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir. Anlatılan gerekçelerle davacıların maddi tazminat taleplerinin ıslah dilekçesi dikkate alınarak davacı baba … yönünden 4.760,00 TL, anne … yönünden 12.244,06 TL olmak üzere toplam 17.004,06 TL maddi tazminatın davalı asiller bakımından kaza tarihi olan 03/12/2014 tarihinden, davalı … şirketi yönünden ise 07/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile dinlenen tanık beyanları gözetildiğinde; Davacılar vekili davacıların kaza nedeni ile uğradığı manevi zararlarının tazminini de dava etmiştir. Manevi tazminat, mal varlığı dışındaki hukuksal değerlere yapılan saldırılar sonucu meydana gelen eksilmenin giderilmesidir. Hukuksal değerlerde meydana gelen ve para ile ölçülemeyen eksikliklerin doğrudan karşılanmasının imkansızlığı, bunların zarar kavramı dışında tutulması için bir gerekçe olamaz. Manevi zarar karşılığında paraya hükmedilmesi, bu zararın doğrudan giderilmesinin olanaksızlığındandır. Zarar verenden belirli bir meblağın alınarak zarar görene verilmesi suretiyle yaşanılan acıları dindirmek, ruhsal dengeyi sağlamak, böylece zedelenen yaşama sevincini yeniden temin etmek amaçlanmakta olup tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şeklinde davalı sürücünün %20 kusurlu olması, müteveffanın %80 oranunda kusurlu oluşu, kazanın oluş şekli ile davacıların bu kazadan etkilenme oranı dikkate alınarak her bir davacı için 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03/12/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar gerçek kişilerden tahsiline karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı …’un, davalılar aleyhine açtığı destekten yoksun kalmadan kaynaklanan maddi tazminat davasının ıslah edilmiş haliyle KABULÜ ile; 4.760,00.-TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 03/12/2014 Tarihinden, davalı … şirketi yönünden ise 07/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılarlardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
2- Davacı …’un, davalılar aleyhine açtığı destekten yoksun kalmadan kaynaklanan maddi tazminat davasının ıslah edilmiş haliyle KABULÜ ile; 12.244,07.-TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 03/12/2014 Tarihinden, davalı … şirketi yönünden ise 07/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılarlardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı, …’un, davalılar … ve … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; 15.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Davacı, …’un, davalılar … ve … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; 15.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 3.210,85-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 686,52-TL harç ile 206,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.318,33 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA, (Davalı … şirketinin 269,03-TL harçtan diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına)
4-Davacılar tarafından ödenen 27,70-TL Başvurma Harcı ile 686,52 TL Peşin Harç ve 206,00 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, (Davalı … şirketinin başvuru harcının tamamından, peşin yatırılan harç+tamamlama harcının ise 290,38-TL’sinden diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına)
5-Davacılar tarafından yapılan tebligat, posta ücreti ve bilirkişi inceleme ücreti olmak üzere toplam 2.360,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 449,10 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE (Davalı … şirketinin söz konusu yargılama giderinden sadece 162,46 TL’lik kısmından diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına), kalan kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
8-Davacılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 4.500,00-TL ücreti vekaletin davalı asiller … ve ….ten tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
9- Davalılar … ve … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 4.500,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılalara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)

10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
Dair 5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı … vekili ile diğer davalılar vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/04/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı