Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/410 E. 2020/65 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/410 Esas
KARAR NO : 2020/65 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2017
KARAR TARİHİ : 29/01/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile borçlu ticarethaneye gönderilen bir adet elektrik faturası süresi içinde ve halen tam ödenmediğini, ödenmemiş ve son ödeme süresi geçmiş olan faturanın tahsili için İstanbul Anadolu …. icra Dairesî’nde 06.02.2017 tarihinde … E. sayılı icra dosyası, borçlu ticarethane aleyhine açıldığını, borçlu yetkilisinin itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, icra dosyasını İcra Müdürlüğü nezdinde tetkik sırasında itiraz dilekçesi tespit edildiğini, bu sebeple iş bu dava süresi içinde açıldığını, borçlu ticarethanenin müvekkili …. ‘in kurumsal müşterisi olması sebebiyle her iki tarafta tacir olduğundan itirazın iptali davasında görevli mahkeme Yargıtay İçtihatlarına göre Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkil … kayıtlarının dikkate alınması zorunlu olduğunu, davalı Borçlu Ticarethanenin yetkilisi bir ödeme iddiasında bulunmadığından ilk oturumda bilirkişi incelemesinin yapılması usul ekonomisinin doğal sonucu olduğunu, borçlu ticarethane yetkilisinin yapmış olduğu itirazın iptaline ve İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra takip dosyası üzerinden icra takibinin devamına, borçlunun % 20 icra inkar tazminatını müvekkiline ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkili şirketin … döneminde böyle bir elektrik tüketimi olmadığını, müvekkili şirkete tebliğ edilmiş böyle bir faturada mevcut olmadığını, haksız davanın reddine, müvekkili aleyhine haksız icra takibi başlatan davacının %20 den aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı icra takip dosyası mahkememizin işbu dosyası içerisine alınmıştır.
Mahkememize sunulan 24/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defter ve belgelerinin sunulmadığı, dava konusunun taraflar arası kaşe/ imza yapılmış olan … tesisat numarasına bağlı, bağlantı anlaşması gereği ödemesi yapılmamış olan 595,55 TL tutarlı faturadan kaynaklı olduğu, davalı tarafın mezkur faturaya dayalı iddialarını destekler nitelikte herhangi bir evrak bulunmadığı, dolayısıyla davalı iddialarının davalı ispatına muhtaç olduğu, davacının takip tarihi itibariyle işlemiş faiz yönünden davalıdan talep edebileceği faiz alacağının 161,18 TL olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan asıl alacak yönünden 595,55 TL, takip öncesi işlemiş faiz 161,18 TL ve işlemiş faizin KDV’si 29,01 TL olmak üzere toplamda 785,74 TL alacaklı olduğunun belirtildiği görülmüştür.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacağını ve takibi elektrik faturasına dayandırmış olup, Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’ nin 2016/7819 esas ve 2017/2738 karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere öncelikle davacı tarafından icra takibine konu faturadaki hizmeti yerine getirdiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Bu kapsamda dosyada mevcut abonelik sözleşmesi, elektrik bağlama formu ve elektrik faturası ile hizmetin ifa edildiği ispatlanmıştır. Taraflara ticari defterlerini sunmaları için kesin süre verilmiş davacı tarafından sunulan ticari defterlerin incelenmesi sonucunda düzenlenen 24.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının davalıdan 595,55-TL asıl alacak, 161,18-TL Faiz alacağı, 29,01-TL KDV olduğu tespit edilmiş olup, davacının takibinin 595,55-TL asıl alacak,222,30-TL faiz olmak üzere toplam 817,85-TL üzerinden başlattığı anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabulüne , 595,55-TL asıl alacak, 161,18-TL Faiz alacağı, 29,01-TL KDV olduğu anlaşılmakla davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 595,55-TL asıl alacak, 161,18-TL Faiz alacağı, 29,01-TL yönünden iptali ile alacağın likit olması nedeni ile de asıl alacağın %20 si olan 157,15-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş, ancak kısa kararda sehven “davanın kabulüne” başlığı kaldığı, miktar itibari ile de hükmün kesin olduğu anlaşılmakla yapılan maddi hata mahkememizce re’sen tashih edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalı/borçlunun İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına,
2-Alacağın Likit olması nedeni ile davacının asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
3-Alınması gerekli 55,86 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile 24,46 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 785,74-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 98,70 TL harç, 25,50 TL tebligat müzekkere gideri, 500 TL bilirkişi ücreti toplamı 624,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
29/01/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”