Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/408 E. 2021/646 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/408 Esas
KARAR NO : 2021/646

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2019
KARAR TARİHİ : 13/07/2021
K.YAZIM TARİHİ : 06/08/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili …’ın davacı … Gıda firmasının yetkili temsilcisi olduğunu, 2015 yılı Temmuz ayında şirketi adına yatırım yapmak üzere …’de yer alan ve yüklenicisi … A.Ş olan … projesinden 26 adet daire satın aldığını, taraflar arasında Bakırköy …. Noterliği … yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, taraflar arasındaki ödeme planına istinaden kararlaştırılan tutarların ödendiğini, davalı …’in ise bu ilişkide yatırım yapması konusunda müvekkilini hileli davranışlarla ikna ettiğini, taraflar arasındaki tanışıklığın davalının … A.Ş’nin taşeronu olan … A.Ş’de çalışması vasıtasıyla olduğunu, firmalar arasında bağlantı bulunması sebebiyle müvekkilinin davalıya inanarak 40.000 USD Eft yaptığını ancak … A.Ş’ye ödenmesi gereken bu tutarın ödenmediğini, bu hususta Bakırköy CMBS … Sor sayılı dosyadan şikayetçi olduklarını ve Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyadan icra takibi yapıldığını, bu dosyada borçlu bulunan … A.Ş tarafından borca itiraz edildiğini, … A.Ş ile yapılan protokol gereği 29.09.2018 tarihinde 20.000 USD’nin tahsil edildiğini ancak kalan 20.000 USD yönünden alacak taleplerinin mevcut olduğunu bu nedenle davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 40.000 USD asıl alacak 12.479,99 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 52.479,98 USD üzerinden davalı borçlu, dava dışı … Enerji ve … A.Ş. aleyhine ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçlu …’e 26.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 27.04.2018 havale tarihli dilekçe ile ve süresi içinde borcun sebebinin açıklanmadığı, bu nedenle borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği yönünde dilekçe verildiği, İİK’nun 66. maddesi gereği takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma dosyasının incelenmesinden dava konusu olaya ilişkin olarak davacının şikayette bulunduğu, şüphelinin dosyamız davalısı … olduğu, şüpheli hakkında taraflar arasındaki ilişkinin hukuki ihtilaf olduğu gerekçesi ile kovuşturma yapmaya yer olmadığına karar verildiği ve kararın kesinleştiği görüldü.
Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasının davacısının huzurda görülen davanın tarafı olmadığı ve icra takibine gecikmiş itiraza ilişkin olduğu görüldü.
Davalının SGK kayıtlarının celbi neticesinde davalının dava dışı … Proje’de satış temsilcisi olarak 14/03/2015 tarihinde işe başladığı, 20/06/2016 tarihinde ise işten ayrıldığı görüldü.
Yapılan yargılama sırasında mahkememizce davacı tanıkları dinlenilmiş olup davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı ve tanık listesi de ibraz etmediğinden davalı tanıkları dinlenmemiştir. Davacı tanığı … beyanında; “Ben davacı şirketin ortağıyım şirketin yetkilisi abimdir davalı … A.Şnin çalışanı olarak bizim yanımıza gelip gitmekteydi, … A.Ş …i A.Ş’nin taşeronluğunu yapmaktadır, biz … A.Ş’den 28 adet daire almıştık bu 28 adet dairenin ilk taksiti 40.000 USD’ydi bu taksit yatırılacağı zaman davalı bizi aradı bu parayı yatırmanız gerekiyor diye bizi sıkıştırdı, abimde bu taksiti davalının hesabına yatırdı ve daha sonra yapılan kontrollerde taksitin … A.Ş hesaplarına aktarılmadığını gördük.”
Davacı tanığı …. beyanında; “Ben davacıya ait markette sorumlu olarak çalışmaktayım, patronumuz … bey davalı ile dava konusu taşınmazların satışının yapıldığı … ofisinde tanışmış daha sonra davalı bizim markete gelip gitmeye başladı, tarafların arasında bir samimiyet dostluk kuruldu, taşınmazların satışına ilişkin taksit günü geldiğinde davalı 40.000 USD’nin kendisine yatırılmasını istedi, ben bu paraları şirket hesabına aktaracağım dedi, biz davalıyı şirketin yetkilisi olarak görüyorduk ayrıca bize daha güzel daha iyi daireler ayarlayacağını vaad etti ancak, ödemeler yapıldıktan sonra gelen hesap dökümlerinden anladık ki bu parayı kendi hesabına almış şirket hesaplarına aktarmamış, bir kısım ödemeleri patron bana verirdi ben yapardım o yüzden süreci biliyorum.”
Dosyaya sunulan 12/11/2020 tarihli bilirkişi SMMM …. tarafından düzenlenen raporda; davacının 2016 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, davacı ticari defter ve kayıtlarında davalı ve dava dışı … A.Ş. adına herhangi bir işlemin kayıtlı olmadığı, dava dışı 40.000,00 USD tutarındaki gönderimle ilgili banka dekontunun açıklama bölümünde ödemenin taksit ödemesi mi komisyon bedeli mi olduğuna dair herhangi bir bilginin olmadığı, davacının alacaklı olup olmadığı konusunda takdirin mahkememize ait olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 21/06/2021 tarihli dilekçe ile 20.000 USD asıl alacak ve 14.785,76 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.785,76 USD alacak yönünden davalının yapmış olduğu itirazın iptalini talep ettiği bildirilerek eksik harç ikmal edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıya banka kanalıyla 17/06/2015 tarihinde açıklama kısmında gönderilme sebebi yazılı olmadan 40.000 USD tutarında paranın gönderildiği açıktır. Davacı tarafından söz konusu ödemenin daire satışına ilişkin peşinat olarak ödendiği, davalı tarafından ise söz konusu ödemenin komisyon ödemesi olarak yapıldığı iddia edilmiştir. Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile dava dışı icra dosya borçlusu … A.Ş.’nin icra takibine konu alacağın 20.000 USD’lik kısmını üstlenerek ödediği beyan edilerek huzurda görülen dava bakiye 20.000 USD üzerinden açılmıştır. Dosya kapsamında davacı şirket ile dava dışı … A.Ş. arasında noter kanalıyla satış vaadi sözleşmesi yapıldığı, dava dışı … A.Ş.’nin, … A.Ş. tarafından inşa edilen dairelerin satışına aracılık ettiği, davalı …’in SGK kayıtları ile … A.Ş.’de dava konusu havalenin yapıldığı tarihte satış temsilcisi olarak çalıştığı, satış temsilcisi olarak sigortalı çalışan davalıya alıcı tarafından komisyon ödemesi yapılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacı ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığının tespit edilmiş olması ve davalı tarafından söz konusu ödemenin komisyon ödemesi olarak yapıldığını ispat edememesi karşısında asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından her ne kadar harçlandırılmış takip öncesi faiz talebi de bulunmakta ise de davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir belge bulunmadığından davacının bu yöndeki talebinin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca Kamu Bankalarının aynı yabancı para türünden 1 yıl süreli mevduata uyguladıkları en yüksek faizin uygulanmasına ve alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Küçükçekmece .. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 20.000 USD asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 4-a maddesi uyarıca devlet bankalarının USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Toplam alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen 4.000 USD icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 8.245,15 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 3.585,17 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 4.659,98 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6- Davacı tarafından sarf olunan (800,00 TL bilirkişi ücreti + 80,40 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 880,40 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%57,49 kabul oranı) hesaplanan 506,14 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
7- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 3.585,17 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
9- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
10- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 15.416,69 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 12.400,36 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesap edilen 561,07 TL’sinin davacıdan; 758,93 TL’sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2021

Katip …
E-İmzalı

Hakim …
E-İmzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”