Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/390 E. 2019/684 K. 21.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/390
KARAR NO : 2019/684

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 27/05/2019
KARAR TARİHİ : 21/06/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 27/05/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkilinin …… A.Ş. ile davalı şirket arasında …….Bankası A.Ş. ……. şubesi, ……. seri numaralı, 20/01/2017 tarihli ve ¨15.200,00 tutarlı çek keşide edilmişse de, çek üzerinde yazan tutar, ödenmediğinden 07/12/2018 tarihinde İstanbul …… İcra Müdürlüğünün……. Esas sayılı dosyası ile borçlu davalı aleyhine adi iflas yoluyla takip başlatıldığını, borçlu şirket,kendisine karşı başlatılan bu iflas talepli icra takibine karşı itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, takibin kesinleşmesine rağmen ilgili borç ödenmediğinden, davalı şirketin iflasına karar verilmesi talebiyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 156.maddesine dayalı olarak huzurdaki davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, muhafaza tedbirlerine hükmedilmesi gerektiğini, borçlu iflasa tabi kimselerden olduğunu, borçlu ödeme emrine itiraz etmediğini ve takip usulüne uygun olarak kesinleştiğini, iflas taleplerinin ilanı gerektiğini, borçlunun borçlu olduğunun kesinleştiğini bu nedenlerle davalılar aleyhine ilk olarak teminat yatırılmaksızın tedbir kararı verilmesi ve borca yetecek miktarda mala muhafaza tedbiri konulmasını, takibin durduruğu andan karar tarihine kadar geçecek süre içerisinde işleyecek faizin davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini, davalıların kendilerine ödeme yapmaması veya depo kararına uygun olarak borcu ifa etmemesi halinde mahkemece iflaslarına karar verilmesini , yargılama ve sair masrafların davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava; İİK.nun 156 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış adi takibe dayalı kesinleşmiş iflâs yoluyla takipten dolayı takip borçlusu davalı şirketin iflâsı istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 160 ncı maddesi hükmü “İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur.
(Değişik: 9/11/1988-3494/27 md.) Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.”şeklinde olup buna göre alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masrafları Mahkeme’nin ihtarı ile yatırmak zorundadır.Somut olayda davalı şirketin iflasını isteyen alacaklı vekiline bu masrafları ödemesi amacıyla ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen alacaklı tarafından Mahkeme’ce istenen masraflar yatırılmamış,davacı vekilince istenen ek süre talebi de verilen sürenin kesin olması sebebiyle reddedilmiştir.
İflas isteyen alacaklı İİK’nın 181. maddesi yollamasıyla 160. maddesi uyarınca, gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin olarak yatırmak zorunda olup, söz konusu husus özel olarak düzenlenmiş bir dava şartı olup iflas avansı depo edilmeden yargılamaya devam edilmesi mümkün değildir.(Yüksek Yargıtay 23 ncü Hukuk Dairesi’nin 14/04/2016 gün ve 2015/1364 esas,2016/2405 karra sayılı ilamı)
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili her ne kadar davalı şirketin İİK’nın 158 ve devamı maddeleri uyarınca davalının iflasına karar verilmesini talep etmiş ise de,davacı şirketin Mahkeme’ce yapılan ihtarata rağmen iflas avansını yatırmadığı anlaşıldığından davanın, iflas avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 144/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin verilen kesin süre içerisinde iflas avansını yatırmadığı anlaşılmakla davanın iflas avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 144/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨222,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 21/06/2019

BAŞKAN … ÜYE … ÜYE … KÂTİP ….
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı
“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”