Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/387 E. 2020/799 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/387
KARAR NO : 2020/799

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2019
KARAR TARİHİ : 02/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin konut, ticari, endüstriyel sanayi ve arazi yatırımı alanında alım-satım ve yatırım, kiralama danışmanlık hizmeti verdiğini, davalı ile Yetkili satıcılık Sözleşmesi akdettiklerini, taraflar arasında akdedilen iş bu sözleşemeye ait uyuşmazlığın bulunmadığını, sözleşme kapsamında müvekkilinin davalı tarafa acentelik hizmeti verdiğini, bu ilişki sonucunda Bursa İli,…… İlçesi, ….. Mahallesi,…… caddesi ……. ada, ……Parsel, ….. Blok …… no’lu bağımsız bölümün satışına aracılık etiği, alıcı ile satıcı arasında satış vaadi sözleşmesinin kurulmasına aracılık ettiğini, sözleşmede üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, müvekkilinin bu faaliyetlerinin karşısında davalı tarafa fatura düzenlediğini, aracılık hizmetine dair düzenlenen 22.11.2018 tarih ve ……. nolu faturayı 23.11.2018 tarihinde sözleşmeyi imzalayan davalı şirket yetkilisi …… ‘a imza karşılığında teslim ettiğini, davalı tarafın borcunu ödeme edimini yerine getirmediğini, davalı tarafın faturaya yasal süresinde herhangi bir şekilde itirazının bulunmadığını, alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine Bursa ….. İcra Müdürlüğünün …… Esas Sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının yetki itirazı sonucunda tekrar Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının süresinde itirazı ile takibin durduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafın, müvekkili aleyhinde Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası ile takip yaptığını, takibe haksız itiraz edildiğini, takibe dayanak alacağın, sözleşmeye ve buna bağlı olarak faturaya dayandığını iddia ettiğini, davacı tarafın müvekkilinden gayrimenkul aracılık komisyonu alacağının bulunduğunu iddia ettiğini, ancak müvekkilinin bu konuda davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, taraflar arasında hukuka uygun herhangi bir aracılık sözleşmesinin bulunmadığını, davacının herhangi bir şekilde müvekkiline aracılık hizmeti vermediğini, taraflar arasında geçerli, hukuka uygun bir sözleşmenin bulunmadığını, sözleşmenin üzerindeki kaşe üzerindeki imzanın şirket yetkililerine ait olmadığını, bu nedenle de bu şekilde taraflar arasında ticari ilişkinin varlığından söz edilemeyeceğini, takip konusu sözde faturaya dayalı herhangi bir borçtan söz edilemeyeceği, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara duruşma zaptı usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Dosyaya sunulan 13/05/2020 tarihli bilirkişi SMM …… tarafından düzenlenen raporda icra takip tarihi itibarıyla 31.12.2018 tarihi itibarı ile ve dava tarihi itibarı ile davacı tarafın davalı taraftan 157.722,76 TL alacak bakiyesi olduğu, davacı tarafın BA- BS formlarım vergi dairesine ibraz ettiği, takip ve dava konusu faturanın BS formlarında mevcut olduğu, davalı tarafın incelenen defter ve belgelerine göre, davacı tarafın faturasından kaynaklı herhangi bir kayıt tespit edilemediği, BA- BS formlarının vergi dairesine beyan edildiği, incelenen BA formlarında davacı tarafın faturasının kayıtlı bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olıup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. takip sayılı dosyasındaki takibe konu yetkili satıcılık sözleşmesi nedeni ile fatura ve cari hesap ekstresinden dolayı alacaklı olup olmadığı, alacak miktarının ne kadar olduğu, davalının itirazın haklı olup olmadığı, inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmış olup bu kapsamda dosyanın bilirkişi incelenmesi yapılması için tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme günü verilmiş olup, dosyaya sunulan 13/05/2020 tarihli bilirkişi SMM ……. tarafından düzenlenen raporda icra takip tarihi itibarıyla 31.12.2018 tarihi itibarı ile ve dava tarihi itibarı ile davacı tarafın davalı taraftan 157.722,76 TL alacak bakiyesi olduğu tespit edilmiş olup, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olması nedeni ile kendi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, davalı vekilinin 07.10.2020 tarihli duruşmada ” konut teslim tesellüm belgesindeki teslim eden …… o dönem şirket çalışanıdır.” şeklindeki beyanı da dikkate alınarak, davacının sözleşmeye konu üzerine düşen borcu ifa ettiği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne, Davalının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas Sayılı dosyasında davalının itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, alacağın likit olması nedeni ile de İİK 67//2 madde ve fıkrasına göre % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA,
2- Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile MAHKUMİYETİNE,
3-Alınması gerekli 10.774,10 TL harçtan peşin alınan 2.693,52 TL peşin harcın mahsubu ile 8.080,58 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 18.933,66 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 2.744,32 TL harç, 98,60 TL tebligat müzekkere gideri, 440 TL Bilirkişi ücreti toplamı 3.282,92 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/12/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”