Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/384 E. 2019/803 K. 19.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/384 Esas
KARAR NO : 2019/803

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 25/05/2019
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 25/05/2019
KARAR TARİHİ : 19/07/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin …. Bankası …Şubesi muhatap, keşidecisi …. Ltd. Şti, 05.06.2019 keşide tarihli, …. Çek seri no’lu, 75.000 TL bedelli çeki kaybettiğini fark etmiş, evinde ve ofisinde yaptığı aramalar sonucunda da çekin bulunamadığını, çekin kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçmesi halinde haksız bir şekilde tahsil edilmesi söz konusu olacağından zayii Nedeniyle İptali ve Ödemeden Men Kararı verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasına verilen dava dilekçesi ile müvekkilinin ….bankası …. Şubesi muhatap, keşidecisi ….Ltd. Şti, 31.05.2019 keşide tarihli, … Çek seri no’lu, 130.000 TL bedelli çeki kaybettiğini fark etmiş, evinde ve ofisinde yaptığı aramalar sonucunda da çekin bulunamadığını, çekin kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçmesi halinde haksız bir şekilde tahsil edilmesi söz konusu olacağından zayii Nedeniyle İptali ve Ödemeden Men Kararı verilmesini talep etmiştir.
28/05/2019 tarihli tensip tutanağı ile davacı tarafından davaya konu çekin meşru hamili olduğuna ilişkin 20/12/2018 tarihli tahsilat makbuzu suretinin davacı tarafından tek taraflı olarak düzenlendiği gözetilerek meşru hamil olduğunu ıspata elverişli olmadığından; mahkemece gerekli görüldüğü takdirde bilirkişi incelemesine de esas olacak şekilde çeklere konu ticari ilişkiyi gösterir dayanak belgelerin dosyamıza sunulması için 2 haftalık kesin süre verildiği, 2 haftalık kesin süre içinde delillerin sunulmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceği ihtar edilmiştir.
Dava, hukukî niteliği itibariyle TTK’nun 651 inci maddesinde düzenlenen kıymetli evrakın zayi sebebi ile iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 651’nci maddesinin ikinci fıkrası”Kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.”şeklinde olup kıymetli evrakın iptali davasını ancak yetkili hamilin açabileceği hüküm altına alınmıştır.
Taraf sıfatı (husumet) maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Taraf ehliyeti; davada taraf olabilme, usulî hukuki ilişkinin süjesi olabilme ehliyetidir. Taraf ehliyetine sahip olan kişi, davada davacı veya davalı olabilecektir. Bu nedenle, taraf ehliyeti usûli bir kavramdır. Taraf ehliyetine sahip olabilmek için medeni hukuktaki hak ehliyetine sahip olmak gerekir. HMK’nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, taraf ehliyetine de sahiptir. Buna göre tüm insanlar, hak ehliyetine ve dolayısıyla taraf ehliyetine sahiptir. Dava ehliyeti ise, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir. (HMK 51) Fiil ehliyetine sahip olan kişi, dava ehliyetine de sahiptir ve davayı yürütebilir, usûl işlemlerini yapabilir. Reşit olan ve temyiz kudretine sahip olan kişiler fiil ehliyetine sahiptir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve dava takip yetkisi davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Davacı tarafta yer alan taraf için aktif dava sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Sıfat bir itiraz olduğundan, hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur.Bu husus mahkemece re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekir.
Yasal süre içerisinde davacının meşru hamilliğine ilişkin belgelerini sunmadığı görülmüştür. Davacının yetkili hamil olmaması sebebiyle aktif husumetinin bulunmadığı anlaşıldığından, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Esas ve birleştirilen dava yönünden davanın reddine,
2-Esas ve birleştirilen dava yönünden peşin harcın mahsubu ile bakiye harç tayinine yer olmadığına,
3-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/07/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza