Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/375 E. 2020/729 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/375
KARAR NO : 2020/729

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2019
KARAR TARİHİ : 05/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitaben yazmış olduğu 22/05/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın …… Şubesi ile davalı kredi lehtarı …. Teks. Deri Paz. San. ve Tic. A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmeyi diğer davalı kefillerinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış bulunduklarını, kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle, Beyoğlu …… Noterliğinin 02.01.2019 tarih ve ……. yevmiye no.lu ihtarları ile hesabın kat edildiğini, verilen sürede borcun ödenmemesi üzerine, davalı kredi lehtarı şirket aleyhinde Bakırköy…… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası ile alacağın tahsili için ilamsız icra takibi açıldığını, davalıların takibe ve tüm fer’ilerine itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, genel kredi sözleşmesinin 3 ve 5 m. uyarınca TCMB bildirilen faiz oranları esas alınarak, faiz oranlarının belirlendiğini, müvekkili bankanın ¨7.877.069,94 nakdi alacağı üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine , yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekilinin 11/07/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle alacağın net olarak belirlenmesi gerektiğini, blokeli parayı mahsup etmeden ve borcun vadesi gelmeden ve yine ipoteği paraya çevirmeden haksız olarak açılan takip nedeniyle müvekkillerin itibarının zedelendiğini, açılan takibin hukuka uygun olmadığı için takibin geçersiz olduğunu, açılan takipte müvekkillerin kefaleten sorumlu oldukları borç miktarının belirlenmediğini, talep edilen faizin hukuka uygun olmadığını, alacağın likit olmadığı için icra inkar tazminatının talep edilemeyeceğini belirtilerek davanın reddine karar verilmesini, zamanaşımı ve ilk itirazlarının kabulünü, davacı tarafın dayanak icra takibinin %20 ‘sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatından sorumlu tutulmasını, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalılar aleyhine girişilen icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine konu borcun ödenmesi amacıyla ilamsız icra takibine geçtiği, borçlulara ödeme emrinin tebliği üzerine borçlular vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği,İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği,bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği,davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi …… tarafından mahkememize sunulan 01/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı banka ile davalı kredi lehtarı ….Teks. Deri Paz. San. ve Tic. A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmeyi davalı/kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, bahse konu sözleşmeye istinaden DEK-dövize endeksli kredi kullandırılmış olduğunu, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler temin edilip dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiğini, kefalet limiti ve davalı kefilin sorumluluğu: Davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitlerinin ¨ 12.000.000,00 olduğunu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı ¨ 7.655.604,84’sının kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin hem kendi ve hem de dava dışı kredi lehtarı şirketin temerrüdü ve bunun sonuçlarından sorumlu oldukları nazara alınarak, borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceğini,
Davacı Bankanın takip tarihi itibariyle Alacakları:
Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken
Asıl alacak 7.672.782,98 7.655.604,84 7.655.604,84
İşlemiş faiz 204.286,96 233.937,59 204.286,96
TOPLAM 7.877.069,94 7.889.542,43 7.859.891,80
Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin ¨ 17.178.14 (7.877.069.94- 7.859.891.80=) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren; asıl alacak tutarı ¨7.655.604,84 ’na yıllık %10,62 oranında işleyecek sözleşmesel temerrüt faizi ile birlikte istenilebileceğini bildirmiştir.

Kefalet akdi, asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşmedir.Davalı/kefillerin Genel Kredi sözleşmesinde, müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır.
Bilindiği üzere, kefaletin şartları TBK’nın 583 ncü maddesinde düzenlenmiştir.
Bir Kefaletin Geçerli Olabilmesi İçin,
1) Yazılı şekilde yapılması,
2) Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi,
3) Kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması,
4) Kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması icap eder, denildiği, 5)Kefalet tarihi, kefalet türü ve kefalet miktarının kendi el yazıları ile yazılması vesaire gibi hususlar,
TBK’nun 584 m. eklenen ilave bir fıkra ile; ” Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri He ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.”; hükmü getirilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin 13/05/2011,31/05/2013 ve 30/04/2018 tarihli olduğu,davalı/kefillerin şirket ortağı ve/veya yöneticisi olduğu anlaşıldığından,31/05/2013 ve 30/04/2018 tarihli sözleşmeler yönünden eş muvafakati belgesine gerek bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere, kefillerin sorumlu olacakları kefalet limitlerinin sözleşmede açıkça gösterilmiş olduğu ve TBK.’nun 582. ve 583 ncü maddelerinde öngörülen “ Muayyen bir limit şartı “ ile yasadan doğan “diğer şekli şartların “ teşekkül etmiş olduğu anlaşılmaktadır.
TBK’nun 589 ve 590. Maddesi hükmü”Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur” şeklinde olup kefilin temerrüdü, kredi hesabını kat eden bankanın, müteselsil kefile TBK’nun 117 nci maddesi hükmünce temerrüt ihtarında bulunması ile gerçekleşir.Görülebileceği üzere kefilin temerrüdü, cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği ile doğabileceği hem yasa ve hem de emsal Yargıtay Kararları ile sabittir.
Bu durumda davalı/kefillerin, sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve fer’ilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacaklardır.
Davalı kredi lehtarı …… Tekstil Deri Pazarlama San.ve Tic.A.Ş.’ne DEK-dövize endeksli taksitli ticari kredi kullandırılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmelerinin 5.1. mad. hükmü uyarınca, Beyoğlu …… Noterliğinin 02.01.2019 tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarnameleri ile kredi cari hesabı 02.01.2019 tarihi itibariyle kesildiği ve kat edildiği, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 1.449.282,33 USD nakdi kredi borcunun (1) gün içinde ödenmesi, aksi halde yasal yollara müracaat edileceğinin ihbar ve ihtar edildiği,bilirkişi raporuna göre,davalı kredi lehtarı …… TEKS.DERİ PAZ. SAN. VE TİC. A.Ş.’ne 1.415.000,00 USD tutarında 60 ay vadeli taksitli DEK-Dövize endeksli kredi kullandırılmıştır. Bahse konu kredinin 4 adet taksiti ödenmiştir. Kalan 56 adet taksit içindeki anapara miktarı 1.409.867,88 USD’dır. Kredinin en son taksit ödeme tarihi 20.08.2018 ile hesap kat tarihi 02.01.2019 tarih aralığında işlemiş faiz ve fer’ileri 39.594,73 USD (1.409.867,88 USD x136x7,08/36000= 37.709,27 TL+%5 BSMV 1.885,46 =39.594,73 USD) dahil edildiğinde toplam alacak 1.449.462,61 USD’dir. Davacı banka ise hesap kat ihtarıyla 1.449.282,33 USD talep etmiştir. Hesaplanan meblağdan daha az miktarda talepte bulunulduğu için taleple bağlı kalınması gerekmiştir.
Davalı kredi lehtarı şirket- …… TEKS.DERİ PAZ. SAN. VE TİC. A.Ş adına çıkartılan ve kat ihtarını içeren tebligat, Muhatabın gösterilen adresinde tevziat sırasında şirket yetkilisinin çarşıda bulunması nedeniyle tebligat almaya yetkili olan ……’a 04.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat parçasından anlaşılmaktadır.
Davalı /Kefil- …… DERİ SAN. VE TİC. A.Ş.,adına çıkartılan ve kat ihtarını içeren tebligat, Muhatabın gösterilen adresinde tevziat sırasında şirket yetkilisinin çarşıda bulunması nedeniyle tebligat almaya yetkili olan ……’a 04.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat parçasından anlaşılmaktadır.
Davalı/kefil -……,adına çıkartılan ve kat ihtarını içeren tebligat, Muhatabın gösterilen adresinde tevziat sırasında çarşıda bulunması nedeniyle tebligat almaya yetkili olan daimi çalışan ……’a 04.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat parçasından anlaşılmaktadır.
Davalı/kefil -…,adına çıkartılan ve kat ihtarını içeren tebligat, Muhatabın gösterilen adresinde tevziat sırasında çarşıda bulunması nedeniyle tebligat almaya yetkili olan daimi çalışan ……’a 04.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat parçasından anlaşılmaktadır.
Davalı/kefil -…,adına çıkartılan ve kat ihtarını içeren tebligat, Muhatabın gösterilen adresinde tevziat sırasında çarşıda bulunması nedeniyle tebligat almaya yetkili olan daimi çalışan …….’e 04.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat parçasından anlaşılmaktadır.
Davalı/kefil -…,adına çıkartılan ve kat ihtarını içeren tebligat, Muhatabın gösterilen adresinde tevziat sırasında çarşıda bulunması nedeniyle tebligat almaya yetkili olan daimi çalışan ……’a 04.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat parçasından anlaşılmaktadır.
Davalı/kefil -…,adına çıkartılan ve kat ihtarını içeren tebligat, Muhatabın gösterilen adresinde tevziat sırasında kapısının kapalı olması nedeniyle komşusunun ( ismi okunamıyor) beyanı ile 2 no.lu formül uygulanıp haber kağıdı ilsak olunmak suretiyle mahalle muhtarlığına 04.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat parçasından anlaşılmaktadır.
Davalı kredi lehtarı şirket ve dava kefillere ödeme için verilen (1) gün günlük mehil süresi bitimine müteakip 06.01.2019 İtibariyle temerrüde düşürüldükleri görülmektedir.
Sözleşmenin 7.1. maddesi. “ … müşteri, kefiller ve banka arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda, bankanın defter, kayıtlarının HMK 193. mad. gereği münhasır delil olacağını ve bunlara karşı her türlü itiraz hakkından peşinen feragat edildiğini kabul ve beyan ederler. denildiği,
O halde, gerek sözleşme ile gerekse de yerleşik Yargıtay Kararlarına göre, davacı bankanın defter ve kayıtları esas alınarak hesap ve değerlendirme yapılması gerekmektedir
Bankalarda Kredi Faiz Oranlarının Tespiti: Bilindiği üzere, 01.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 30.6.1987 tarih ve 87/11921 sayılı Kararname ve bu Kararname’ye ilişkin 19.02.1991 tarih ve 20791 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 91/1 no.lu TCMB. Tebliğinin 2. ve 4. maddelerinde bankaların mevduat ve kredilere uygulayacakları azami faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit etmeleri, bu şekilde tespit edilen mevduat ve kredi faiz oranlarını ve bunların yürürlük tarihlerini banka şubelerinde ilan etmeleri, ayrıca bu faiz oranlarını TCMB. na bildirmeleri esası getirilmiştir.
Bu yeni düzenlemeye göre, belirli istisnalar haricinde (Kredi kartı faizleri, reeskont kredisi faizleri gibi), kredi işlemlerinde alınacak faiz oranlan vade ve türlerine göre bankalarca serbestçe tespit edilmektedir.
Akdi Faiz: Sözleşmenin 3.6 maddesi: “…. Müşteri ile mutabakata varılmamış ise faiz oranı bankanın fiili kullandırım/işlem tarihinde aynı tür krediler ve hesaplar için cari olan en yüksek oranları geçmemek kaydıyla bankaca belirlenecektir. denilmiştir.
Temerrüt Faizi: Sözleşmenin 3.7 maddesi: “ ….müşteri temerrüdün doğduğu tarihten itibaren fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler içinse, temerrüt tarihinde aynı tür krediler ve hesaplar için cari olan en yüksek oranlan geçmemek kaydıyla, bankaca belirlenmiş olan cari faiz oranının yıllık %50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizi ödeyecektir.”-, denilmiştir.
DEK-Dövize Endeksli Kredinin Tem.faizi yönünden
Davacı bankadan temin edilen ödeme planına göre DEK-dövize endeksli krediye fiilen uygulanan akdi faizin %7,08 oranında olduğu, ödeme planındaki akdi faiz ile ekran görüntüsünde gözüken akdi faizin aynı seviyede olduğu, sözleşmenin 3.7 m. hükmü uyarınca bu %7,08 oranındaki akdi faizin %50 fazlası mertebesinde %10,62 (7,08×1,50) oranında temerrüt faizi bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Davacı banka ise takip talebinde %15 oranında temerrüt faizi talep etmiştir. Öte yandan, davacı banka talep edilip istenilmiş olmasına rağmen, temerrüdün oluştuğu tarihte aynı tür DEK kredileri için emsal nitelikte 3 adet krediye fiilen uygulanan akdi faiz oranını gösteren ödeme planı ya da benzeri belgeleri sunmadığı/vermediği için dava konusu krediye fiilen uygulanan akdi faiz oranı esas alınarak, buna göre temerrüt faiz oranı belirlenmi gerekmektedir.. Kaldı ki, piyasa koşullarına göre TL cinsi kredilere %7,08 oranının altında faiz uygulayan bir bankada zaten bulunmamaktadır. Belirtilen nedenlerle krediye fiilen uygulanan akdi faiz oranı esaslı olarak belirlenen %10,62 temerrüt faizi piyasa koşullarının çok altında kalan bir orandır.
Sözleşmenin 3.7 m. son derece açıktır. Sözleşmenin anılan amir hükmü uyarınca TCMB bildirilen TABELA faiz oranı esasa alınarak, bir temerrüt faizi belirleme olanağı da bulunmamaktadır. Çünkü sözleşmede TCMB bildirilen faiz oranına bir gönderme ya da atıf bulunmamaktadır.
Bu durumda yukarıda tartışılıp tespit edilen %10,62 oranındaki temerrüt faizinin uygulanması gerektiği, bu durumda tespit edilen temerrüt faiz oranı dönemsel olarak kaynak maliyeti ve piyasa koşullarına göre sözleşme serbestliği dahilinde yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre,temerrüt tarihi itibariyle davacı bankanın ¨7.655.604,84 asıl alacak,¨204.286,96 işlemiş faiz olmak üzere toplam ¨7.859.891,80 alacağı bulunduğu tespit edilmiştir
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Davacı banka ile davalı kredi lehtarı …… Teks.Deri Paz. SAN. VE TİC. A.Ş arasında 13/05/2011,31/05/2013 ve 30/04/2018 tarihli genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı,davalı …… Teks.Deri Paz. SAN. VE TİC. A.Ş’nin kredi lehtarı asıl borçlu,diğer davalıların ise kefil sıfatıyla sözleşmede imzalarının bulunduğu,sözleşme limitlerinin toplamının ¨12.000.000,00 olduğu,dava …… Teks.Deri Paz. SAN. VE TİC. A.Ş’nin kredi lehtarı olarak taksitli kredi kullandığı,borcun vadesinde ödenmemesi üzerine davalı …… Teks.Deri Paz. SAN. VE TİC. A.Ş’nin hesabı kat edilerek bu davalı şirket ile davalı kefillere ihtarname vasıtasıyla gönderildiği,ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davacı bankanın,genel kredi sözleşmesini dayanak göstererek, davalı asıl borçlu ve diğer davalı kefiller aleyhine icra takibine geçtiği,davalılar vekili tarafından yapılan itiraz üzerine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı,davacı banka kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre davacı banka alacağının ¨7.655.604,84 asıl alacak,¨204.286,96 işlemiş faiz olmak üzere toplam ¨7.859.891,80 olduğu,davalı kefillerin şirket ortağı/yöneticisi olmaları nedeniyle eş muvafakatinin gerekli olmadığı, anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalıların icra takibine vaki itiraznın kısmen iptali ile takibin iptal edilen kısım üzerinden devamına,davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen nakdi alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği,davacının,icra takibine girişmekte kötüniyetli olduğu davalı tarafından ispat edilemediğinden davalılar vekilinin kötüniyet tazminat talebinin reddine, karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile davalıların Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazının ¨7.655.604,84 asıl alacak ,¨ 204.286,96 işlemiş faiz v olmak üzere toplam ¨ 7.859.891,80 yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren %10,62 oranında temerrüt faizi ve %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Davacının,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Toplam alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen ¨ 1.571.978,36 TL icra inkâr tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı vekilinin kötüniyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
5-Alınması gerekli ¨ 536.909,21 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨95.135,32 harcın mahsubu ile bakiye ¨441.773,89 harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından ödenen ¨44,40 Başvurma Harcı, ¨ 95.135,32 Peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,

7-Davacı tarafından yapılan 21 tebligat + posta ücreti ¨377,30 ,bir bilirkişi inceleme ücreti ¨1.000,00 olmak üzere toplam ¨1.377,30 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨1.374,30’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨167.223,92 ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨3.400,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨1.555,60 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 05/11/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …..
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.