Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/372 E. 2021/570 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/372 Esas
KARAR NO : 2021/570

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/05/2019
KARAR TARİHİ : 29/06/2021
K.YAZIM TARİHİ : 16/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile, müvekkili şirkete Nakliyat blok Abonman sigorta Sözleşmesi ile sigortalı olan dava dışı ….. Bilgisayar Sistemleri Müh San ve Tic. A.Ş ve ….. Bilişim Çözüm ve Dağıtım A.Ş tarafından …’de yerleşik … adlı firmadan 24.05.2017 tarih ve … nolu ekli fatura ile 4 palet emtia satın aldığını emtianın alt taşıyıcı durumundaki davalı … A.O. tarafından … sefer sayılı uçak ile ….’dan yüklenerek ….’a taşındığını, 14.06.2017 tarihinde antrepoda yapılan kontrollerde bir kap emtianın yırtıldığını, hasarlı olduğunun tespit sonrası antrepodan iç nakliye aracına yüklenip sigortalı firmanın ….’deki deposuna nakledildiğini, söz konusu hasara ilişkin 10.07.2017 tarihinde yapılan ekspertiz incelemesinde hasara konu emtianın zebra marka …. ürün kodlu yazıcı ve … ürün kodlu adaptör olduğunu, taşıma sonucu hasara uğrayan emtia bedeli olarak sigortalıya 1.750 TL ödeme yapıldığını ve TTK 1472 md gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu, söz konusu hasardan taşıma işini gerçekleştiren davalı alt taşıyıcının sorumlu olduğunu, 1.750,00 TL rücuen tazminatın 06.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile davacının dava konusu ettiği emtiaya ilişkin hasar dosyasının tamamının tasdikli bir suretinin dava dosyasına ibrazının gerektiğini, yazılı ihbar yükümlülüğünün konvansiyonda belirtilen süreler içinde yerine getirilmemesi halinde davanın reddinin gerektiğini, dava konusu olaya 1999 tarihli Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanacağını, hasar raporunda hasarlanan malların tür ve miktarına ilişkin her hangi bir kayıt belirtilmediğinden davacının zarar iddiasının dayanaksız olduğunu, bir an için davacının davasında haklı olduğu düşünülse dahi iddia edilen zarar paketleme hatası nedeniyle oluştuğundan davalının sorumluluğunun doğamayacağını, sorumluluğun doğduğu kabul edilirse de bu sorumluluğunun (Montreal Sözleşmesinin 22/3 md de belirtildiği üzere) sınırlı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davanın, rücuen tazminat davası olduğu anlaşıldı.
Dosyada mübrez Dr. … ve … tarafından düzenlenen 24/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; sigortalısı İndeks’e ait emtianın davalı tarafından …’dan taşınması sırasında hasarlandığı, gümrük işlemlerinin tamamlanmasından sonra taşımaya konu emtianın ambalajının yırtılmak suretiyle hasarlandığının tespit edildiği, hasara ilişkin ekspertiz raporunda yer alan emtia bedelinin piyasa rayicine uygun olduğu, ….. Kargo Hasar Raporu ile sigorta ekspertiz raporunda belirtilen aynı olup olmadığının belli olmadığı, eksper raporuna göre kolide meydana gelen deformasyon olgularının ….. sorumluluk sürecinde meydana geldiğinin söylenebilmesi için bu tespitlerin en azından 14/06/2017 tarihinden itibaren 14 gün içinde davalıya bildirimde bulunulmuş olması gerektiği, bu hasar ile tespit edilen dış ambalaj yırtık tespiti arasında bağlantının sabit olmadığı ve süresinde bildirim yapıldığının tespit edilemediği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tarafların rapora itirazları üzerine bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişiler tarafından düzenlenen 16/12/2020 tarihli ek raporda da; tarafların itirazları değerlendirilerek kök rapordaki sonuç ve kanaatleri değiştirmeyi gerektirir yeni bir sonuç kanaate ulaşılamadığı bildirilmiştir.
Huzurda görülen dava, TTK.m.1472’ye dayalı davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen bedelin davalıdan rücuen tazminine yöneliktir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı vekili tarafından sigortalısı İndeks’e ait emtianın davalı tarafından Hollanda’dan taşınması sırasında hasarlandığı, emtianın gümrük işlemlerinin tamamlanmasından sonra ambalajının yırtılmak suretiyle hasarlandığının tespit edildiği, hasar nedeni ile sigortalısına ödediği bedelin davalıdan tahsili talep ve dava edilmiş ise de dosyaya sunulan bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere ….. Kargo Hasar Raporu ile sigorta ekspertiz raporunda belirtilen hasarın aynı olup olmadığının belli olmadığı, eksper raporuna göre kolide meydana gelen deformasyon olgularının ….. sorumluluk sürecinde meydana geldiğinin söylenebilmesi için bu tespitlerin en azından 14/06/2017 tarihinden itibaren 14 gün içinde davalıya bildirimde bulunulmuş olması gerektiği, bu hasar ile tespit edilen dış ambalaj yırtık tespiti arasında bağlantının sabit olmaması ve davacı tarafından hasara ilişkin süresinde bildirim yapıldığının ispat edilememesi nedeni ile Montreal Konvansiyonu’nun 31. ve 18. maddeleri gereğince davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 44,40 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 ve 2. maddesi gereğince takdir olunan 1.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

HMK’NIN 304’NCÜ MADDESİ UYARINCA TASHİH ŞERHİ

Her ne kadar mahkememizin 29/06/2021 tarihli kısa kararında “Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.” şeklinde karar verilmiş ise de kısa kararda kararın istinafa tabi olduğunun sehven zabta geçtiği tespit edilmekle; tespit edilen durumun HMK’nın 304’ncü maddesinde yer alan “…diğer benzeri açık hatalar” dan olduğu ve madde kapsamında söz konusu yazım hatasının mahkemece re’sen düzeltilebileceği; ayrıca kanun gereği kesin olan bir karara ilişkin olarak kısa kararda istinaf yolu açık olduğunun belirtilmesinin taraflara kararı istinaf hakkı vermeyeceği anlaşıldığından,
Mahkememizce verilen hükmün sonuç kısmının;
”Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.” şeklinde tashih edilmesine karar verildi.
29/06/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı