Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/371 E. 2020/505 K. 11.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/371 Esas
KARAR NO : 2020/505

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2019
KARAR TARİHİ : 11/09/2020
K. YAZIM TARİHİ : 01/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapı- lan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; taraflar arasında ticari satıma ilişkin akdi ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalıya satıp teslim ettiği tekstil ürünü bede- linden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının icra dairesinin yetkisi ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin yabancı uyruklu olduğunu, ekte sunulan protokol ile borcunu kapattığını, protokol gereği davacıya diğer borcu üstlenenler tarafından verilen senetlerin de davacıya teslim edildiğini ve bu senetlerin davacı tara- fından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile işleme konulduğunu, ala- caklının çifte tahsilat yapmaya çalıştığını, davalı şirkete devir alan müvekkiline faturalara ait sevk irsaliyeleri ile bu faturaların tebliğine dair her hangi bir delil veya kayıt sunulmadığını, bu nedenle faturalara ve takibe itiraz ettiklerini beyanla davanın reddini savunduğu, kötü niyetle takibe girişen davacının % 20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tetki- kinde; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine cari hesap bakiyesine dayalı 109.968,94 TL alacağın tahsili istemiyle 31/01/2019 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 12/02/2019 tarihinde tebellüğ eden borçluyu temsilen vekilinin ibraz ettiği 18/02/2019 tarihli dilekçe ile “borçlu- nun adresi itibariyle takipte Gaziosmanpaşa İcra Daireleri’nin yetkili olduğu”ndan bahisle icra dairesinin yetkisine, ayrıca “yapılandırılan borcun başkasına devredildiğini, bu durumun protokol ile belgelendirildiğini, aynı borcun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile işleme konulduğunu, alacaklının çifte tahsilat yapmaya çılıştığını” beyanla borcun tamamına, faize, faiz oranına ve her türlü fer’ilerine de itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı HMK 6 md gereğince ,Bakırköy İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz etmiş ise de, takip ve dava konusunun bir miktar para borcuna ilişkin olduğu, davacı alacaklının adresi olan …. ilçesinin Bakırköy İcra Dairelerinin yetki alanında kaldığı gözetilerek BK 89.md gereğince yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Borca ilişkin itiraza gelince ,taraflar arasında, davacı tarafından davalıya tekstil ürünü satıl- ması şeklinde bir akdi ilişki kurulduğu tartışmasızdır. Davacı bu ticari ilişki neticesinde davalıdan 109.968,94 TL alacaklı olduğunu iddia ederek iş bu davayı ikame etmiştir.
Uyuşmazlık, davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu faturalar nedeniyle davalı- dan alacaklı olup olmadığı, borcun üçüncü kişiye devredilip devredilmediği, fatura bedeli karşılığında senet verilip verilmediği, davacının mükerrer tahsilat talebinin bulunup bulunmadığı, alacağın varlığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Celp olunan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tetkikinde; alacaklı ….. tarafından borçlu … ve …. aleyhine, 05/10/2018 düzenleme, 30/10/2018 vade tarihli 10.000 USD bedelli bonoya dayanarak 29.668,65 TL AA + 713,27 TL işlemiş faiz + 89,01 TL bono komisyonundan ibaret toplam 30.470,93 TL alacağın tahsili talebiyle kambiyo senetlerine mahsus takibe girişildiği, takibin kesinleştiği borçluların malvarlığı üzerine haciz işlemlerine başlandığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticaret sicili kayıtları, takip konusu borcun dayanağını oluşturan deliller celp edilmiş, takip/ve dava konusu alacağın varlığı ve alacak miktarının tespiti hususunda tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.

SMMM Bilirkişi … tarafından tarafların defterleri ve tüm dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen ve itibara layık bulunan 18/03/2020 tarihli rapora göre ;
Davacı ticari defterlerinde icra takip ve dava tarihinde davacı davalıdan 109.968,94 TL alacaklı görünmektedir. Davalının ticari defterlerinde ise davalı davacıya 109.968,94 TL değil 191.567,59 TL borçlu görünmektedir.
Taraflar arasında faturalar konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacının tüm faturaları davalının defterlerinde kayıtlıdır. İhtilaf ödeme kayıtlarından kaynaklanmaktadır. Şöyleki, davacı davalıdan 20/01/2016 tarihinde 45.000,00 TL, 20/05/2016 tarihinde 43.138,65 TL tahsilat girmiştir. İş bu işlemler davalının kendi ticari defterlerinde kayıtlı değildir. Neticede bu bedeller davacının, dava- lıdan yapılan bir tahsilat olarak kabulünde olduğundan, davalının yaptığı 45.000,00 TL + 43.138,65 TL’lik ödemeler alacak hesabında dikkate alınmıştır.
Bu işlemler haricinde davalı, davacıya 31/08/2017 tarihinde 6.450,00 TL ödeme yaparak dava- cı borcuna işlemiştir. Davacı da ise, bu kayıt bulunmamaktadır. Davalı bu ödemeye ilişkin olarak sunduğu banka dekontunun tetkikinde, davalı/şirket yetkilisi …. hesabından davacı şirkete 6.450,00 TL değil,6.510,00 TL ödeme gönderildiği görülmüştür. Her ne kadar bu bedel davalı şirket yetkilisi tarafından gönderilmiş ise de, gönderilen hesap davalı şirketin hesabıdır. Davacı şirket bu ödemeyi iade etmediğine göre, davalı şirket yetkilisinin bu ödemeyi davalı şirket adına yaptığı kabul edilmiş, 6.510,00 TL tutarındaki ödeme alacak tespitinde değerlendirmeye alınmıştır.
İhtilaflı işlemler değerlendirildiğinde, icra takip ve tarihinde, davacının davalıdan 109.968,94 TL – 6.510,00 TL =103.458,94 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar cari hesap şeklinde çalışmakta ve davacının alacağı, icra takibine konu ettiği Dahan Tekstil açıklamalı 20/03/2015 tarihli 44.907,00 TL bedelli, 26/05/2015 tarihli 1680 dolar (kur: 2.6278) 55.265,79 TL bedelli, 24/07/2015 tarihli 11.080,00 TL bedelli toplam 111.253,59 TL’lik son üç fatu- radan kaynaklanmaktadır.
Davalı taraf, davacı şirket yetkili ile 05/10/2018 tarihinde yapılan protokol neticesinde, dava- cıya olan borcunun üçüncü kişiye devredildiğini, üçüncü kişilerin davacıya ödeme yaptığını, davacıya her hangi bir borcunun olmadığını, davacının hem faturaya hemde üçüncü kişilerin verdiği senetlere dayanarak mükerrer tahsilata giriştiğini iddia etmektedir.
05/10/2018 tarihli belgenin incelenmesinde , “….’ye 58.000 USD borçlu olduğum parayı ödeyemediğim için farklı taksitlerle …, …kefilliğiyle senet yapıldı. Borcumu 58.000 USD olarak kabullendim, senetler …. ve … Bey’in adına yapıldı.” ibaresinin yer aldığı, kefil olarak …. ve …. , şahit olarak …., Alacaklı …in isim ve imzasının bulunduğu görülmüş, ancak söz konusu belgeden kimin borçlu olduğu anlaşılamamıştır.
Davalı bu protokolün, davalı …. Tekstil’in davacıya olan borcu için yapıldığını iddia eder- ken, davacı şirket yetkilisi…. bu protokolün davalı şirket yetkilisi ….’ın kendi şahsına olan borcunun ödenmesi için akdedildiğini, hatta borcun 35.000,00 USD’ye kadar düşürüldü- ğünü, sadece 5.500,00 USD tahsilat yapıldığını, bakiye olarak da 29.500,00 USD alacağı kaldığını iddia etmektedir.
Yukarıda belirtildiği üzere, 05/10/2018 tarihli protokolde borçlu olan kişi/şirket belli değildir ve borcu devrettiğini söyleyen kişinin/şirketin isim ve imzası bulunmamaktadır.
Davalının iddia ettiği gibi, 05/10/2018 tarihinde, davacıya 58.000 USD borçlu ve protokol bu borcun devri ile ilgili ise, söz konusu tarihte 58.000 USD ‘ya isabet eden yaklaşık 355.000,00 TL’nin tarafların defterlerinde kayıtlı olması gerekmektedir. Ancak bu tarih itibariyle ve tarafların ticari def- terlerine göre davalının davacıya borcu 103.458,94 TL’dir ki, bu rakam 58.000 USD’nin1/3’ü kadardır.
Yine davalının iddialarında olduğu gibi, söz konusu protokol, davalı şirketin davacıya olan borçlarının üçüncü kişilere devri için yapılmış ise, bu protokolden sonra tarafların ticari defterlerinde bu borcun sıfırlanarak hesaplara atılması gerekmektedir. Özellikle davalının iddiası bu yönde oldu- ğuna göre, en azından borcun davalının defterlerinde sıfırlanması gerekirken, protokol tarihi ve son- rasında borç rakamı her iki yanın ticari defterlerinde aynen durmaktadır.
Dolayısıyla, davalının dava konusu borcun üçüncü kişilere devredildiği ve dolayısıyla hem cari hesaba dayalı, hem de bu cari hesap için verilen senetlere dayalı mükerrer takip başlatıldığı iddiaları ispata muhtaç olarak değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak; taraflar tarafından ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yapılmış, ticari defterler birbirini teyit eder şekilde tutulmuştur. Taraflar arasında davacı tarafından davalıya tekstil ürünleri satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulmuştur. Davacı ticari defterlerine göre icra takip ve dava tarihinde davacı davalıdan 109.968,94 TL alacaklıdır. Davalı ticari defterlerinde, icra takip ve dava tarihinde davalı davacıya 191.567,59 TL borçludur. Davalının davacıya yaptığı bir kısım ödemelerin, davalının kendi ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, yine davalının davacıya yaptığı 6.510,00 TL ödemenin ise davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, yapılan düzeltme kayıtlarından sonra, icra takip ve dava tarihinde davacının davalıdan 103.458,94 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.

Davacının davalı aleyhine 109.968,94 TL alacağın tahsili istemiyle takibe giriştiği, davalı/ borçlunun alacağın tamamına itiraz ettiği, toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre ya- pılan yargılama sonucunda davacının takip tarihi itibariyle davalı taraftan 103.458,94 TL alacaklı olduğu, davalının bu miktardaki likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet ver- diği, fazlaya ilişkin talebin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/ borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen 109.968,94 TL’lik borcun 103.458,94 TL’lik kısmına vaki itirazlarının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak yıllık % 19,50 ve değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 7.067,28 TL karar ve ilam harcının mahkeme veznesine yatırılan 1.878,00 TL peşin/nispi harç ve icra veznesine yatırılan 152,35 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 5.036,93 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı + 1.878,00 TL peşin nispi harç + 6,40 TL vekalet harcından ibaret toplam 1.928,80 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (900,00 TL bilirkişi ücreti + 119,10 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret) 1.019,10 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 957,95 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 13.778,60 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. Mad- desine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başla- malarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır