Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/365 E. 2020/496 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/365
KARAR NO : 2020/496

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2019
KARAR TARİHİ : 10/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vasinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 20/05/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Bakırköy… Asliye Ticaret Mahkemesi açılan davayı …. Esas ve… Karar numarası ile Usule İlişkin Nihai Gerekçeli Karar ile davanın arabulucuğua ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle reddine karar verildiğini, tarafların istinaf etmemesi üzerine 30/04/2019 tarihi ile kararın kesinleştiğini, 12/04/2019 tarihli İstanbul Bakırköy Arabuluculuk Bürosu …. Büro Dosya Numarası ve …. Arabuluculuk Numaralı hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı “taraflar müzakereler sonucunda anlaşmaya varamamışlardır,taraflar anlaşamadıklarını beyan ettiler ve son tutanağa böyle geçsin dediler, tarafların üzerinde anlaşamadığı uyuşmazlık konusu Taraf2 olan Vasfı Unutmaz tarafından Taraf1 olan … aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo alacağı konusudur” şeklindeki anlaşmazlığıa dair tutanağın ekte sunulduğunu, Bakırköy …. İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyası ile ilgili 16/03/2018 tarihli ¨402.695,89 icra takibinin; 20/03/2018 tarihi itibari ile tebligat K.21. Mad. Göre muhtara teslim şeklinde tebliğ edilmiş sayıldığını, senedin tanzim tarihinin 22/01/2018 düzenleme yerininin İstanbul olduğunu, senedin 02/03/2018 vade tarihli ve ¨400.000,00 miktarlı olduğunu, senedin karşılığının nakden verildiğini, senedin borçlusunun … olduğunu, senedin …. Oto Teks. İnş. Elekt. Telek. Ve Gıda Tic. Ltd. Şti adına düzenlendiğini, adına senet düzenlenen şirketin sahibi ve müdürünün kumar konusunda poliste sabıkası bulunan … takma ismini kullanan … olduğunu ve bu kişinin bir takım kadınları kullanarak babasını kendi yönettiği kumarhanede kumar oynattığını, kumarda kayıp ettiği iddiası ile senet veya senetleri babasından aldığını iddia ettiğini daha sonra da dava konusu olan senedin kendi şirketinden şahsına ciro edilerek hukuki işlemlere başlanıldığını, dava konusu olan senet kumar karşılığı olan eksik borç için düzenlenmiş veya düzenlendiği iddia edilen bir senet olduğunu, babasının kumarhane sahiplerinin kendisine zarar vereceği şeklindeki söylemi sebebiyle şikayette bulunduğunu, bu şikayet ile kumarhane yönetici, çalışan babası ve babasının dayısı ile ilgili ifadelerin ekte sunulduğunu, babası ve babasının dayısının kumarhane çalışanları ile yenilen yemek sonrasında kumarhanede kumar oynatılmış ve dava konusu olan senet veya senetlerin imzalandığını, veya imzalandığının iddia edildiğini, böyle bir yerin varlığının polis tarafından tespit edildiğini, babasının 20/01/2018 gecesi ….bank Kredi kartından saat 02:17’de ¨10.000,00, saat 02:23’te ¨10.000,00 ve saat 02:28’de ¨5.000,00 ve toplamda ¨25.000,00 …. Otomotiv adına …ın müdürü olduğu şirket hesabına geçmek üzere para çekildiğini, ardından 22/01/2018 tarihinde ….bank ….. kartından yine …. Otomotiv hesabına ¨10.000,00 ve ¨13.000,00 aktarıldığını, …’ın polise verdiği ifadesinde senetler hakkında “ben kendisine elden nakit olarak üç ¨400.000,00 verdiğini ve ardından … ile ¨400.000,00 bedelinde senet yaptığını” ve paranın kaç taksitte hangi aralıklarla verildiğini beyan ettiğini, düzenlenen senet üzerinde 22/01/2018 düzenleme tarihi yazdığını ve buna göre en son paranın 22/01/2018 tarihinde verilmiş olacağını, verildiği iddia edilen paranın gönderildiğine dair banka dekontlarının olması gerektiğini, kanunlar gereği ¨7.000,00 tutarı aşan para hareketlerinin bankadan yapılması gerektiğini, bu senetlerin babası, babasının dayısı, kumarhane sahibi ve müdürü ile kumarhane çalışanı şahitliğinde hazırlandığının dava dilekçesi ekinde sunulan polis ifade tutanaklarında sabit olduğunu, kumarhane çalışanlarından babasının şahsi telefonuna sürekli olarak kumarhanenin aktif olarak kumar oynattığına dair kumarhaneye davet anlamında mesajlar gönderdiğini, davalı …’ın galericilik yaptığını ve babasının kendisinden giderek borç para istediğini, kendisinin verdiğini ve borca ilişkin bir miktarın kredi kartından çekildiğini ardından da yapılan senedin ödenmemesi sonucunda icra takibi başlattığını, kumarhane çalışanlarından …’in … ile arkadaşlık ettiğini ve …’ün kumarhanede kumar oynadığına şahit olmadığını beyan ettiğini, kumarhane çalışanı …. isimli şahsın babasını kumarhaneye davet etmek adına sürekli mini etekli fotoğraflarını mesaj olarak gönderdiğini, adı geçen kişilerin babası ile 20/01/2018 tarihi öncesi herhangi bir para ilişkilerinin olmadığını, babasının davaya konu senet ile ilgili herhangi bir işlem yapmamasına dayandırarak davalıların bu kez de ¨2.000.000,00 bedelli bir senet için icra takibi başlattığını, bu olaydan sonra babasının bu senet ile ilgili Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesine …. Esas Numarasıyla dava açtığını, tükkettiği alkol sebebiyle babasının babasının bahse konu senetlerle ilgili herhangi birşey hatırlamadığını ve kumar borcu olup olmadığını ayrıca bilgisi dışında hazırlanan daha kaç adet senet olduğunu bilmediğini, kumarhane sahiplerinden korktuğu için herhangi bir itiraz hakkını kullanmadığını ve şikayetçi olmadığını, savcılığa ölüm tehdidi ve kumar ile ilgili şikayette bulunduğunu ancak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar çıktığını, kumarhaneciler bir takım kadınlarla işbirliği içinde davranarak alabildikleri kadar nakit para alıp, ardından ise mağdurun elinden alınmış yahut alınmış gibi sahte senetler hazırladıklarını, senetteki imzanın babasına ait olmadığını, senetteki adresin ev adresleri olmadığını, babasının sahibi olduğu …. parsel …. m2 miktarlı “kagir fabrika ve depo” vasıflı taşınmazın tamamına haciz konduğunu, yakın zamanda satışının gerçekleştirileceğini ve satıştan davacı yanın ¨7.000.000,00 zarara uğrayacağını, bu sebeplerden dolayı eksik borç nedeni ile ve mahkemece re’sen dikkate alınacak sair sebeplerle talebinin kabulü ile öncelikle kötü niyetle açılan takibin durdurulmasını ve devamında iptalini, davaya konu senedin ve bu senede bağlı olan 16/03/2018 tarihli ¨402.695.89 bedelli icra takibinin iptaline, dava konusu senedin tahsili halinde mahkemece uygun görülecek teminat mukabilinde ve bu dosyada yapılacak yargılama neticesinde verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar davaya konu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, nakit teminat takdir edilmesi halinde icra veznesine girecek paranın davalıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, senette bulunan imzaya itiraz ettiğinden grafolog bilirkişisine inceleme yaptırılmasını,davalının kötü niyetli olması sebebiyle %20’den aşağı olmamak şartıyla tazminata hükmedilmesine, alacağın %10 oranında para cezasına mahkum edilmesine, bütün yargılama giderlerinin ve şayet avukat ile davaya devam etmesi halinde avukat vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA;
Davalıya usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen davalı süresi içinde cevap dilekçesi sunmamış,davalı vekili duruşmada davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, kumar borcu için boş olarak imzalattırılan takip konusu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda uyuşmazlık,davalı-alacaklı tarafından icra takibine konu edilen bononun kumar sebebiyle boş olarak davalı-alacaklıya verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır:
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir.
Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir.Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır.Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonrada ileri sürülebilir.Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır.Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir.Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür.Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur.Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Prof. Dr. Hakan Pencanıtez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Doç. Dr. Meral Sungurtekin Özkan, Doç. Dr. Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156-164).
Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde (m.68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez.
Davalı, takip konusu senette lehtar olup davacı-keşideciye verdiği borç para karşılığında iş bu senedin imzalandığını ileri sürmüş, anılan senette “nakden” kaydının bulunduğu görülmüştür.
Bono, mücerret bir borç ikrarıdır. O halde, bono borçlusunun ilk önce bonodaki borç ikrarının sebebinin kumar veya bahis olduğunu ispat etmesi gerekir; bu ise, HMK’nın 201. maddesi gereği tanıkla ispat edilemez. Ancak, senet ( kesin delil ) ile ispat edilebilir. Aksi halde, yani bononun kumar veya bahis borcu için düzenlendiği iddiasının tanıkla ispat edilebileceğinin kabulü durumunda bono emniyeti kalmaz; her bononun, kumar veya bahis borcu için verildiği iddiası temin edilecek tanıklarla ispat edilerek iptali sağlanabilir. Bu ise, hem HMK’nın 201. maddesi hükmüne hem de bono emniyetine aykırı düşer ( Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü 6. Baskı C. 2 Sh. 2422-2423 ).
Somut olayda davacı dava konusu senedin düzenlenme nedeninin kumar borcu olduğunu iddia ettiğine göre bu iddiasını belirtilen ilkeler çerçevesinde yazılı delille kanıtlaması gerekli olup davacı tarafından bononun ihdas nedeninin kumar borcu olduğu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken ¨54,40 karar ve ilam harcının peşin yatırılan ¨ 6.877,04 harçtan mahsubu ile fazla alınan ¨ 6.822,64 harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨ 36.638,71 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨552,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vasisi ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 10/09/2020

Başkan …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Katip …
E-İmzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”