Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/348 E. 2021/1178 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/348 Esas
KARAR NO : 2021/1178

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2019
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğu, müvekkil şirketin davalıdan cari hesaptan kaynaklanan alacağı bulunmakta olduğu, Bu alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibi başlatıldığı, Davalının borcunu ödemeyerek icra takibine itiraz ettiği, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu, açıklanan nedenlerle; haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 06.02.2019 tarihinde davalı aleyhine 79.813,57 TL asıl alacak 3.694,75 TL faiz olmak üzere toplam 83.508,32 TL üzerinden ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçluya 01.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun itiraz dilekçesinin UYAP üzerinden yapılan detay sorgulamasında 15.03.2019 tarihinde sunduğu; itiraz dilekçesi ile borca, takibin Büyükçekmece İcra Dairelerinde açılması gerektiği gerekçesiyle yetkiye, faize, faiz oranına, borçlu olmadığı gerekçesi ile itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan SMMM …. tarafından sunulan 13/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafından ibraz edilen 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, yanlar arasında 2018 yılı ve öncesinde, Davacı tarafından davalıya …. kimyasal ürün satışı satışı şeklinde ticari ilişki kurulduğu işbu ticari ilişki neticesinde davacının 83.508,32 TL bedelli icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile huzurdaki davanın ikame edildiği, davacının ticari defter ve kayıtlarının Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun tutulduğu ve lehine delil tespitine haiz olduğu, Davacının dosya mündericatında yer alan icra takibine dayanak, davalıya tanzim ettiği faruraların e-arşiv fatura olduğu, Vergi Usul Kanunu 230-231. maddeleri çerçevesinde usulüne uygun düzenlendiği, Fatura muhteviyatının teslimi ve faturanın teslimi hususunda; e-fatura kullanıcısı olmayan mükelleflere düzenlenen e-arşiv faturalarının Vergi Usul Kanunu 509 ve 443 Sayılı tebliğleri uyarınca; Alıcının farklı talebi olmadığı sürece, e-arşiv faturanın muhataplarına kağıt ortamında ve imza karşılığı teslim edilmesi gerekmekte olduğu hususları çerçevesinde yapılan incelemede; her ne kadar davacı tarafından ibraz edilen e-Arşiv faturalarında faturan teslim edildiğine dair imza bulunmadığı görülse ve alıcının elektronik ortamda gönderilmesi hususunda talebine de dosya mündericatında rastlanmasa dahi Davacının ticari kayıtları ile fatura ve sevk irsaliyeleri birlikte incelendiğinde taraflar arasında ticari ilişkinin Davacının düzenlediği satış faturalarının davalı tarafından ödemelerinin gerçekleştirilerek kurulduğu, Davacının düzenlediği Sevk İrsaliyeleri incelendiğinde; Sevk İrsaliyelerinin imza karşılığı teslim edildiği ve usulüne uygun düzenlendiği, Davacının 2018 yılı Satış Faturalarını BS formları ile süresinde ve tam olarak beyan ettiği, Davalının Ba formları beyanı dosya mündericatında bulunmadığı için karşılaştırma imkanı olmadığı, Davacı tarafından her ne kadar icra takibinde takip öncesi 3.694,75 TL işlenmiş faiz talep edilmiş olsa da, dosya münderecatında davacının takip tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir ispat vasıtası görülmediğinden takip öncesi faizin hesaplanmadığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Davalının Büyükçekmece İcra müdürlüğünün yetkili olduğundan bahisle icra müdürlüğünün yetkisine ilişkin yaptığı itirazın halihazırda davanın Büyükçekmece İcra Müdürlüğünde açılmış olması nedeni ile reddine karar verilmiştir. Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda uyuşmazlık konusunun çözümü için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmasına rağmen davalı tarafından verilen kesin süreye rağmen mahkememize defterlerini sunmadığından davalı defterleri incelenememiş; sadece davacının defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, yapılan incelemede davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre davacının düzenlediği satış faturalarının davalı tarafından ödemelerinin gerçekleştirilerek kurulduğu, davacının düzenlediği sevk irsaliyeleri incelendiğinde; sevk irsaliyelerinin imza karşılığı teslim edildiği ve usulüne uygun düzenlendiği, davacının 2018 yılı Satış Faturalarını BS formları ile süresinde ve tam olarak beyan ettiğinin bildirildiğinin tespit edilmesi karşısında HMK’nın 222/3 maddesi de değerlendirilerek takibe konu faturalar bakımından davanın kabulü ile alacağın likit olması da gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve takip öncesi davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir delil olmamasından dolayı takip öncesi faiz talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 79.681,15 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 15.936,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 5.443,02 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.008,58 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 4.434,44 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (143,60 TL tebligat gideri, 22 TL müzekkere gideri, 1 TL dosya gider olmak üzere) toplam 166,60 TL yargılama giderinin tamamının davalının arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeni ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 1.008,58 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 11.158,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin tamamının (Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi gereğince) davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
10- Davalının arabuluculuk görüşmelerine katılmaması nedeni ile lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.